15.05.2019

10 5 0
                                    

"İşte böyle Ahmet Bey. Gün aldık ve şu anda kardeşimi almak istiyorum." diye açıklama yaptığım da avukat Ahmet bey de bana hak verdi ve elinden geleni yapacağını ama anında olacak bir olayın olmadığını söyledi. Onayladık ve ödeme yapıp çıktık. 

Arabaya bindiğimizde Elfida Emirkan'ı kucağına oturttu ve telefonu arabaya bağladı ve You don't know şarkısını açtı türkçeye çevirdiğinde çok güzel bir anlamı vardı. Türkçe halinin bazı yerlerini söyledim Elfida'ya.  Bu onun hoşuna gitti. Emirkan bir anda "sis evyenince bende sisinle yaşiçam demi?" dedi ve biz şok  olduk. Elfida başıyla onayladı ve "evet bizimle yaşayacaksın istemez misin?" dedi gülümseyerek. "yaşaşınnn çok isteyimm." dedi ve sarıldı Elfida'ya Emirkan. "Kıskanıyorum ama sizi haberiniz olsun." dedim dikiz aynasından bakarak. "Kıskanç  de hadi." diyerek Emirkan'a gaz verdi Elfida. Emirkan ise aynı şekilde bana "kışkanç abi, kışkanç abi" demeye başladı. Her şey o kadar güzeldi ki kelimeler kifayetsiz kalıyordu. İşte şu an hayatımın en anlamlı, en yaşıyorum dediğim anlardan biriydi ve bu iki meleği küstüm çiçeğini sever gibi sevmeliydim. Dokunmaya korkarak, kırmadan, en hassas şekilde davranarak... 

             Tekrardan you don't know şarkısının türkçesini açtık ve çılgıncasına eşlik ettik. 

Biliyorum en iyi niyete sahipsin
Sadece doğru kelimeleri bulup konuşmaya çalışıyorum
Söz veriyorum şimdiden öğrendim dersimi
Ama şimdi, iyi olmak istemiyorum

[Ön Nakarat]
Çok yoruldum, buraya oturup bekliyorum
Eğer bir tane daha "Sadece sabırlı ol" duyarsam
Her zaman aynı kalacak

[Nakarat]
Bu yüzden izin ver vazgeçeyim
Bu yüzden izin ver gideyim
Eğer bu benim için iyi değilse
Öyleyse, bilmek istemiyorum

İzin ver denemeyeyim
İzi ver savaşmayayım
Senin iyi tavsiyeni istemiyorum
Ya da iyi olduğumun sebebini

[Nakarat]
Nasıl olduğunu bilmiyorsun
Nasıl olduğunu bilmiyorsun

[2.Kıta]
Batma hissinden kurtulamıyorum
Ve üzerimde gösterilmeye başlıyor
Ben yanıp sönerken sen bakıyorsun
Ama sadece bana ne gördüğünü söyleme

[Ön Nakarat]
Bu kötü şanstan bıktım
Bir kez daha "Başını dik tut" duymak
Hiç değişecek mi?

Sonunda Bodrum çarşıya ulaşmıştık ve mağazaları gezmeye başladık. İlk başta ara sokaklardan minik bir abiyeciye girdik. Elfida bembeyaz bir elbise beğendi. Giydiğinde baş döndürecek güzellikteydi. Emirkan ise giydirdiğimiz takım elbise ile o kadar tatlıydı ki bakmaktan alıkoyamıyordum kendimi. Bu iki meleği ölene dek hiç usanmadan sevmem lazımdı...

Geçmişten Bir ParçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin