✔️İsimsiz (JJK)

İsimsiz-8

Kapının çalmasıyla yataktan fırlayıp kapıya koştum. Kapıyı açtığımda karşımda geçen gördüğüm adamlar duruyordu.

Neydi.. hah! Hoseok ve Yoongi.

"He soo?"
"Evet?"
"Kapıda mı bekleyeceğiz?"
"Oh üzgünüm lütfen içeri geçin."

Kapıyı sonuna kadar açıp geçmeleri için yol verdim. O sırada merdivenlerden hızla inen bir gölge gördüm. Bir kaç adım atıp bakındım fakat hiç bir şey yada hiç kimse yoktu. Kapıyı kapattım ve salona geçtim.

"Siz şu gizli çocuğun abisi olmalısınız sanırım?"

Sözümü bitirmemle diğerine göre daha beyaz tenli olan süzme işlemini bitirip yüzüme baktı.

"Pijaman güzelmiş."

Ne dediğini bir kaç saniye sonra idrak ettiğimde anca anlamıştım hala dinazorlu pijamalarla gezdiğimi.

"Şeyy.."

"Tamam neyse. Seninle konuşmaya geldik buraya"
"Ne hakkında?"
"Bence ne hakkında olduğu gayet belli. Şimdii.."

...

Yolcu edip kapıyı kapattıktan sonra ayaklarımı yere sürterek mutfağa gittim. Su ısıtıcısına su koyup beklerken aynı zamanda da düşünüyordum.

Affetsem mi?

Süründürsem mi?

Süründürmek en iyisiydi bence. Sonuçta bilmeden yargılamıştı ve en sevmediğim davranışlardan bir tanesiydi bu.

Su ısıtıcısından gelen sesle düşüncelerimden çıktım ve telefonumu elime aldım.

Kakaotalka girip engeli kaldırdım.

Black_boy
He soo?

Bak öyle demek istememiştim.

Kendi kendime gülüp telefonu masaya bıraktım. Azıcık sürünsün canım yani.

Sürün jeongguk sürün