Abilerim (şiddet içerir)

2.Bölüm

Aşağıya iniyordum ki kolumdaki yara ağrımaya başladı.Neden bu kadar ağrıyordu ki. İç sesim
"Koluna abin tarafından tekme atıldığı için olmasın"dedi. Haklısın iç ses. Aslında ben haklıyım. O benim. Benim iç sesim. Neyse ne tek arkadaşımda kendim oldum ya. Hey Allah'ım.
Mal gibi merdivenlerin ortasında durduğunu anladım ve aşağıya indim.nBabamlar salonda yoktu demek ki erken çıkmışlardı. Kendime tost yaptım. On dakikalık süren yeme işinden sonra dişlerimi fırçalayıp çıktım. Okula yürüyerek gidiyordum.10-15 dk alıyordu. Okula vardım zengin olsak bile arabayla gelmiyordum. Sınıfa doğru yol alıyordum ki okulun sürtüğü Bade bana pis pis bakıyordu. Her günkü gibi. Çünkü çıktığı birçok erkek onun başkalarına yani bana ve ezik bellediği kişilere karışmasını bahane edip ayrılıyordu.Tek dertleri Bade'den faydalanmaktı.Bade de bunu sevsede o  kadar çok kişiyle ayrılmayı kendisine yediremedi ve gelip bana bulaştı. Hep neden ben suçluyum ki isterseniz idam ettirin.

Bade yine ne haltlar karıştırıyor aceba. Bu kızdan korkuyordum. Okuldaki kızların yarısını dövdü resmen. Kankalarını alıp kavgaya gidiyor. Sanarsın ergen bir erkek. Dövdüğü kızlar okuldan ya ayrılıyor yada koruma tekıyorlar peşlerine. Kolejlerden nefret ediyorum.
Bu sefer bahçenin ortasında durmadım merak etmeyin. Sınıfa girdim ve yerime oturdum. Bade ve kankaları dediğimiz pis şeytan kılıklılar bizim sınıftaydı. Bade 'nin yeni planı sınıftaki Anıl' ın sevgilisi olmaktı. Anıl'ı seviyodu  ve ona yavşıyordu.Fakat şöyle birşey vardı ki Anıl 'ı   ben seviyordum. Onu görünce bayılcak derecede kalbim çarpıyordu.  Kelebekler karnımda savaş yapıyorlar gibi oluyordu. Sanırım gözlerim bir güneş misali parlıyordu.  Keşke hayatım böyle olmasaydı. Keşke ailemle çok mutlu bir şekilde yaşasaydım, annem ile. Ama Allah'ın eceli. Peki ben neden suçlu olarak görülüyorum.Burda kimsenin suçu yoktu. Kaderinde böyle yazıyormuş demek.

Hoca sınıfa girdi. Derse başladık. Dördüncü sıra yani en arkanın bir önünde oturuyordum. Notları almaya devam ettim.Kapı açıldı ve tabi  ki içeri Anıl girdi. Utanmamalısın Kumsal utanmamalısın. Sakın kızarma. Kesin domates gibi kızarmıştım. Tahtaya baktım ve not almaya devam ettim. Bu sefer içeriye Bade girdi. Bu hoca hiç birşey demez zaten, para kazanıyor ya hey Allahım.

Bade bana baktı ve arkamdaki boş sıraya oturdu. Hoca yazı yazmayı bitirmişti. Bende bitirdim ve defteri kapattım. Birden önüme atılan buruşturulmuş  kağıtla ödüm koptu. Yerimden sıçradım.Arkamdan gelen kıkırdama sesiyle hoca bana baktı yok birşey der gibi kafamı salladım. Hoca önüne döndü. Kağıdı alıp açtım. Kağıtta

Seni pislik Eğer Anıl' a karşı birşey hissediyorsan seni mahfederim. Suratını görmedim sanma domates gibi kızardın.Ama ben sana göstericem asıl kızarmayı bekle sen

Kağıdı okuduktan sonra oturduğum yere iyice sindim. Zilin çalmasıyla içimden "ne bitmez tükenmez bir dersmiş bu ya" diye geçirdim.Hızla yerimden kalktım ve tuvalete doğru yol aldım.