5

54 1 0
                                    

İyi okumalar ^^

Evdeki herkez sanki gitmemek için bana iyi davranmaya başladı. Damla derslerinin başından kalktı , Rüzgar ise içinde bulunduğu bunaltıcı durumdan biraz uzaklaşarak benimle ilgileniyor. Geriye kalan 1 haftamı gezmeye ve kardeşlerimle uyumaya harcıyorum. Bu süre içerisinde ne Kaanı nede Badeyi görüyorum. Onur ile Ulaçda sürekli karşıma çıkıyorlar. Bu süre içinde benim için en sıkıntılı durum ise kitaplarım. Neyapacağımı hiç bilmiyorum. Elimde olsa hepsini götürürüm ama böyle birşey mümkün değil. O yüzden hiçbirini almayı düşünmüyorum. Ankaraya gidince yeni kitaplar alacağım. Tabi bilmediğim kitap varsa.

     Son kez odama bakıp dış kapıya doğru ilerliyorum. Kütüphanesi kilitledim çünkü ben yokken kimse kütüphaneme dokunmasın diye. Onun dışında evde bırakamayacağim hiç birşeyim yok.

Dışarı çıktığımda kızarmış gözlerle bana bakan Damla ve Rüzgar neredeyse kararımı değişterecekdi. Belki de en zayıf noktam bir insan gözlerim önünde ağlıyorsa , düşmanın bile olsa gidip ona sıkıca sarılıp,  teselli vermek. Ağlayan insan benim hep zayıf noktam olmuştur.

Onlara herşeyin böyle daha güzel olacağını ve daha mutlu olacağımı söyledim. İnanmasalarda kabul etmek zorunda kaldılar. Annem ile babamla kısa bir vedalaşma yapıp benim için olan arabaya binip yola çıktım. Yol klasik müzik dinleyip sessiz bir şekilde geçti. Sonunda lila renginde olan yurda geldiğimde bavulumu arabada bıraktım. Benim gibi çoğu öğrenci arabayla gelmişti. İçerir hızlıcana girip müdüriyete girdim. Orta yaşlarda olan müdürümüz bana odama kadar eşlik etti. Bundan aşırı derecede memnun oldum çünkü yolumu kaybetmek bu yorgunluk da isteyeceğim son olaydı.

4 kişilik odada binanın dışı gibi lila rengindeydi. Sanırım lila fazla seviyordu. İçerideki kızlar kısa bir şekilde tanışıp benim için ayırılmış kocaman dolabın önüne geçip kıyafetlerimi yerleştirdim. Hızlı bir şekilde yarım kalmış kitabini alıp yatağa kuruldum ve okunmaya başladım. Diğer 3 kız ise koyu bir sohbetin içine girmişlerdi. Sonunda uykum geldiğimde biri hariç tüm kızların uyuduğunu gördüm. Ona kısa bir şekilde iyi geceler dedim ve uykuya daldım.

Sabah koşa koşa odadaki banyoya girip sabahki rutinlerimi hallettim. Üstümü giyinecekken diğerlerinin daha kalkmadığını fark ettim. Okulları herhalde öğle başlıyordu. Üstümü giyinip yurttan çıkıp okula doğru yol aldım.

Müdür yardımcısının odasından çıktıkdan sonra derin bir nefes aldım. Sülaleme kadar soru yağmuruna tutulmuştum. Diğer öğrenciler dışarıda İstiklal Marşını okurken bende sınıfta onları bekledim. Sınıfa ilk uzun boylu bir kız girip ilk ben geldim diye bağırdı. Daha sonra beni fark edip ' ben değilmişim' dedi.

Sırayla herkes gelmeye başladı. Gelenlerin hepsi birbirlerine beni gösteriyordu. Bu nasıl üniversite. Sonunda bir kız yanıma gelip " Merhaba " dedi. Aynı şekilde karşılıp verip sınıfa kısacana bir göz attım. Neredeyse herkes gelmişti. " Nereden geldin " kısa bir an gözlerimi sınavdan alıp kıza çevirdim. " Bursa" diye karşılık verdiğinde hafif gülümsedi.

Okul bittiğinde müdürün odasına giriş ve çıkış saatlerimi öğrenmek için girdiğimde müdür ayağa kalkarak " Yağmur gel kızım bende tam seni çağıracaktım " dediğinde onaylarcasına kafamı salladım. Sarımtırak renginde olan bir zarfı elime tutuşturduğunda odadan yavaş adımlarla dışarı çıktı.

" Şu an okulumuz da okumakta olan öğrenciniz Yağmur İler'in psikolojik tedavi gördüğü bilgisi elimize geçmiştir. Kurallar gereği ise bir psikoloji sorunu olan bireyin okuduğu okulda Psikoloji bölümünde olması uygun görülmemektedir. Bu yüzden  öğrencinizin tedavisi başarılı bir sonuç alana kadar okula gitmemesi uygun görülmüştür. Bilgilerimizi  arz ederiz. "

Belki hayatımı değiştiren son nokta buydu. Koridorun ortasında ayakta dururken tek düşündüğüm basit bir lise aşkı için geleceğim mahvolmuştu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAĞMUR TOZUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin