1 hafta sonra...
+0578*******:Burak buraya gelmeden önce senin hazırlanıp çıkacağını söyledi. (11:37)
+0578*******:Evden çıkmadığını sanıyordum.
Hayal:Biraz olsa da dışarıyı özledim.
Hayal:Ben yokken neler değişti merak ediyorum.
Hayal:Bundan sonra dışarısı korksun, çünkü Hayal Mirdağ geri dönüyor!
+0578*******:Senin adın Hayal mi?
+0578*******:Bende bu hayal felsefesi nereden geliyor diyorum.
+0578*******:Buradanmış...
Hayal:Lan Burak sana biyografimi anlatmışta bi bunu mu atlamış?
Hayal:İsmimi!
+0578*******:Senden hep kız kardeşim diye söz ediyor.
+0578*******:Bende ismini sormayı unutmuş olabilirim yani.
Hayal:Neyse, boş ver şimdi onu. Asıl soru şu;
Hayal:Senin ismin ne?
+0578*******:Bak bana diyorsun ama sende hiç ismimi sormamıştın.
+0578*******:İsmim Yusuf,
+0578*******:Yusuf Kağan Şanlı
Hayal:Şu Burak'ın gitar dersi aldığı yerdeki kişisin.
+0578*******:Evet evet oyum.
Hayal:Tanıştık mı biz şimdi?
+0578*******:Tanışmak için ismimizi bilmemize gerek yoktu ki.
+0578*******:Acılarımızı bilerek tanıştık biz.
Hayal:Haklısın diyelim haklı ol bari...
+0578*******:Onun bunu boşver de
+0578*******:Sen en son ne zaman dışarıya çıktın.?
Hayal:Ne zaman olacak,
Hayal:Burak kafama silah dayadığı için girdiğim üniversite sınavında.
Hayal:Yani 5 ay önce filan gibi.
Hayal:Senin sandığın gibi 6 yıl boyunca hiç dışarı çıkmamazlık yapmadım.
+0578*******:Yav hehe
+0578*******:Kimi yiyorsun?
+0578*******:Sadece önemli şeyler için çıkıyormuşsun.
Hayal:Şimdi önemli bir işim yok ona çıkıyorum naber?
+0578*******:Harbi konuyu saptırdın, nereye çıkıyorsun?
Hayal:Yalnız konuyu ben değil, sen saptırdın. Aynı zamanda çabuk alışmışsın şu noktalama işaretine önem vermeye.
+0578*******:Ehh gelmsede bir yerde onun bunu bilmesini istiyorum.
Hayal:Sende haklısın keko.
Hayal:Bizim ordaki pastaneye gidiyorum. Yıllardır kendi yaptıklarıma talibim de.
+0578*******:Haaa, belki beraberde gidebiliriz?
Hayal:Olur, ama sonra. Çünkü kendimde birşeyler başardığımı görmek istiyorum.
+0578*******:O zaman bunu söz kabul ediyorum.
Hayal:Sen söz kabul et, o sırada ben kaçar. (12:15)
Son mesajı yazıp evden çıktım. Kalbim gümbür gümbürdü. Hakikaten uzun zamandır Burak'ın zorlaması veya okul için olmayan bir konudan dolayı dışarı çıkmıyordum.
Babamın buraya kalmaya geldiği zaman aldığı kıyafetlerden giymiştim, çünkü kendi kıyafetlerimin çoğu pijamadan oluşuyordu. Koyu mavi uzun bir gömlek, onun altına ise buz mavisi kot. Dışarı çıkmadığım uzun zamanlarda ne kadar rahatsız şeyler olduklarını unutmaya çalıştıklarım.
Ben pijamacıydım.
Kalbim beni bayıltacak duruma getirsede apartman çıkışına da ulaştım. Dışarı çıkmak için değil onun yanına gideceğim için çok heyecanlıydım.
Şimdi herkesin dediği gibi annem daha mı mutlu olurdu? Ben dışarı çıkıp hayatımı yaşayacağım diye?
Ahh... anne eğer mezarda kabir azabı çekmene neden olduysam nolur affet!
Ben sensiz adım atmaya korktum. Çünkü sen hep yanımdaydın, gideceğini hiç düşünmedim.
Adının Yusuf olduğunu öğrendiğim yıkıka dediğimin aksine evden uzaklaşarak yürüdüm. Bu güne kadar gitmekten korktuğum bir yere... mezarlığa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıkık-Texting
Short Story+0578*******:Biliyor musun 2 kelime ile terk etti beni (03:00) +0578*******:Meğerse umrunda bile değilmişim (03:44) +0578*******:Kaç kere ağladım ardından (03:55) +0578*******:Erkekler ağlamaz diyenlere inat (04:00) Hayal: Dostum kim olduğunu bile...