Arkadaşlar

7 0 0
                                    


11:00 Konuşmamız lazım Ateş delirmek üzereyim! N'olur mesajı görünce ara.

11:22 Sana ihtiyacım var.

12:45 Ben Fıstık'tayım hadi gel. Lütfen.

.

.

.

14:02 Açsana Yasemin. Uyuyordum.

14:03 Yasemin neredesin? Fıstık'ta yoksun, seni görenler çok korkmuş millete küfredip kalkmışsın.

14:32 Çıldırıcam Yasemin n'olur cevap ver.

.

.

Hava kararmış, sokaktaki insanlar artmıştı ama Yasemin kimse yokmuş gibi sokakta yürüyordu. Karşıdan ona doğru koşan Ateş'i bile fark edememişti.

-Neredesin sen kızım, ortalığı birbirine kattım hastane mastane aramadığım yer kalmadı, telefonun niye kapalı ?

Yasemin sakin bir şekilde kafasını kaldırdı "kafam attı kapattım telefonu kusura bakma uğraşmazsın sandım" dedi.

-Manyak mısın? Gerçekten endişeleneceğimi düşünmedin mi?

-Biraz belki endişelenirsin diye düşündüm.

-Neden ya uyuyordum be uyuyordum iki saat bekleyemedin mi? Of belim ağrıyor, bir yerde oturalım mı?

Yasemin sinirli ve alaycı bir biçimde "senin ben yalanını sikiyim yine karının biriyle sabahlamışsın, sen var ya am budalasısın senin yeni adın bu bundan sonra." diye tersledi.

-Sen var ya hakikaten kafayı yemişsin.

-Siktir. Ben gidiyorum.

-Gel buraya aptal! Depo temizliği yaptık dün sabaha kadar, babam sinirlenmiş bana yine sana içirdim diye, babanen şikayet etmiş. Kütük gibi uyudum o yüzden. Kusura bakma canım.

-Valla mı ?

-Evet aptal. Senin de yeni adın bu "aptal". Yakıştı he kerata.

Yasemin utanarak kafasını öne eğdi özür dileyip sarıldı."Sen bana kızmazsın ki" diyip hınzır hınzır güldü. Kendini affettirmek için o hiç sevmediği ama Ateş'in bayıldığı Japon restoranına gitmeyi teklif etti. Yolda olanları anlatmaya başladı.

-Ateş ben gerçekten anlamıyorum. Adamlar benimle taşşak mı geçiyor yoksa gerçek dışı şeylere inanmamızı ve beni dolandırmayı mı bekliyorlar. Param da yok ki 18 bile değilim mülküm de yok şuan. Böbreğim de sağlam ama alsalar alırlardı herhalde şimdiye.

-Hahahah salak. Şey çok iyi kırmızı çizmeli hahahah, kırmızı çizme kim giyer be?

-Hani şey vardı buffalo 66'daki sayko adam, onun da kırmızı çizmeleri vardı.

-O adam mı kaçırdı seni.

-Kaçırma yok unut kaçırmayı.

-E depoya götürdüler diyorsun.

Restoranın kapısı açıp Yasemin'in geçmesini bekledikten sonra çıkan kızlara göz atan Ateş garsona dışarıda yer olup olmadığını sordu. Garson onları bir masaya yerleştirip isteklerini sordu. Ateş kendine nigiriyle başlayan devamı büyük ihtimalle aşçının bile bilmediği bir şeylerle devam eden bir suşi, Yasemin'e de bir soda söyledi.

-Ben kola içecektim.

-İçme ayı gibi olacaksın.

-Sana ne. Alcan mı sanki.

-Başıma kalma diye söylüyorum zaten. Hahahah. Anlat devamını uydurma hikayenin.

-Ateş uydurmuyorum, gerçekten tek arkadaşım olduğun için çok pişmanım şuan. Nasıl inanmazsın bana ya?

-Şu salak sarışın bir kız vardı, şişman, ona anlat. Neydi adı ?

-Nisan. Konuşmuyoruz biz onunla, biliyorsun.

-Bak bak düştü yüzü özledin mi Nisam'ı. Niiiisam kamkam. O kız niye n'lere m diyordu ya çok salaktı.

-Atmasana arkasından m'lere n diyordu, saygısızlık yapma konuşmasak da iyi ayrıldık biz.

-Şuna bak sanki eski sevgilin. Off öyleydi gerçi o kız seni kıskanıyordu falan. Bütün ergenliğini yaşadın kızla ha. Sapık gibi sürekli birlikteydiniz.

-Eğleniyorduk ama en azından inanırdı bana.

-Bak bebeğim ben sana yalan söylüyorsun demiyorum ama sana alkol yaramıyor. Bak kafayı falan da yemiş olabilirsin.

-Ben de ondan korkuyorum kızı baya erirken gördüm ya su gibi amına koyim su ..

-Gidelim mi bir doktora falan ?

-Kesin kapatırlar beni. Böyle yardımcı olacaksan olma ya.

-Kızma, kameralara bakıcam gece tamam mı, biri rahatsız ettiyse seni alırız hesabını merak etme.

-Bahşiş de bıraksın.

-Dalga mı geçiyorsun?

Siparişler geldiği için konuyu kapatmaya karar verdiler. Hiç de doyurucu olmayan yemekten sonra birer burger yemeye gittiler. Yasemin biraz rahatlamış ve kendini daha güvende hissediyordu. Ama Nisan'ı arama fikri hiç de saçma gelmemişti. Çünkü ne olursa olsun gerçek arkadaşlıklar asla bitmez.








FevkalbeşerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin