Yazım hataları için üzgünüm.Oy ve yorum vermeyi unutmayın. İyi okumalar.
-----------------------
İlk 2 dakika tepkisiz kalmam Kaanları korkutmuştu. Bunu yüz ifadelerinden anlayabiliyordum. Yerimden yavaş bir şekilde kalkıp mutfağa doğru ilerledim. Kaan yanıma geldiğinde bana tahmin edeceğim bir soru sormuştu . Okul değiştirmek. Bunu mutfak da geçen 5 dakida da ifade etmeye çalışsamda inatla aynı soruyu soruyordu. Geçen 10 dakikanın sonunda onu ikna edebilmiştim . Aslında ikna etmeme gerek bile yoktu ben ne istersem o olmak zorunda. İnsanların hayatıma yön vermesini sevmezdim. Bunu Kaan'da Bade'de iyi biliyorlardı.
Lise hayatımı mahveden bi çocuk için okulunu değiştiremem. En azından ben rahatsız olmuyordum. Rahatsız olan için yol orda.
Salona tekrar döndüğümde kardeşlerim meraklı gözlerle bana bakıyorlardı. Onlara da aynı şekilde sorun olmadigini
açıkladım .
Üvey annem odaya gelip akşama düğün olduğunu söyledi . İsterse Kaan ve Bade' nin de gelebileceğini söyledi. Kaan biraz zorlasada kabul etti. Bade ise dünden razıydı.
Çocuklarla oturup değerli vaktimi onların açma espirilerini ve kahkahalarını dinleyerek geçirdim.
Kalabalık ortamları sevmem.Sessiz ve karanlık ortamlara benim için daha iyiydi. Kafa dinler ve eskilerden uzaklaşırdım.
Yavaşcana yerinden kalkıp odama doğru yol aldım. Kilitlediğim kapının gıcırtısı koridoru doldururken aldırmadan odama geçtim.
Odamın içindeki küçük odaya geçiş yaptığımda anda burnuna dolan eski kitap kokusu tebessüm etmem için yeterli bir sebepdi. 1 Oda dolusu kitabım vardı. Hepsini okumuştum. Yaklaşık 350 ye yakın kitabım vardı. Tekrar başlamak güzeldi.
Kütüphanemdeki kitapları okuduğum da sonunu bildiğim için boşuna umutlanmıyordum. Karakterle aşk yaşayan biri için dışarıdaki aşkı hiç merak etmedim. Zaten yeterince umutsuzlukla karşılaşmıştım. Bu yüzden herkezden herşeyden kendimi soyutlamıştım. Böyle daha iyiydi benim için.
Elime bi roman aldığımda konusu oldukça dikkat çekiciydi. Kız çocuğu sever , çocukda ona oyun oynar ve tüm okula rezil eder. Kurgusunun bu kadar tanıdık gelmesi gözlerimin dolmasına neden oldu. Tabi kim kendi yazdığı romanı bilmez ki.
Odandaki ebeveyn banyosuna girip aynanın karşısına geçtim.Bal rengi olan gözlerim kapalı kahverengine döndüğünde dikkatle aynada göz rengime baktım. Odanın kapısı açılınca kim geldiğine bakmak için kafamı aynadan uzaklaştırıp kapıya çevirdim. Kaanın tek kaşı kalkık bir şekilde bana baktığını gördüm.
"Bu ne hal esnedin mi yoksa..." cümlesini tamamlamasına izin vermeden sözünü kestim. Çünkü konuşmaya başlarsa yatana kadar susmazdı.
" Sadece esnedim " dediğimde bana hiç inanmışa benzemiyordu. Ama yinede sesini çıkarmadı.
Kaan yatağına uzandığında gevşek bir şekilde esnedi. Ben onun ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalıştığımda çok geçmeden Kaan lafa girdi.
" Saate bak Yağmur " dedi.
Ne dediğini anlamasamda saate baktım. Dört buçukdu. Bu kaanın dört buçuk uykusunun geldiğini gösteriyordu. Hergün bu saate yatıyorudu. Nedenini ise söylemiyordu. Canının istediğini söyleyip geçiştiriyordu.
Eliyle yatağa vurup yana kaydı. Bu işaret bana yanımda yat demek oluyordu.
"Sen uyu benim uykum yok " dediğimde gözlerini açıp bana baktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMUR TOZU
Storie d'amoreAslına hepimiz saniyeler sonra ne olacağını bilmeden , yıllar sonrasının hayalini kurmadık mı ? O zaman hayal kurmak saçma değil mi ? Bence değil. Önceden aşık olmak için çok eğlenceliyim diyen kız ya severse ? İşte o zaman hayal kurmak bak ne kad...