KONFÜZYON (TAMAMLANDI)

Dahi Bir Deli

Jo, yuvasına dönmüştü. Çiftlikteydi. Ama büyük bir sorunu da beraberinde getirmişti. Durumun ne olacağını bilmek imkansız gibiydi. Bu konuda büyük bir bilinmezliğin ortasındaydı. Çiftliğe döner dönmez Marco'nun odasına gitti. Bunu çok istekli yaptığı söylenemezdi.

+" Jo, gelmişsin! Yalnız olduğunu düşünmemin yanlış olduğunu söylemek ister misin bana. Yanıldığımı söyle lütfen."

-" Yalnız değildim. Yakalanana kadar."

+" Kime? Nerede? Benim için önemini biliyorsun değil mi durumun?"

-" Biliyorum Linda. Biliyorum. Ama çok üzgünüm. Yolda yakalandık. Tırın dorsesinde Meksika'ya geçtik."

+" Tırın dorsesi mi? Ne saçmalıyorsun? Neden uçakla gelmediniz?"

-" Linda, Marco hayatının içine sıçmış olabilir biraz. Biraz demek saçma oldu dostum, hayatının içine sıçmış işte."

+" Ne yapmış Jo? Anlatman gerekiyor bana."

-" Kevin Boozer kim?"

+" Ne olmuş ona? Ne biliyorsun hakkında?"

-" Çok bir şey değil. Ama kesinlikle tırla kaçmamıza neden olan problemin baş tacı o."

+" Çıkar ağzındaki baklayı."

-" Marco, Kevin'ı öldürmüş."

+" Şaka yapıyorsun! Aklındaki neymiş ? Derdi neymiş. Allah kahretsin! Neden böyle bir şey yapma gereği duymuş ki?"

-" Bunu konuşacak kadar vaktimiz olmadı. Aslında tırdayken oldu ama bunu ona sormak aklıma bile gelmedi.

+" Demek Kevin öldü. Sen olaya ne zaman dahil oldun?"

-" Polisler onu götürüyordu. Polisi etkisiz hale getirip kaçırdım. Sonrada o gözlüklü çocuğun babası bizi kaçıracağını söyledi. Başardı da. Tıra bindik ve sınırdan geçtik."

+" Gözlüklü çocukta kim?"

-" Bilmiyorum. Bir arkadaş edinmiş. Edinmesi de iyi olmuş doğrusu. Ama çocuk için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hayatı zehir olmuş gibi duruyor. Çok masum bir çocuk."

+" Siktir et çocuğu. Sınırdan geçtikten sonra ne oldu? Kime yakalandınız?"

-" Esme."

+" İşte bu harika!"

-" Üzgünüm, onu öldürmeliydim."

+" Üzgün olman bir şey değiştirmiyor. Sana verdiğim bir görevi de başar anasını satayım."

-" Esme baştan çok iyi davrandı. Sonra televizyonda seni görmüş. Kevin'ı öldürdüğünü. Ben adının holy olduğunu söylemiştim ama Linda adını televizyonda duyunca olayı önemsemeye başladı. Çetenin adını Linda olarak değiştirmen ve adının Linda olması onda bir fikir uyandırmış olacak ki onu salmadı. Tamamen olayın farkında değil evet ama Linda ismi sıkıntı yarattı."

+" Şimdi ne yapacağız bakalım. Ben sana nasıl güveneceğim?"

-" Bu sefer gerçekten işler benim kontrolümün dışarısına çıktı. Tamamen çaresiz kaldım."

+" Edu da gitti. Bedenim Esme'nin ellerinde. Onu da geçtim Amerika'da hayatım boka batmış durumda. Allergan kasabayı istiyor ve ısrarcı bir tavırda. Daha ne kadar boka batabiliriz."

-" Senden teslim olmanı istiyor."

+" Çok kolay değil mi? Teslim olacağım ve her şey bitecek sanıyor. Ya da onu geçtim, teslim olacağımı nasıl düşünür?"

-" Teslim olacağını düşündüğünü sanmıyorum. Lakin Linda için ne kadar ileri gidebileceğini görmek istiyor olabilir."

+" Marco'nun çocuğu hakkında bir bilgi alabildin mi?"

-" Hayır, tehtid etmek ile meşguldü. Ne düşünüyorsun?"

+" Ben zaten öldüm Jo. İntihar etmiştim. Kendi canıma kıymıştım."

-" Bunu öğrendim."

+" Kaybedecek neyim olabilir ki benim? Ben iyi olmayı denedim. Küçüklüğümden beri hep iyidim. Her zaman doğru olanın peşinden koştum. Biraz popüler olmak istediğim zaman ayaklarım kaydı ve kendimi en dipte gördüm. Artık iyiliğin bir yarar sağlamadığını bariz görüyor gibiyim. Madem buradayım, bu görevi üstlendim; alabildiğim tüm riskleri alacağım."

-" Söylediklerin merak uyandırdı."

+" Teslim olacağım."

-" Tamam şimdi gerçek planını söyle."

+" Bu güzel, teslim olacağıma inanmıyorsun. Bu savaşı kazanmamı istediğin ortada. Sıkıntı şu ki karşımdaki rakip sanırım çok zeki. Ama Marco zamanında onu kandırabilmiş. Bu da onun yenilmez olmadığını gözler önüne seriyor."

-" Güzel gidiyorsun, devam et."

+" Marco, senin tabirin ile çok zeki bir adam değil. Agresif ve anlık öfkelerle karar verebilen birisi. Esme'yi alt edebilmek için duygularına baş vurdu. Esme onun ne kadar adi ve aksi bir adam olduğunu biliyordu. Karşısında o kadar yumuşak bir adam gördüğünde gerçekten ona düşkün olduğuna emin olmuş olacak ki yelkenleri suya indirmiş."

-" Haklısın, Adolf hitler'in Hello Kitty pijaması giymesi gibi."

+" Aynen öyle! Alışılagelmiş değil. Bu yüzden inandırıcılığı artıyor ya!"

-" Bunu nasıl kullanacaksın?"

+" Nasıl bir insan pişman olmuş bir eski sevgiliyi kabul etmez ki?"

-" Bu film tutmaz."

+" Eski sevgilisinden bir çocuğu olduğunu öğrenmiş ve babalık duygusunun ortaya çıkarttığı duygusallık eşliğinde pişman olmuş bir adamı kim kabul etmez ki?"

Jo, ayağa kalkıp masaya sert bir yumruk attı.

-" Bak işte bu gişe rekoru kırar!"

+" Kırar kırmasına da, arayıp haber uçurmazsan."

-" Hadi ama dostum! Sana daha kaç kez hata yaptığımı söyleyeceğim. Beni üzüyorsun."

+" Hayır. Aramanı istiyorum. Onun huzuruna çıkacağım. Ama Linda için olduğunu düşünmesini istemiyorum. Hatta onun umrumda bile olmadığını bilmeli. Ana özne çocuk."

-" Sen deli bir dahisin. İlerde belediye başkanı olacağını düşünüyorum."

+" Hadi ara. Bu sefer ben istiyorum."