Kader Değiştiren

86 25 3
                                    

Linda'nın bedenine tıkılı kalmak bir yana, aynı zihni beş kişi ile paylaşmak olabilecek en boktan durum diye düşündü Marco. Yaptığı her şeyde, attığı her adımda daha da batağa battığını fark etti.
Peter: " Öldürdüğün her insan kafanın içinde dirilecekse işimiz var."
Diego: " Lanet olsun bir soru sordum. Beni neden bu kadar acımasızca öldürdün. Şimdi çocuklarıma kim bakacak?"
Kevin: " Seni ben öldürdüm pislik. Ben yapmasaydım bunu sen yapacaktın. Çocukların varsa düşündüğün bir çetede olmamalısın."
+ " Zırvalamayı bırakın. Beni ilaç kullanmak zorunda bırakmayın."
Diego: " Artık senin kafanın içinde mi yaşayacağım?"
+ " İnan bundan hiç memnun değilim."
- " Saklanacak bir yer bulmamız lazım. Peşimizde düzinelerce adam var." Dedi jason.
+ " Haklısın, hadi ormanda kaybolalım."
Ormanda ilerlemelerine devam ederken kafasını kurcalayan düşüncelerin içerisinde boğulduğunu hissediyordu. Tabi bunlara hiç susmadan konuşup birbiri ile tartışan beş kişinin de etkisi büyüktü.
+ " Gerekirse yüzlerce kişiyi Zihnime alacağım ama bu işi bitireceğim."
Yaktıkları ateşte bir evin bahçesinden çaldıkları patatesleri pişirip yiyorlardı.
-" Daha önce hiç kamp yapmamıştım. Dediğin gibi, buraya gelmek hayatımda çok şeyin değişmesine sebeb oldu."
+ " Ben senin evini özledim. Kafamıza göre takılıyorduk. Sanırım Meksika'ya dönmek aptalca bir fikirdi. Sonuçta bana bu bir armağandı. Yeni bir hayat, yeni arkadaşlar... Tertemiz bir hediyeyi ellerimin tersi ile ittim."
-" Hadi ama! Hayatımda hiç böyle bir macera yaşamamıştım. Seninle tanışmak hayattaki en büyük şansım. İlerde iyi bir yazar olabilirim. Gerçekleri görmüş bir yazar. Gerçekleri bir kurgu gibi aktaran bir yazar."
+ " Evlat, sabahı görebileceğimizi merak eder oldum."
-" Bir kızın bana evlat demesi garibime gidiyor."
+ " Kusura bakma Jay. Benim Marco olduğumu da unutma."
* " hoşgeldin. Kaderin seni bana getirdi."
+ " Ne diyorsun ablacım?"
Ateşin başında beliren yaşlı kadına dikkat kesildiler. Eski pardesüler giymişti. Kırış kırış bir derisi olduğu aşikardı.
* " Burada olma sebebin benim."
+ " Ben zaten buradaydım. Doğma büyüme Meksikalıyım."
* " Sen sus. Senin ile konuşmuyorum."
+ " Sen ne ayaksın ulan?"
* " Jason. Benim ilgilendiğim sensin."
+ " Onu nereden tanıyorsun?"
* " Onun Doğumu bize müjdelendi."
- " Neler oluyor? Marco bir sus!"
* " Sen yazarsın."
- " Henüz değilim. Ama olmak istiyorum. Bunun sakıncası var mı ?"
* " Çocuk, sen bir yazarsın. Bizim gibi. Doğuştan bir yazarsın."
+ " Ulan başıma gelmeyen kalmadı. Şimdi kahraman o mu oldu?"
* " Sen, sana bahşedilen rolü oynadın. Onu buraya getirdin."
+ " Ne demek bana bahşedilen rol? Ulan ne yaşadığımı biliyor Musun?"
* " Biliyorum Marco. Artık hayatının değerini biliyor Musun?"
+ "Hakkımda ne biliyorsun?"
* " Her şeyi."
+ " Demek her şeyi. O zaman içimdeki donun rengini söyle."
* " Senin Linda ile beden değiştirmenin sebebi benim. Yeterli oldu mu?"
+ " Sen ne diyorsun sürtük? Onca çektiğim çilenin senin suçun olduğunu mu söylüyorsun?"
* " Çile olduğunu sanıyorsun. Yanılıyorsun. Sen  sana yüklenen sorumluluğun üstesinden geldin."
+ " Kime göre? Yahu niye bilmece gibi konuşuyorsun anlam veremiyorum. Teyze anlat da bileyim."
-" İsminiz nedir?"
+ " Yazar desen yeterli Jason."
-" Şimdi bana anlatır mısınız? Marco ile tanışmam tesadüf değil miydi? Neden buradayım? Doğuştan yazar derken neyi kastettiğinizi anlayamadım."
* " Sen de benim gibi yazarsın, bizim gibi. Sen kader değiştirensin. Marco ile tanışmanız tesadüf değil. Tamamı benim kalemimden çıktı."
+ " Sürtük benim kaderimi sen mi yazdın? Hadi Jason sen de lanet yazarmışsın. Düzelt beni anasını satayım."
-" Hadi ama! Biliyormuşum gibi konuşuyorsun dostum. Seninle aynı anda öğreniyorum olanları."
Marco silahını kaldırıp namlusunu yazar kadına doğru doğrulttu.
+ " Beni düzelt adi kadın. Bunu tehtid olarak kabul etmelisin."
* " Düzeltemem. Bu hayatı yaşamalısın."
+ " Neden benim hayatımda neler olacağına sen karar veriyorsun ulan?"
* " Jason'u buraya getirebilmemin tek yolu buydu. Ayrıca size yeni bir hayat bahşettim."
+ " Bu nasıl hayat ulan?"
* " Marco, sen öldün. Angelo'nun konvoyuna saldırdığın günün gecesi, aşırı dozdan öldün. Linda da intihar etti. Kendi canına kıydı. Size yeni bir hayat sundum. Yeni bir şans verdim."
+ " Sen Tanrı mısın?"
* " Hayır. Bu öyle bir şey değil. Bu daha çok illegal. Büyü gibi. Sizin ölmüş olmanız gerekiyordu Yani."
+ " Bence kader ile oynaşman pek de iyi olmamış. Ölsem sanırım Bundan daha memnun olurdum."
* " Üzgünüm ama böyle olması gerekiyordu. Jason da Benin Gibi kader değiştirenlerden. Ama çok dikkatli olmalısın jay. Bunu yapmanın binlerce insanın hayatını değiştireceğini sakın unutma."
+ " Aynı senin yaptığın gibi değil mi? Belki esme hala yaşıyor olurdu. Abim hala yaşıyor olurdu."
* " Abin tüm koşullar altında ölüyordu. Yani ben müdahale etsem de etmesem de. Ayrıca Esme hala yaşıyor."
+ " Ne? Şaka yapıyorsun?"
* " Hayır şaka değil. Onun da bir kaderi var. Onu yaşıyor. Sana bu kadar tüyo yeter. Ölmediğini öğrendiğine göre kaderini yaşamaya devam etmen gerekiyor."
+ " Allergan onu neden öldürmedi ki?"
-" Linda'yı sırtından vuracak."
+ " E güzel! Ben hiç meydana çıkmadan millet doğrasın birbirini."
* " Siz birbirinizin kalbisiniz."
+ " Hah! Korktuğum başıma geliyor. Ne o voldemort?"
* " O ölürsen sen de ölürsün. Sen ölürsen de o ölür."
+ " Şimdi her şey daha net. Ne yapacağımı çok iyi biliyorum."
-" Bana da anlat."
+ " Kafama sıkacağım ve her şey bitecek."
-" Ahmak"
* " Kaderini yaşa."
+ " Kaderim olduğunu nasıl bileceğim ulan. Yaşıyorum öyle dümdüz."
* " İçinden geçeni yap. Sen ne yaparsan, hangi yola gidersen kaderin odur."
+ " Kaderimi değiştirebileceğimi mi söylüyorsun?"
* " Hayır. Bunu söylemedim. Sadece yaşa. Oluruna bırak. Aklından geçeni yap. Senin aklına düşen benim fikirlerim."
+ " Kuklan olduğumu mu söylüyorsun?"
* " Biz taşız. Taşlar bir araya gelmeden bir yapı olmazlar. Ya baş yararlar ya da bilek bükerler. Jason buraya geldi. Geldiğine göre bir yapı olduk. Şimdi onun yeni yapılar yapması için eğitilmesi gerekiyor. Sen git Marco. O bir süre benim misafirim olacak."
+ " Gideyim ve lanet kaderimi yaşayayım. Aklımda deli fikirler var."
* " Tıkandığın yerde bana seslen."
-" Bol şans Marco."
+ " siktir oradan. Hadi bakın siz kitap yazmanıza. Kadermiş, eğitimmiş sokarım böyle işe. Olan bana olsun sonra yapı kurduk yok çimento olduk. Has siktir oradan! Gidip önüme geleni deşeceğim."
* " Güle güle!"
Marco arkasına bile bakmadan ilerlemeye başladı.
- " Herkesi öldüreceğini söyledi."
* " Ben filmin sonunu biliyorum. O yüzden ne yaptığına, ne söylediğine çok takılma. Her şey olması gerektiği gibi olacak."

KONFÜZYON (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin