1.Bölüm ''Okul''

314 8 0
                                    

Yine müdür'ün odasında ortaya çıkacak sonucu bekliyorum. Ama bu sefer benim hiçbir suçum yoktu herşeyi Aslı denen o soytarı başlatmıştı. Soytarı diyorum çünkü cidden öyleydi erkekleri tavlamak için bindbir soytarılık yapardı. 

Biraz da kendimden bahsedeyim ben Aydil Soylu 14 yaşındayım. 8. sınıfa gidiyorum. Bir yurtta kalıyorum ama yurt'un okulu olmadığı için devlet okullarına verdiler yurttaki öğrencileri. Evim yok çünkü ailem yok. Duyduğuma göre ben küçükken trafik kazası geçirmişler. Bende devlet tarafından yurt'a verilmişim.

Ailemi özleyemiyorum çünkü tanımıyorum insan tanımadığı bilmediği birşeyi nasıl özler ki . Bu okulda herkes bana ezik der ve kızlar bazen bir köşede döverler. Tabi bende onlara vururum ama çok kişi geldikleri için hep galip onlar olur ben bir köşeye yığılır kalırdım. 

Aslı yine yapmıştı yapacağını kopya çektiğimi söyleyip beni sınav sırasında dersten atmıştı. Çok sinirlenmiştim ben o sınava çok çalışmıştım ama bir soytarı yüzünden sınavdan atılmıştım. Üstelik hocada inanmıştı. Bende sınav çıkışında onu tutup dövmüştüm. Hocayı değil tabikide Aslı'yı. Hemde yanında kimse olmadığı için bayaa bir dayak yemişti. Mutluydum ama müdürün vereceği cezadanda korkuyordum. 

Aslı'ya kafamı döndürdüğümde ağzındaki kanı siliyordu. Çok kötü pataklamıştım. İçimdeki gülme isteiğini bir kenara bırakıp hiddet ile açılan kapıya baktım. Ömer Hoca.... 

''Siz ikiniz içeri gelin'' dedi onunla beni göstererek. Oflayarak oturduğum sandalyeden kalkıp müdürün odasına girdim. Arkamdan da soytarı geliyordu. 

---------------

Tam tamına 16 dakika 20 saniyedir azar işitiyorum müdürden 21,22,23 diye saymaya devam ederek hocaya baktım sonunda konuşması bitiyordu.

''Şimdi birbirinizden özür dileyin'' Dedi müdür 

İkimizde aynı anda ''HAYIR BEN BİŞEY YAPMADIM İLK O BAŞLATTI'' diye bağırdık. Müdür ikimizede ters bir bakış attı. Bu bakışın anlamı 'beni yanınıza getirtmeyin' bakışı. 

Pes ederek birbirimize döndük nefret dolu bakışlar içerisinde ''Özür Dilerim'' dedi. 

Aynı bakışları ona yöneltirken ''Özür dilerim'' dedim. Müdür memnun olmuşcasına koltuğunda dikleşti ve bana bakarak konuştu. 

''Yurdunu aradık birazdan alıcaklar seni. Bu yaptığın davranış için umarım sana iyi bir ceza verirler. Ayrıca 2 gün uzaklaştırma aldın'' dedi. Neden yurt'u aradılar ki ? yurttaki kadının bana yapacağı şeyler gözümün önüne gelince yutkundum gözlerim dolmaya başladı. 

Yurt'ta bize çok kötü davranıyorlardı arada bir dövüp yemek vermiyorları. Şimdi bunu duyunca acaba bana ne yapacaklar. Özelliklede o müdür olacak kişi. 

Müdür gideceğimizi söyleyince hocalarla beraber dışarı çıktık. Bahçeye indiğimizde bazı meraklı öğrenciler ve benden şikayetçi olan veliler vardı. Aslı'nın ailesi. O arada gözüme çok yakışıklı biri girdi. Bahçede bir eli cebinde diğer elinde sigarasıyla bekliyordu. Ama sonra biranda yüzümü buruşturdum çünkü Aslı ''Abii'' diyerek boynuna atladı. 

Ondan nefret ediyorum. Hepsinden. Onların hemen önünde biryere oturdum ve ne yapacağımı düşündüm. Bugünü dayak yemekten nasıl kurtulabilirim diye. Ama düşüncelerim cıvık bir sesle bozuldu. 

''Heryerim acıyor aptal kız'' dedi Aslı yüzünü tutarak 

''Hemde ne aptal. Aile terbiyesi almamış yabani bir kız'' dedi onun onun kadar cıvık arkadaşı. Benim duyacağım bir şekilde söylemişti. Daha fazla dayanamadım ve kızın üzerine atladım. 

Kızın annesi bir iki adım çekilirken bende kızı dövmeye kalkışıyordum. Kız çığlık atıp bağırıyordu. Bahçedeki herkes bize dönmüştü. Sonra bir el beni çekti. O elin sahibine baktığımda o soytarının abisi olduğunu gördüm 

''Bırak beni'' diye bağırdım biran korkup elini gevşetti bende fırsat bilerek yeniden kızın üzerine gitmeye başladım beni görünce bir iki adım geriledi ben tam üstüne atlayacakken yine beni bir el tuttu kimin olduğuna bakmak için döndüğümde yine abisini gördüm 

''Bırak beni demedim mi sana'' diye bağırdım. 

''Bırakayım da yine onları döv değil mi?'' diye sordu alayla. 

''Evet'' dedim bende alayla. Dudağı yukarı doğru kıvrılır gibi oldu ama sonra eski haline döndü. 

Ben yine çabalarken ''Böyle olmayacak'' dedi ben daha ne olduğunu anlamadan tepe taklak oldum. Beni sırtına almış yürüyordu. Bende onun poposuna bakıyordum. 

Aklım başıma gelince ''Ne yapıyorsun sen! Bırak beni seni gerizekalı'' dedim bağırarak ve sırtına vurarak. 

''Debelenme'' dedi ve daha sıkı tuttu. Tam cevap verecekken beni yere indirdi.

Üstümü başımı toparlayıp ona döndüm gülerek bana bakıyordu. Sinirlerimi alt üst etmişti. Birde gülüyordu Hayvan!. 

''Sen gerizekalı mısın? Nasıl beni kucaklarsın!'' dedim biraz çok çıkan sesimle. Tam gözlerine bakıyordum. Çok derindi bunu düşünmeyip vereceği cevabı bekledim. 

''Ben senden büyüğüm bana küfür etme ufaklık. Ve öyle kucaklarım işte'' dedi alayla. 

''Büyük olman hiçbir şeyi değiştirmiyo seni gerizekalı. Kucaklayamazsın beni'' dedim sinirle 

''Kucaklarım'' dedi gülerek. Beni çok sinirlendirmişti 

''Kucaklayama-'' lafımı tamamlamadan beni yeniden beline atmıştı. Gerçekten salaktı. 

''BIRAK BENİ'' diye bağırdım ve vurmaya başladım ama bırakmıyor üstüne gülüyordu. Bahçedeki herkes bize bakıyordu. Ailesi dahil. 

Tam bağıracakken adımın sert bir şekilde söylenmesiyle durdum korkumdan titriyordum nerdeyse. Sesi duymuş olacak ki beni yere indirdi.

Gelen kişiye baktığımda sesindeki sertlik ile zaten belli olan yurt müdürümdü. Üstüme hızlıca ve sinirli bir şekilde gelince korkudan ayıya sarıldım -Aslının abisine-.  Onun Beline sarılınca ilk önce bana şaşkınca baktı ve o bakışlarını öndeki sinirli duran kadınada gönderdi. 

''Aydil hadi gidiyoruz'' dedi müdür kendini sakin tutmaya çalışarak. Ben kafamı olumsuz anlamda salladım çünkü eğer gidersem ne olacağını iyi biliyordum. Bir defa daha böyle olmuştu çok kötü dövmüşlerdi. Ama kimseye şikayet edemiyorduk tehdit ediyorlardı. Zaten adamlarıda vardı devlet yerlerinde. 

Yanımdaki şaşkın ayı bir elini koluma sabitledi bu sefer şaşkın bakma sırası bendeydi. Böyle birşeyi beklemiyordum. Sahiplenmiş gibiydi. Güvende hissediyordum onun yanında. 

Müdürüm sinirlice ''Hadi..'' diyerek kolumdan tuttuğu gibi güvenli ayının kollarından ayırdı beni. Çekiştirerek bahçedeki insanların önünden geçiyordu beni. Gözlerim dolmuş bir şekildeki arkadaki ayıya baktım elini ne yapacağını bilemez bir şekilde koluna koydu. Gözlerimin içine bakıyordu adeta 'üzgünüm' dermiş gibi. Çekeceğim acıyı anlarmış gibi. 

Bahçedeki insanlara baktığımda herkes bize bakıyordu. Utandığımı hissederek başımı eğdim ve yürümeye başladım.Müdürün beni çekmesine izin verdim......

Merhaba arkadaşlar bu hikayeyi devam ettirmeyi planlıyorum bölümler sık sık gelecekdir beğenip okursanız sevinirim asdfghj 

O BenimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin