Laurent sözünü tutmuştu. artık bizim tarafımızdaydı, İrina ile beraber.
O günden sonra Kate, Tanya, İrina ve Laurent bizimle savaşa hazırlanmıştı.Bizi neyin ya da nelerin karşılayacağını bilmeden her gün çalışıyorduk. bilinmezlik bizi korkutsa da umudumuzu kaybetmeden çalışıyorduk.
Ama bugün bir şey oldu. beklenmedik bir şey oldu. benjamin yanında kana susamış bir vampirle yanımıza geldi.
o vampir tanıdık geliyordu. oydu..
bree tanner.O da yanımızda yer aldı. Bu lez ölmeyecekti. Zaman geçtikçe bize yeni kişiler takılıyordu. Peter, Charlotte, Randall, Carmen, Eleazar ve daha nicesi resmen bir savaş oldumuz vardı. Victoria'nınki gibi kana susamış değildi ama güçlülerdi.
Herkes her şeyi hatırlıyordu. Eminim Riley de hatırlıyordu. Belki bizim tarafımıza geçer ya da Victoria onu hiç dönüştürmezdi.
Volturi'ye gelecek olursak onlar çoktan her şeyi haber almışlardır. Hatırladıklarına da eminim. Her zamanki gibi temizlemeye geleceklerine de emimdim. Eğer kurtarmak için gelirse bu kesinlikle Edward ve Alice için olur.
Savaş günü helmiş çatmıştı. Biz o dağdan farklı bir yere saklanmıştık. Victoria orayo biliyordu.
Savaş bu kez yaz ayındaydı. Yine de olduğumuz dağ biraz soğuktu.
Jacob yanıma gelip beni ısırmaya çalışıyordu.Geçmiş, gelecek ya da rüya oradaki gibi değildi duygu ve düşünceleri Renesme'yi seviyordu. Amacı sadece beni ısıtmaktı.
Savaşın olduğu yerde güneş vardı. Güneş ışıkları bir vampirden diğerine geçip hepsini elmas serpilmiş gibi parlatıyordu. Muazzam bie görüntü olmalıydı.
Edward biraz daha uzağıöda oturuyordu. Savaşa gitmek istemişti ama buna izin veremezdim.
Jacob ve Seth'in de gitmesine izin vermedim. Herkes burada kalmalıydı. Daha güvende.
Kısa oldu ama ne yazacağımı bulamıyorum.
Eskisi gibi fanatiği olmadığımdan yazmak zor oluyor.
Oy verin lütfen.