YAĞMUR TOZU

3

   Yavaşcana arama döndüm ve bir adım öne geçtim. Omuz silkip içeri girdiğimde çok geçmeden Bade ve Kaanda yanıma gelip benle beraber yürüdüler.

"Çok soğuk bakıyosun , bakışlarında adeta ben kötü kızım imajı var. Kötü kız olmak nasıl bir duygu Yağmur"

Bade'nin bu sorusuna göz devirip " Kitaplarda değiliz Bade buradaki cehennem gerçek" dedim ve bakışlarını önümdeki yola kilitledim.

Öğlen arasında acıkmadığım için kafeterya ya inmedim. Kalanların sınıf da beklemek çok sıkıcıydı. Üstelik sınıfda gözlemleyebileceğim kimse y-- derken kapının açılmasıyla telefonuma gömülmek bir oldu.

"Sen şu bahçedeki kızsın" gür bir erkek sesi duyduğumda kafamı hiç kaldırmadan telefonuma iyicene gömüldüm.

" Hey sana diyorum"

Benden bir cevap alamayınca sesli bir of çekip hafifcene koluna dokundu. Bakışlarım keskince kolunu bulurken sinirli gözlerimi çocuğa diktim. O da bundan korkmuş olacak ki elini hızlıcana çekti ve tekrar uzattı.

" Ben Uluç" dedi.

Cevap vermek istemiyorum elini sıkmakda ama o ısrarla bekliyordu. Sonunda dayanamayıp kulaklığı kulağıma taktığımda nefes aldığımı hissettim.

Onur bu çocuğu beni aşık etmek için tutabilirdi. Daha önce yapmadığı iş değildi. Devrim gibi piçler her zaman böyle oyunlar oynarlar . Uluçu ise büyük ihtimal Onur tutmuştu. Ama bu sefer saf Yağmur yoktu . Bakalım yeni ben o ve yandaşcılarının hoşuna gidecekmiydi.

Kaan sınıfa girene kadar Uluçun yanımda oturduğunu fark etmedim.  Kaan pörtlemiş gözlerle bana bakarken Bade ise yere düşmüştü. Bense kafamı telefon gömüp şarkıyı durdurdum. Ama kulaklık kulağımdaydı.Kafamı kaldırıp tekrar  Kaana baktım.

Kaan soru soran gözlerle Uluça bakarken Uluç ;

" Arkadaşın hep soğukmudur" diye sordu.

Kaan bu soruyu evet diye cevaplarken Uluç ise şaşkınlık dolu bir nida çıkarıp önündeki sıraya oturmuştu.

Derste Biyoloji hocası serbet bıraktığında arka sırama döndüm. Tam Kaana birşey söyleyecekken yanında oturan çocuğu fark ettim ama 1 ders öncesine burada oturmuyordu.

Kaanda doğru hafifçe eğilip " Çıkışta gelmiyorum" dedim. Kaan ilk itiraz edecekti ama bakışımı görünce sustu.

Tam  önüme dönecekken " Siz sevgili misiniz " sorusuyla Kaanın yanında oturan kaba görünümlü çocuğa kısık gözleriyle baktım. 

Kaanın cevap vermesine fırsat vermeden parmağımdaki yüzüğü gösterdim.

" Oha sözlümüsün" dediğinde bağırarak dediği için tüm sınıf merakla buraya dönüştü.

Kaan kendini belli eden bir tonda " evet " dediğinde herkez hayretle buraya bakıyordu. Aslında iyi olmuştu böylelikle kimse bana yavşamamış ve sözlüm var diye yanıma yaklaşmaycaklardı.

Herkes üniversite 1. sınıfda sözlüsü olmasını istemezdi . Yalandan da olsa sözlü olmak güzeldi. Ortada eş adayı olmasa arada bir kuzenim işe yarıyordu. Böylece yanıma fazla insanda gelmiyordu. Memnundum. Böylelikle üniversite hayatım zorluk çıkartmadan biticekdi.

Uluç bana dönüp " Bu yüzden mi benle konuşmuyordun" dediğinde

"Hayır" dedim.

" Neden o zaman " dediğinde iyicene sıkılmıştım.

"Tanışmak , konuşmak , arkadaş olmak yok istemiyorum hiçbirini" dediğimde şok olmuş ifadeyle bana bakıyordu. Bu kadar soğuk ve katı olacağımı bende düşünmemiştim ama laf ağızdan bir kere çıkmıştı. Kendini toparlayıp bana döndüğünde;

" Ama neden cidden hem bak sınıf arkaşıyız bir" dediğinde elim otomatik olarak kulaklığıma gitti. Benim için bu kadar konuşma bile fazlaydı. Özelikle yabancı biriyle.

Okul çıkışında kuzenim geldiğini görünce onu Kaanın çağırabileceği aklıma geldi.Yavaşcana yanına gittikçe yanağını öptüm. Bana güzel gülümsemesini gösterdiğinde suratımı aynı ifadesizlikle korudum.

Çok geçmeden arabaya bindiğimizde arkadaşlarıyla çıkan Uluçu gördüm. Merak eden bakışlarla buraya bakıyordum. Özgür arabayı çalıştırdığında önümüze hafif bir karaltı geldi. Kafamı kaldırdığımda Onurun o kahverengi bakışlarıyla karşılaştım.

Okuduğunuz için teşekkürler.