O Benim

6.Bölüm ''Sen Benimsin''

Sabah kalktığımda hemen üstümü giyindim ve çıktım Yurt'tan. Evim gibiydi. Tabiki aile sıcaklığı için değil. 

Bugün beni bırakmamıştı. Zaten herzamanda bırakması lazım değildi. Onunda işleri vardı. Okula gittiğimde Geç kaldığımı gördüm. Hemen sınıfa geçip oturdum. Hocade benden iki saniye sonra derse girdi buna sevinerek gülerek kitapları açıp hocayla günaydınlaştık. 

Derse başlamadan önce elindeki kağıtlarla birşeyler yapıyordu bende bunu fırsat bilerek telefonumdan Eray'ın resimini açıp baktım. Bu nasıl yakışıklılık. şimdi bu adam benim mi oluyor. Bizim okulun kızlarının hayali benim mi şimdi. Resimine baktığımda otomatikmen gülümsedim. 

''Evet çocuklar buraya bakın. Ve sessiz ol Fırat'' dedi hoca telefonumu çantama koyup hocaya dikkatimi verdim. Hocayı severdim. Çok tatlı bir kadındı. 

''Veli toplantımız var ve bütün velilerinizi istiyoruz. Ayrıca okulca kamp'a gidileceği için ailelerinizden birebir izin alınacaktır.'' dedi benim ailem olmadığı için ister istemez bir hüzün çökmüştü üzerime. 

Herkes kamp ile ilgili konuşurken ben hocanın bildiğini bile bile bu konuyu konuşmak için hocanın yanına gittim. 

''Hocam şey..'' dedim sıkılganca hoca daha lafımı tamamlamadan hafif gülerek. 

''Ben senin Yurt'un ile konuşurum. Bilgini verir izin isterim.'' dedi. Bende ona gülümseyerek kafamı salladım ve sırama döndüm. 

''Yarın saat 12:00'da toplantı söylersiniz zaten görevli öğrencimiz Aydil gösterecektir yerlerini.'' dedi evet ben görevli öğrenciydim gelenlere toplantının nerede ve nasıl yapılacağını söylüyordum. 

Herkes onayladıktan sonra zil çaldı. Bişeyler yemek için kantine indim Tost ve ayran aldım ve boş bir masaya geçip oturdum. 

Yemeğimi yerken yan masadaki kızın konuşmalarına kulak şahidi oldum sadece meraktan ama ne yapayım onlarda böyle sesli konuşmasınlar değil mi ama . 

''Kızım Aslı'nın abisi gelecekmiş toplantıya yakışıklı çocuk'' dedi bu kızı tanııyordum Aslı'nın yanında dolaştırdığı kızlardan dı. Bir dakika onlar benim sevgilime mi böyle sesler çıkarıyorlardı.? 

Daha fazla sinirlenmemek için kalktım ve sınıfa gittim. Bu çocuk bana ne yapıyordu daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Ben biraz önce onu kıskandım mı? 

Sonunda son ders zilide çalmıştı. Çantamı toplayıp okuldan dışarı çıktım otobüse binip hemen kafeye gittim. 

Kafe'nin önünde durduğumda yaşlı amcanın gelmediğini gördüm normalda iki günde bir gelmesi lazımdı ama gelmemişti. Bende kapıyı açarak içeri girdim. Üstüme önlük geçirip hemen işimle ilgilenmeye başladım.

Ben yaklaşık onbeş dakika boyunca elimdeki pasta ile ilgileniyordum. Aslında güzel olmuştu çok güzel süslemiştim. Kapının açıldığını duydum bu arada pastayı yerine yerleştiriyordum.

''Heoşgeldiniz buyrun geçin siparişinizi alayım'' dedim pastayı aceleyle yerine koyarken önüme döndüğümde bana gülümseyen bir Eray ile kaşılaştım. 

''Ben bir Aydil alayım lütfen'' dedi. Birden gülümsedim. Ben normalde bu kadar gülümsemezdim bu çocuk beni cidden değiştiriyor. Hem söylediği şeyle hemde yakışıklılığı karşısında kendisini süzdüğüm için kızardım ve onun yanına hafif utangaçça gittim. 

Kafam eğik durduğu için kafamı kaldırıp bir öpücük kondurdu daha fazla kızarırken bir kahkaha attı. Pislik. 

''Gülme'' dedim omzuna vurarak. Hala gülüyordu. 

''Gülmek yakışmıyor mu '' dedi gülümsemesini dahada bastırırken. 

''Eve yakışıyor'' diye mırıldandım. Biraz önce ben ne demiştim. Söylediğim söyle benim bile gözüm açılmıştım ama ona baktığımda gülümsemesinin dahada genişlediğini gördüm.

''Sevgilisine iltifatta edermiş'' dedi ve güldü. Bende dişlerimi açarak güldüm. sonra onun yüzündeki şehveti gördüğümde bir saniyelik şaşkınlığa uğradım zaten üzerime atlamış beni öpüyordu bu şaşkınlığıma karşılık. 

Elinden zorla kurtulup. ''Ne yapıyorsun birileri görücek şimdi'' diyerek üstümü düzeltiyordum. 

''Kim görecek. Hem bunun için gelmedim. Sizim okulda kamp varmış eğer ben gitmezsem sende gitmeyeceksin.'' dedi. Ne bir dakika . 

''Hayır gitmem lazım ben bu kamp'ı ne kadardır bekliyorum biliyor musun?'' dedim kızarak. 

''Eğer ben istemezsem hiçbiryere gidemezsin tamam mı?'' dedi oda biraz sinirlenmişti ona karşı çıkmamı istemiyordu. 

''Sende o zaman okuldaki kızlara gülümsemeni sergilemeyeceksin'' dedim okulda konuşulanları unutmamıştım. 

''Ne?'' dedi hafif gülen yüzüyle. 

''Kızlar konuşurlarken duydum sen geliyorsun diye seviniyorlardı'' dedim sinirle. 

''Sen beni mi kıskanıyorsun?'' dedi gülümseyip hafifçe kafasını yana eğerek konuşup. 

''Hayır seni değil gülüşünü kıskanıyorum o benim tamam mı?'' dedim kıvırmaya çalışarak. Ama dorusuyda buydu o gülüş benimdi!. 

Bunu dedikten sonra hafifçe bana yaklaştı bende direk gözlerine baktım. Öyle yoğun bakıyordu ki eriyeceğimi sandım. 

''Sen herşeyinde yakında benim olacaksın'' dedi. Çok yoğun bakıyordu. ''Sen benimsin'' deyip dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. 

Çok fazla kızardığımı hissederek onun yüzüne gülümseyip tuvalete doğru koştum arkamdan kahkaha atıyordur kesin. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra yüzümdeki gülümsemeyle geri döndüm. Döndüğümde masadaki şekerlerden yiyordu. 

''Hadi kapat artık bu saatte kimse gelmez'' dedi. Şekeri incelerken. Saatte baktığımda akşam olduğunu anlamıştım. Bu saatte kimse gelmezdi doğru diyordu. kafamı sallayıp dükkan ile herşeyi aldıktan sonra beraber dükkandan çıktık. 

Ben kapıyı kiliterken o da etrafa bakıyordu. Sanki gizli birşey yapıyorduk kafamı sallayıp gülümsedim bu nasıl benden büyük olur diye düşünmedim değil. 

İşimi bitirip ona döndüğümde gülümsedi. Sokaklardan yurt'a en yakın olan yere girip yürümeye başladık. El ele yüyürken gülümseyip konuşuyorduk. Bana sevip sevmediği şeyleri söylüyordu bende ona. 

O kadar sevip sevmediğimiz şey vardı ki sıralayamıyordum. Helede Eray'ın. Herşeyden nefret ediyor neredeyse. 

Yurt'un kapısının önüne geldiğimizde yorulduğumu hissettim ve elimi bacağıma götürüp ovdum.

''Yarın arabam geliyor artık onla götürürüm seni'' dedi. Cidden araba. 

''Tamam. Görüşürüz yarın'' deyip ayaklarımı biraz kaldırıp öpücük kondurdum tatmin olmuşcasına güldü. Ben yurt kapısından girerken bir sigara yakıp içitiğini gördüm. Hemen bu sigara alışkanlığından vazgeçirmeliydim. Ama karizmatik duruyordu. 

El sallayarak Yurt'tan içeri girdim ve odama doğru gittim. Gittiğimde ranza arkadaşım uyuyordu. Bende Ödev olup olmadığına baktım olmadığını görüp üstümü giyinip yattım. 

Eray'ı düşünerek uykuya daldım.