3 gün sonra
Okula gittiğimde gözlerim sadece Edward ı arıyordu yine. Gelmişti hem de bir hafta olmadan. Aklıma dersin biyoloji olduğu geldi her zamanki yerime oturdum Edward da yanıma
Benimle konuşmasını bekledim ama o sadece oturdu ama yine de umudumu yitirmedim
Bir şekilde konuşmaya başlamalıyım.
"meraba, ben bella Swan" cevap vermesini bekledim ama o sadece bana bakıp gülümsedi. Her zamanki çarpıcı gülümsemesi değildi bu gülmek için gülüyor gibiydi gözlerinde acı vardı. Ama bana gülümsemesi - acı da olsa-beni mutlu etti. Umudum azalmak yerine artıyordu. Zil çaldı Edward hızla çıktı açıkçası bunu beklemiyordum, benimle konuşmasını bekliyordum. Jessica ve Angela yanıma geldi sonra da Mike ve Eric kafeteryaya geçtik. Edward a baktığımda orada yoktu. Bir dakika kardeşlerinden ayrı bir masaya oturmuştu ve bana bakıyordu. Bana mı bakıyordu? Bakıyor muydu bana? Bana muydu bakıyor? Evet kesinlikle bana bakıyordu. Jessica "Bella Edward cullen sana bakıyor. İnanamıyorum! Seni çağırıyor." ben de inanamıyordum ne değişmişti 10 dakikada ne değişmiş olabilirdi
Angela "yanına gitmeyecek misin?"
Jessica "sen gitmezsen o gelecek bella. Tabi istersen dur" ayağa kalktım ve Edward a doğru yavaş yavaş yürüdüm. Sabırsız görünüyordu ben de öyleydim. Yavaş yavaş yürümeye devam ettim en sonunda oturduğu masanın yanına geldim . Bana otur işareti yapar gibi elini salladı oturdum. "meraba ben Edward cullen. Daha önce tanışma fırsatımız olmadı. Sen bella Swan sın değil mi?"
"Eee.. vet" diyebildim. Lafına devam etmedi konuşmamı bekledi ben de "neden benden uzakta duruyor, benden kaçıyorsun? Ben sana ne yaptım?" aslında sebebini biliyordum ama öncedende böyle başlamıştık şimdi ondan uzak durmamı falan söyleyecekti ama durmayacağım"şey.. Bella ben teklikeliyim benden uzak durmalısın arkadaş olmamalıyız" klasik Edward. Biraz durdum. Durduğum süre zarfında, acaba Edward beni yine araba çarpmasından kurtaracak mı? Diye düşündüm ve"üzgünüm yapamam ve sen tehlikeli değilsin bundan eminim"sanırım araba çarpmayacaktı çünkü Tyler ın arabası yoktu muhtemelen 16 yaşında olduğu için "anlamıyorum. neden bella? Tehlikeliyim diyorum." hmm nasıl cevaplasam "tamam bana tehlikenin ne olduğunu söylersen senden uzak dururum.. Sanırım" bunu yapamayağımı çok iyi biliyordum "sanırım mı? Bunu söyleyemem bu bir sır" "ben iyi sır tutarım." "zorlama bella yeter !..."sesi hafif yükselmişti ama bu önemli değildi kadifemsi sesi o kadar güzeldi ki".. ben senden uzak duramıyorum senin durman gerek"ben ve Edward dan uzak durmak hah iki dünya bir araya gelse olmaz "o zaman durma Edward çünkü ben durmayacağım."yüzü düştü,yalvarır gibi bakıyordu." Bella, lütfen kendi iyiliğin, can güvenliğin için benden uzak dur"can güvenliğim üzgünüm ama sen olmazsan o canın bir kıymeti yok "bana ne yapabilirsin ki?" aslında bunu sormak için soruyordum, konuşmaya yön vermeye çalışıyordum. Biraz durdu ben de durdum konuşmasını bekledim cümlesini toparlamaya çalışıyor olmalıydı. "Bella... Şey... Bu sana söyleyebileceğim bir şey değil.. Üzgünüm" ne olduğunu biliyordum söylemek için can atıyordum ama yapamazdım "ben de üzgünüm..... Çünkü.. Senden uzak durmayacağım."
Kafasıyla onaylar gibi bir hareket yaptı. "seni eve bırakayım mı?" şaşırmıştım" beni mi? "gerçekten mi?" evet seni. Sen sormadan ben söyleyeyim ben uzak duramadığıma ve sen de uzak durmadığına göre sanırım arkadaş olabiliriz. Bunu gerçekten istiyorum. '' kalakaldım. Dilim tutulmuştu sanki, konuşamıyordum. "Bella bir şey demeyecek misin?" ne diyeyim? "şey.." şaşkınlıktan konuşamıyordum" arkadaş olmak istemezsen seni anlarım" arkadaş. "aslında arkadaş olmak.. İstemiyorum.." cümlemi tamamlamama izin vermedi. '' seni anlıyorum Bir öyleyim bir böyle.. "ben de onun cümlesini tamamlamasına izin vermedim" izin ver de cümlemi bitireyim.. "başıyla onayladı'' sen beni yanlış anladın..ben şey demek istedim" beni sabırla ve dikkatle dinliyordu"arkadaş olmak istemiyorum çünkü daha fazlası olmak istiyorum"oh bir nefeste söylemiştim. Bana şaşkın şaşkın baktı. o eşsiz, en sevdiğim gülümsemesini takındı ve arabaya yöneldi. Sanırım bu ben de daha fazlası olmak istiyorum demekti.
