Kitap Günlüğüm

EN HAKİKİ KİTAP

Kitap Adı : KUR'AN-I KERİM

Bismillahirrahmanirrahim.

Esselamü aleyküm ve rahmetullah.

Gecenin bir yarısı, anlık bir heyecan ile başlayınca işe biraz usulsüz oldu. Besmelesiz, selamsız paylaştım bir önceki bölümü, affola. Ve kitap tavsiyesi denilince ilk tavsiye edilmesi ve şiddetle tavsiye edilmesi gereken kitabı ikinci sıraya bırakıyormuş gibi oldum. Mübarek ramazan öncesi bu şiddetli ve önemli nasihati, emri bil maruf niyetiyle yapıyorum; dininizin kitabını okuyun! Rabbinizin, yaratıcınızın kelamlarına kulak verin! Baş uçlarınızdan ellerinize, kalbinize indirin! 

İnsanoğlu için, mensubu olduğu dinin kitabını okumaması, dininden bihaber olması kadar şaşırtıcı bir durum yok. 

Kişi gelmiş 30 yaşına 40 yaşına ve Kur'an'ı baştan sona bir kez okumamış, başka tüm kitapları yalamış yutmuş, dönüp hayat kitabına bakmamış, kapağını açmamış. Sonra; bu ülkenin %99'u müslüman deniliyor, bende doktorum zaten. Bunun için tıp okumama gerek yok bu zihniyete göre nasılsa, doktor olduğumu iddia etmem yeterli. Sahi yeterli mi? Kimse sormaz mı diploma mı? Peki Allah sormayacak mı yarın müslümanlık iddiamızın ispatını? Elbette soracak. O sormadan, kendi muhakememizi kendimiz yapalım ve silkeleyelim kendimizi. Elimizdeki önemli(!) tüm işleri bırakalım ve yerine Kur'an alalım. Arapçasını ve mealini beraber okuyalım. Birine ağırlık verip diğerini arkamıza atmayalım. İtidal sahibi olalım. Tüm dengelerin bozulduğu şu dünya da kendi dengemizi kuralım. Tüm taassuplarımızdan, mazeretlerimizden kurtulalım ve selim bir akılla okuyalım.

Salt bir okuma da yetmez elbet, okuduklarımızla amel etmek için çırpınalım. İyi bir okul kazanmak için çırpındığımızdan yüz bin kat daha fazla iyi bir hayat için çırpınalım. Varımızı yoğumuzu bu uğurda ortaya koyalım. Çok seviyoruz bu dünyayı, bu yaşamı ama geçici olduğunu unutmayalım. Geçici yaratılan bu dünya bu denli güzel ise, cenneti hayal edelim ve heyecanlanalım. Cehennemi düşünüp korkuya kapılalım. Yine ümit ve korku arasında bir denge kuralım. İşte böylece Kur'an'ın tasviri ile "vasat(orta) ümmet" olalım.

Çok sevdiğiniz eşiniz, anneniz, babanız, çocuğunuz ölmüş olsa ve size ölmeden önce bir mektup yazmış ve bırakmış olsa, mektubunda da sizden bir takım isteklerde bulunsa ne yaparsınız? "Aa bu mektup çok değerli deyip onu başınızın üstünde taşır ama asla açıp okumaz mısınız? Ya da merakınız galebe çaldı ve okudunuz, "Canım annem, babam vs. benden ne güzel şeyler istemiş, ne güzel de yazmış" der, iki damla göz yaşı döker ve öylece özledikçe salt bir okumaya devam mı edersiniz? Elbette hayır. Sorun Allah sevgimizde o zaman? Zaten insan tanımadığı bir varlığı nasıl sevebilir ki? Az biraz sevdiğimiz sanatçı, futbolcu hakkında bile en az 10 dakika konuşabilecekken, Allah hakkında konuşabileceklerimiz kalıplaşmış, içi boşaltılmış bir kaç cümleden öteye geçemez. Ne acı. Ne büyük hüsran. Ama bu acıyı dindirmek bu hüsrandan kurtulmak Allah'ın izni ile bizim elimizde, ellerimizde. 

Haydi, fırsat bilelim önümüzdeki şu ramazanı. Açlık orucuna başlamadan, bozalım bu yaşımıza kadar tuttuğumuz Kur'an orucumuzu ve iftar edelim Kur'an ziyafetiyle. Ramazanın o huzuru evimize, şehrimize gelmeden bedenimize gelsin. Bağlanacakken büyük şeytanlar, bağlayalım bedenimizdeki şeytanı. Kur'an ile susturalım. Kur'an ile susalım. 

Ramazan ayının kıymeti; içinde tutulan oruçta değil, içinde inen Kur'an'da saklı.

Artık bunun bilincinde olalım. 

İçinde inen ayı bile bu denli kıymetlendirdiyse, içinde inen geceyi bin aydan daha hayırlı kıldıysa, içimize inse neler olacağını düşünelim! 

Gökten inmesi bile bu kadar uzun sürmedi, lütfen artık vakit kaybetmeyelim.

Tek bir Kitapta buluşmak üzere..

Selametle..

"(Ey Muhammed! De ki:) 'Ben yalnız kendisini mukaddes kıldığı bu beldenin Rabb'ine ve her şey kendisine ait olana ibadet etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kur'an'ı okumakla emrolundum. Kim doğru yolu bulursa ancak kendisi için bulmuş olur. Kim de saparsa de ki: 'Ben ancak uyarıcılardanım.'

De ki: 'Hamd olsun Allah'a, O, ayetlerini size gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız.' Rabb'in, yaptıklarınızdan gafil değildir."

Neml Suresi, 91-92-93. Ayetler