16.BÖLÜM

366 19 41
                                    

                  2 hafta sonra

Olabildiğince kurt dönüşüm geçirmişti.
Şimdi hepimizin tek yaptığı James, Victoria ve Lauren'ın ne yapacaklarını beklemekti.

Birkaç fikrimiz vardı. Beraber saldıracaklarını biliyorduk ama nasıl bir yol izleyecekleri belli değildi.

2 hafta boyunca her gün Cullenlar'ın evine gidip plan yaptık. Bir sürü taktik düşündük.

Esme diğerlerinden yardım isteme fikrini ortaya sundu ama carlisle buna zamanımız olmadığını söyledi. Volturiler ise ilk elediklerimizdi zaten. Çünkü Volturiler gelirse kurtlar olamazdı. Zaten böyle olaylarda Volturiler sadece temizlik için gelirdi.

Kendimizi biraz avantajlı hissediyorduk çünkü bizim yanımızda Alice vardı. Onun geleceği görmesi çok büyük avantajdı ve şuan tek bildiğimiz fazla zamanımızın olmadığıydı.

Yine Cullenlar ile konuşmuştum şimdi ise Charlie ile evdeydim.
"bells ormana gitmeni istemiyorum. Ormanda bazı hayvan ayak izlerine ve insan izlerine rastlandı." Charlie'nin söyledikleri bana yeni doğanları yani Victoria'nın ordusunu hatırlattı. Yoksa yine mi ordu kurmuştu. Eğer ordu kurduysa buradaki tek fark James ve Lauren olacaktı. Ve bu bizim aleyhimizeydi.

"bugün çok yoruldum ben yatıyorum" Charlie'ye bir bahane uydurup üst kata odama çıktım. Bir an önce Edward ile konuşmalıydım. Eğer ortada bir ordu varsa bu büyük bir sorun olacaktı.

***
Edward'a şüphelerimden bahsettiğimde beklemeden Cullenlar'ın yanına gittik.

"Şimdilik yakınlarda ölen insanlar yok" dedi Carlisle.

"belki de daha orduyu kurmamışlardır" dedim

"ya da uzak bir yerlerde avlanıyorlar fark edilmemek için" dedi Edward

"biz de kendi ordumuzun kursak?"
"bu tehlikeli olur jasper ama ben tehlikeye bayılırım" dedi Emmett.

"yine de bunu yapamayız Emmett" carlisle'ın cümlesiyle etraf sensizliğe boğulmuştu. Herkes ne yapabiliriz onu düşünüyordu.

"Bella yarın bize kurtlarla bir görüşme ayarlar mısın?"
"tabi carlisle"

Ben carlisle'ı onayladığımda konuşmamız bitmiş ve Edward ile eve gitmek üzere yola çıkmıştık. Eve gittiğimde saatin geç olduğunu bildiğim halde o tanıdık numarayı çevirip Jacob'ı aramıştım.

"Alo?" sesi boğuk geliyordu. Uykudan uyandırmıştım. Umrumda değil.

"hey Jack benim bella."
"selam bella. Aradığına sevindim ama...saat biraz geç değil mi?"
"saatin geç olduğunu biliyorum ama yarın Cullenlar ve sürünün konuşması gerek. Sadece haber vermek için aradım. İyi geceler"

Jacob ile konuşmamı sonlandırıp beni merdivende bekleyen Edward'ın yanına ilerledim. Beraber sessizce yukarı çıktık ve ben onun kollarına kıvrıldım.

Merhaba
Geç gelen bölüm için gerçekten özür dilerim ama aklıma fikir gelmiyor.
Başta yazdığım bazı şeylerden pişmanım.
Daha kısa sürede bölüm atmaya çalışacağım.
Sizi seviyorum💜
Oy verip oylamayı unutmayınnn.


Alacakaranlık Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin