Yasemin kulaklığı kulağında son ses, kapşonu saçlarını kapatmış, elleri ceplerinde sokak lambalarının sarı ışığında yürüyordu. Bisikleti kilitlediğinden emin olmak için ve tabii güvende olduğunu garantilemek için dönüp arkasına baktı. Tanıdık birilerini görmek hiç iyi olmazdı. Özellikle de babanesini tanıyan biri.. Çünkü babanesi onu bu saatte dershanede zannediyordu. Gerçekleri öğrenirse ya kalpten giderdi ya da Yasemin'in 17 yıl boyunca ona ne büyük yük olduğunu ağlayarak anlatır dururdu.
Mekana vardığında iki sırığın engeliyle karşılaştı ya onlara para vermeliymiş ya da siktirip gitmeliymiş.
-İlk gelişim değil buraya.
-O gelişlerin için de öde o zaman madem borçluymuşsun sen.
-Murat abiler falan yok mu ?
-Oooo Murat abileri de biliyor sen bu yaşta hayırdır ya böyle mekana nasıl gireceksin, kim izin verecek? Ben girmemen gerektiğine karar verdim bir büyüğün olarak.
-Benim babamın yeriydi burası ,sonra öldü. Orospu çocuğunun biri böyle olmasına karar verdi. Sonra annem öldü duyunca. Ben de bu mekanla birlikte piç kaldım. Murat abi yürütüyor işleri benim de buraya istediğim zaman gelmeme o izin verdi. Anladın.
Adamları yere bakar vaziyette bırakıp içeri girdi. Bar kısmına gidip oturdu. Eminem - My Name Is çalıyordu. Ufak hareketlerle ritim tutarken aradığı kişiyi buldu gözleri. Bar koltuğundan zıplayıp Ateşle selamlaştı. Ateş, Murat'ın oğluydu esmer, kaslı, ve tabii ki de çok yakışıklıydı. Bir gün kesinlikle bir şeyler yaşayacaktı onunla. Ama bugün değil. Bu gece başına daha ilginç olaylar gelecekti.
-Babam yukarıda.
-Sana bunu getirdim. İngilizce ama anlamazsan ben anlatırım. Daha çevirip basan olmamış Talat abi de sana olduğunu duyunca getirtti paraya kıyıp" idare etsin" dedi.
Sırt çantasından çıkardığı çizgiromanı Ateş'e uzattı.
-Oha çok iyi, kızım çok popülerim sayende hatunlar bunu elimde görse yeter. Hahahah.
-Bu kadar yavşak olmasan çok tatlısın da ..
-Efendim.
-Yok bir şey. E bana bir şey ısmarlamak yok mu ?
-Gel, az alkollü ama ..
-Ya sen yapıştır.
- -
Bardan Ateşle çıkan Yasemin sırıklara bakıp göz kırptı. Ateş durumu anlayıp gülümsedi.
-Kötüsün ama.
-Bunları nereden buluyorsunuz her şeye inanıyorlar.
-Senin kadar kimse zeki olamaz ki yine ne yalan uydurdun girmek için ?
Tatsız bir gülümsemeyle konuşmaya son verip elini allaha emanet dercesine bir hareketle savuşturup yoluna gitti.
Bisiklete bindiğinde başının biraz dönmesini umuyordu alkolün bu kadar etkisiz olması Yasemin'i hayal kırıklığına uğratmıştı. Yolda giderken Ateş'e bir mesaj atmaya karar verdi. Kulaklık yine kulağındaydı ve hiçbir şey duymuyordu. Telefonu çıkardı, kilidi açtı, düz yolda gidiyordu arkasına baktı kimse gelmiyordu, mesajı yazmaya başladı. Birden ne olduğunu anlamadan kendini yolun bir ucunda buldu bisikletinin ise paramparça şekilde koca bir kamyonetin altında gördü. Kafasını kaldırıp onu kurtarana baktı. Kırmızı deri çizme giymiş mavi kotlu bir adam, üzerinde süpermen tişörtü vardı.
-Cosplay misin sen ?
Adam kahkaha atarak iyisin iyisin şokta olabilirsin ama dedi.
-Hadi bakalım gidiyoruz.
-Nereye ?
-Hastaneye tabii ki.
-Hayır benim evde olmam lazım babanem bekliyor bir şeyim yok zaten. Çok teşekkür ederim hayatımı kurtardınız.
-Ben bırakayım o zaman bisikletin de kullanılacak halde değil zaten. Hadi atla.
Yasemin başka türlü de gidebilirdi ama bu adamda başka bir şey vardı ona güvenmesi gerektiğini hissetti. Arka koltuğa oturdu. Ön koltuktaki "geçmiş olsun" dedi.
-Kamyon senin bisikleti yedi ve kaçtı. Hahahah. Su içsene iyi gelir.
Yasemin ön koltuktan gelen suyu içti. Aynadan gözgöze geldiler hayatını kurtaran adamla.
-Benim adım Kerem. Düşündüğün gibi süpermen cosplay'i değilim ama o arabanın altında kalmamış olmanın bir bir mucize, biliyorsun değil mi.
-Nasıl ?
-Dış görünüşün annene karakterin babana çekmiş biliyor musun.
-Nereden tanıyorsun ailemi onlar ben çok küçükken öldüler dalga mı geçiyorsun ?
-Evet öldüler ama sandığın gibi değil.
Göz kapakları ağırlaşıp yavaş yavaş kapanırken usulca "babası hakkındaki gerçekleri şimdilik saklamalıyız" sözlerini duydu.
Kerem Yaseminin uyuduğundan emin olunca radyoyu açtı. Gnarls Barkley - Crazy çalarken yola devam ettiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fevkalbeşer
General FictionYaş: 17 Meslek: Çizgi roman dükkanında satıcı Araç: 15 model Trek Arkadaşlar: bu konuyu sonra konuşuruz ..