8.Bölüm

622 29 4
                                    

Eve geldiğimde Charlie daha gelmemişti. Yukarı çıkıp üstümü değiştirdim ve aşağıya inip Charlie ye yemeğini hazırladım. Kapı çaldı Charlie olmalıydı kapıyı açtım yorgun görünüyordu ben de öyleydim. Yemek yedikten sonra "baba ben odamdayım ödevlerimi bitirip yatıcam" deyip odama çıktım, arkamdan"tamam tatlım"dedi. Ödevlerim düşündüğümden daha kısa sürede bitti. Tam yatıcaktım ki eskiden -bana göre eskiden- Edward burada ben uyurken beni izlerdi. Acaba bugün de izler miydi? Sonuç olarak konuşmuştuk.uyumadan beklemeye karar verdim. Bekledim, bekledim, bekledim.. Ama gelmedi. Yine de beklemeye devam ettim

Sanırım içim geçmişti ya da zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişimtim, sabah olmuştu.
Her gün içim geçene kadar bekleyeceğim. Okula gitmek için hazırlandım. Charlie çoktan çıkmıştı. Mutfaktan bir şeyler atıştırıp koşarak evden çıktım. Kapının önünde Edward beni gıcır gıcır volvosuyla bekliyordu. "Günaydın Bella"
'' günaydın " Edward beni almaya gelmişti şuan benden mutlusu yok" görüşmeyeli nasılsın? "
O kadar mutluydum ki ne diyeceğimi bilemedim biraz düşündükten sonra '' iyi" dedim ilerleyip arabanın kapısını açtı ve binmem için işaret etti ben de bindim. Yol boyunca konuşmadık. Arabadan inince herkes bize bakıyordu. Olaylar kısmen aynıydı, bu içimi rahatlatıyor. Aldırış etmeden yürüdük ve kimya sınıfına vardık. Her zamanki yerimize oturduk. Söze ilk Edward başladı. Çok durgunsun ne oldu" ilk başta idrak edemedim sonra '' sırrını biliyorum "dedim boş boğazlı ederek" ne sırrı? "dedi" burada konuşamayız sonuçta sır kimse duysun istemeyiz "onaylar gibi başını salladı
Okul bitince kimsenin bizi görmediğinden emin olarak ormana doğru yürüdük Edward etrafa bakarak" eeee neymiş benim sırrım"seninde hafif tedirginlik vardı. gerçekten bilmemden korkuyordu. Ne söylemeliydim sen vampirsin mi demeliydim. Of neden çenemi kapalı tutamadım ki. "hmm... şey...bunu sana söyleyemem" sanırım daha kötü oluyor off "Ne bella ne saçmalıyorsun?" gerçekten ne saçmalıyorum? "sonuçta bu bir sır bunu sana söyleyemem" duraksadı ben de sözüme devam ettim "tamam söylemem için ikna edersen söyleyebilirim" duraksadı ve kahkaha atmaya başladı kadife sesi ormanda yankılandı "tamam ne yapmamı istiyorsun?"çarpık gülümsemesiyle bana bakıyordu. Sonradan idrak ettim. Nee! Ne söylicem şimdi "belki  beni yemeğe götüre bilirsin?" benimde yüzümde onunki gibi çarpık gülümseme vardı. Belki saçma olmuştu yemek ama sürekli ona söylememek için meşgulmüş gibi yapacaktım. Ne kadar yemeğe çok çıkmak istesemde bunu yapamazdım sürekli bana sırrı hatırlatacaktı mantıklı bir cevabım olmadığı sürece ondan kaçmalıydım ya da kaçmaya çalışmalıydım. "ımm...şey eve gitmeliyim görüşürüz" koşmaya başladım sanki ondan kaçabilirmiş gibi. Arkama baktığımda yoktu peşimden gelmesini ummuştum belki böylesi daha iyidir.

Gece boyu ne söyleyeceğimi düşündüm sonra aklıma başka bir fikir geldi. Belki de ilk Alice ile arkadaş olmalıydım ona çok güveniyordum Edward a güvenmediğimden değil ama bunu Alice e anlatmak sanırım daha kolay yarın ilk işim Alice ile konuşmak olacaktı. Bu biraz zor olacak ama...


Alacakaranlık Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin