İyi okumalar💜
İçeri girdiğimi anladığında hafif sıçramıştı.Kaçamak bir bakış atıp gözlerini büyük desenli halıya çevirdi.Yanına biraz daha yaklaşıp
"Ş-şey,Namjoon ile jin gittiler.Zaten erken gelicekler.Endişelenmene gerek yok."Yüzündeki soğuk ifade biraz da olsa geçmişti.Gözüme karşımdaki büyük kitaplık ilişti.İlerleyip rafları karıştırdım.İçinden rastgele bir kitap alıp sayfalarını inceledim.
"Kitap okur musun?"
Sorumla ayılarak"E-evet."
"Ben, genellikle düşüncelerim beni ele geçirince onlarla savaşmak için okurum.
Ama çoğunlukla yenilen taraf ben oluyorum."Yerinde biraz büzüştüğünü gördüm
"Üşüdüysen şömineyi yakabilirim."
Başını sallayıp beni onayladığında"Odunları nerede bulabilirim?"
Yerinden kalkıp bana yerini göstermek için ilerledi.Hemen arkasından ilerledim.Aşağıya inen merdivenden inip karanlık bir yere varmıştık.Göz gözü görmüyordu.
Tam adımımı attım ki, birden lamba açılmış Sun hi benle duvar arasında kalmıştı.Dirseği tuşa değdiği için lambayı yakmıştı.Neredeyse burunlarımız birbirine değdi değecekti.Bir elimle bileğini tutmuş diğer elimle de belini kavramıştım.Kokusu beni adeta sarhoş etmişti.
O zamanlar okuduğum kitaplarda,hep zamanın durduğunu yazıyorlardı.Bende bunu çok saçma bulup kitabı yarım bırakırdım.Ama şimdi, neden bu kadar saçma gelen bu düşünce bir o kadar da doğru geliyordu.
Gözlerimiz birbirini bulmuştu.Dudaklarım yanıyordu.Kalbimin atışlarını dudaklarımda hissediyordum.Bu normâl miydi?
'Hayır,jungkook kendine gel!Sana emanet edilen birisine böyle bakmamalısın!
Yaa iç ses,ne olur biraz daha böyle kalalım ne olur.Kıyamet kopmazdı değil mi?Yok canım.Niye kopsun.Değil mi?'
Benden önce ayılmış olmalı ki hemen geri çekilip gözlerini kaçırmıştı.Tam ağzımı açmış özür dileyecektim ki hızlı adımlarla odunluğun kapısını açmıştı.
Odunları zor olsada yakıp şöminenin önünde oturmuştuk.Koltuğun üzerine koyduğu battaniyesini alıp üzerine yavaşça sardım.Hafifde olsa dudakları gerilmiş gülümsemişti.Niye bu kadar güzelsin?Evet,tekrar ve tekrar soruyorum.
Sanki içimden söylediklerimi duymuşcasına bana baktı.Bu sefer gözlerini ilk kaçıran ben olmuştum.Bana biraz daha bakıp gözlerini şömineye çevirdi.
"Neden yanımdasın?"
"Bunu daha öncede söylemiştim sun hi."
Söylediğimden pek tatmin olmamış gibi,başını salladı.
"Kusura bakma ama genelde insanlar bir çıkarı olmadan diğer birine yardım etmez."
"Bence bu konuda çok emin olmamalısın.Her zaman istisnalar vardır."
Söylediklerimden sonra dizlerini karnına çekip çenesini dizlerine dayadı.
"Ama ben o istisnalarla hiç karşılaşmadım.Onca yıl hiç mi karşıma çıkmadılar hı?"
"Belkide çıkmıştır,belkide burnunun dibindedir.Gözlerin ve kalbin her zaman açık olsun.Tamam mı?"
Başını sallayıp söylediklerimi onayladı.Biraz daha sessiz kaldıktan sonra sessizliği bozan ben olmuştum.
"Hadi bana biraz kendini anlat.Sun hi kimdir mesela.Yoksa zaman
geçmeyecek."Biraz düşünüp,"Aslında söyleyeceğim pek bir şey yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığındaki Çiçekler | JK
FantasyNeden bu kadar gizemlisin?Sana her bakışımda dahada kayboluyorum içinde.Hayatıma girdiğinden beri sensiz hiçbir anı hiçbir düşünce yok.Bunun sonunda ayrılık da olsa ya da bir kavuşma,umrumda değil.Her zaman yanında olup seni herkesden korumak istiyo...