GİRİŞ

491 22 18
                                    

Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.

Uzun zaman oldu görüşmeyeli, yazmayalı. Nasılsınız? Ben iyiyimçok şükür. Rabbim her zaman hakkımızda hayırlı olanı nasip etsin. Ve hayırlı olanı gönlümüze razı etsin.

Aslında yeni bir hikayeyle gelmek istiyordum size ama daha iyi yazmak için beklediğim bir takım şeyler var. O yüzden bu kadar ara verdim zaten. Hala bekliyorum. Daha da beklememek ve bekletmemek ve hem size hem kendime faydalı birşey yapmak için böyle bir çalışma yapmaya karar verdim.

Özelden çok soru da aldım bu konuyla ilgili. Yani kitap tavsiye etmemi rica eden çok oldu. Tek tek, yalnızca kitap ismiyle tavsiye vermekten ise böyle bir çalışmanın daha faydalı olacağını düşündüm. Kitapları okuyup geçmemiş olurum ben de böylece. Üzerine konuşurum burada ve konuşuruz aynı kitap üzerinde okuyanlarla.

Böyle bir çalışma hikaye yazmaya benzemez tabi, bazı sorumluluklar oluşturur. Bu yüzden baştan bazı konularda anlaşalım:

İlk olarak; ben yazarları pek tanımam özel hayatlarıyla, araştırmam. Kitapları tanırım okuduğum kadarıyla ve onları tavsiye ederim zaten. Tabiki belli bir kafa yapın vardır ve ona yakın kitaplar alırsın, okursun. Ama bu, her okuduğun insanın yada kitabın her şeyiyle bağdaşmak zorundasın demek değildir.

Birde insanoğlu hata yapmaya müsaittir. Ve değişkendir. Adam kitabı 10 sene önce yazmıştır, güzelde yazmıştır ama bugün farklı yerlerdedir. Sana kilometrelerce uzağa savrulmuştur.

Hulasa-i kelam lütfen bana şu yazar şöyle ya da böyle gibi yorumlarla gelmeyin.

İkinci olarak; çoğunlukla düşünce kitapları paylaşacağım. Yani roman tarzı arada ve az paylaşırım. Yakın tarihte okuduğum pek yok zaten.

Üçüncü olarakta; sadece kitap tavsiyesi değil, sorulu cevaplı sohbette yaparız inşallah. Yorumda belirttiğiniz şeylere cevap veririm elimden geldiğince biiznillah.

Son olarak; lütfen çokça okuyun. İlk emri 'oku' olan bir dinin mensupları olarak böyle bir tavsiyeye ihtiyacımız bile olmamalı ama var malesef. Okumuyoruz. Ne gökten inen, baş köşelerimizden elimize inemeyen, Hayat Kitabımızı ne de başka kitapları okumuyoruz. Canlı Kur'an olan Allah Rasulünü, okumuyor ve tanımıyoruz.

İzlediğimiz dizi oyuncusu, okuduğumuz kitap kahramanı, tuttuğumuz takım oyuncusu kadar vakıf değiliz, Peygamberimize. Olayın vahametinin farkında mıyız peki? Nereye gittiğimizin?

Fe eyne tezhebûn...

Boş beyinler, şeytanın çalışma odasıdır. Boş hayatlar, şeytanın oyuncağı.

Bizi çepeçevre kuşatan şeytanlardan arınalım, samimi bir eûzü besmele çekerek Rabbimize sığınalım.

Ve ağzımıza boş kelam sürmeden okumaya başlayalım.

İnşallah.

Rabbim okuyan, okuduğunu anlayan ve yaşayanlardan eylesin.

Bu yolda beni ve beraberimdekileri de muvaffak eylesin.

Vesselam..

Kitap GünlüğümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin