Selamın aleyküm, kimmiyim ben ?
Tabi ki güzeller güzeli Asya Çelik.
yani o kadar güzelim ki Anıl bana bok böceği diyor.
Pek bir yeteneğim yok, yalnızca sesim güzel olabilir, ama öyle mükemmel falan değil. 17 yaşındayım, lise üç
öğrencisiyim ve tabiii ki, geri zekalıyım. Aileme gelecek olursak, annem Abduliye, Babam Abdulrezzak.
Şaka be şaka annemin adı Sultan. Babamın adı da Ali . Pelin'i de unutmayalım tabii ,en yakın arkadaşım, hatta kardeşim Pelin Ataş. biz Pelin ile beş yaşımızdan beri arkadaşız ,aslında üç yıl önceye kadar birbirimizden haberimiz bile yoktu.
-üç yıl önce-
"Anneee"
"Ne var Asya!"
"Anneeeee"
"Asya n'oldu diyorum.duymuyormusun? "
"Anne çoraplarım nerde?"
"Nereye koyduysan ordadır"
"Anne yok işte yoook!"
"Off Asya, gelip ben mi bulayım"
"Valla gelsen iyi olur"
annem elinde mutfak bezi ile (malum sarı bez ile :D ) odamın kapısında göründü, sonra mutfak bezini (sarı bezi ) elime tıkıştırdı. Yatağımın altına eğildi ve nerede olduğunu bilmediğim çoraplarımı çekip çıkardı
"Ana kız sen sihirbaz mısın?"
'hee ,ondanım "
'Bu kadın siharbaz yeminle' iç sesime hak verdim.
Annem aşağı ,mutfağa inmeye başladı. Hehehehe ben camdan çıkacam (: tabii filmlerde ki gibi çarşaf bağlayıp inecek değilim. o kadar da salak değilim, yani salağım ama o kadar değil. neyse ya ben en son camdan çıkacaktım eh çıkayım bari. Odamın balkonuna çok yakın bir ağaç olduğu için ağaçtan iniyordum ve indim de . Anılların evinin ziline bastım anında kapıyı açtı 'çakal biliyo dedikodu var hemen açtı kapıyı" peki benim iç sesim neden hep haklı?
' çünkü senin iç sesinim salak' hemen de şımarıyo iç sescağızım...
İç sesim ile aramızdaki konuşmayı bölen Anıl oldu
"Çekirdek lazım olur mu?"
"Anıl sen gel yeter valla"
"Yok yok benim içimde kalır şimdi, en iyisi ben çekirdek alıp geliyim"
Eve girdi ve iki dakika sonra elinde bir paket çelirdek ile geri döndü.
"DEDIKODU TİME BAŞLASIIIN!"
"Önce Hacer teyzeme haber veriyim poğaçayı,kısırı, böreği hazırlasın"
"Ben de Fatma teyze ye haber veriyim, nasıl olsa o herkese söyler"
ben hacer teyzemin evinin tarafına, anıl da Fatma teyzenin evinin tarafına koşmaya başladık. Görüş alanıma hacer teyzamlerin evi girince daha hızlı koşmaya başladım. Nerden biliyim ben taşa takılıp düşeceğimi. düştüm işte ,kafa üstü düştüm.
"Çok kötü düştün yanlız"
Dedi ve elini uzattı. Bu kızı daha önce burda hiç görmemiştim.
"Heey!kaşın kanıyor" benim hizama gelecek şekilde yere eğildi
"Buz koyalımmı?"
hayır anlamında kafamı bir sağa bir sola salladım
"Sen nasıl istersen" ayağa kalktı ve tekrar elini uzattı, elini tutup yerden kalktım ve elimi kanayan kaşıma değdirdim, akışkan kanın elime bulaştığını hissedince yüzümü buruşturdum.
"Bu arada,ben Pelin. Buraya yeni taşındık" eliyle bir apartmanı işaret etti.
"Ben de Asya" dedim ve genişçe gülümsedim. O da bana tebessüm etti. Bu kıza çabuk kanım kaynamıştı, hemen Anıl ile tanıştırmam lazım diye düşündüm. Elinden tuttum ve " seni Anılla tanıştırmam lazım"
"O kim?"
"Birazdan öğrenirsin" koşmaya başladım tabi Pelin de arkamdan hatta sürünüyo desem yalan olmaz :-)
En azından fazla koşmuş olmadık çünkü mahallenin sonundan dönünce Anıl'ı gördüm.
Valla acıdım şimdi Pelin'e kız kendini kaptırmış koşmaya ,hala elini bırakmamış olduğum için bana çarptı.
Allaaah Anıl'ın gözleri parladı Pelin'i görünce , benimde adım Asya Çelik 'se ben bunları yaparım kaarşim!
-Şuan-
Eminim ki şu an aralarını yapıp yapmadığımı merak ediyonuz.
Tabii ki ......... Yapmadım daha doğrusu yapamadım çünkü Anılcuğum Selin ile çıkmaya başladı ve şu an hayla sevgililer yani üç yıldır.
Peki ben. bana aşk uğramıyor,uğramasında ben daha kendi derdimle uğraşamıyom bir de sevgilimle mi uğraşçam yok daha neler!
Ayrıca aşka çıkan yolda uykum gelir benim.
Neyse yaaa devam edelim
-üç yıl önce-
"Önceden nerede yaşıyordunuz"
" şu an taşındığımız evde daha önceden de yaşıyorduk"
"Peki neden gittiniz"
Anıl ve ben şu an Pelin'i sorguya çekiyoruz .Pelin de uzaylı görmüş gibi bize bakıyor.
"Anannem vefat ettikten sonra Çanakkale'ye dönmek zorunda kaldık"
Anıl'ın kulağına eğildim ve ' bence bu kadar sorgu yeter' çocul akıllı tabi benim gibi kulağıma eğilip cevap varcek değil ya, telefondan mesaj attı.
'son bir şey soracam sonra. okey?'
Tamam anlamında kafamı salladım
"Önceden burada olduğunuz zamanda biz de buradaydık, bizi hatırlıyor musun?"
"Aslında önceden tanıdığım bir kaç kişiyi hatırlıyorum ama o zaman beş yaşında olduğumuz için değişmişlerdir"
" mesela nasıldılar?"
" bir kız vardı peltek konuşuyordu, aşırı zayıftı , hatta aramızda o na iskeletor diyorduk"
Sevinçten "Ohaaaaa" dedim ve çığlığı bastım.
"lan Anıl ben değil miyim bu!?"
Anıl kahkaha atarken , saf kızımız hayla olayı çözemediği için garip garip bakıyordu...
Olayı Pelin' e altı kere anlattıktan sonra anca jeton düşmüş olacak ki aniden bana sarıldı.
- Şuan -
Geri kalanı da tahmin etmişsinizdir zaten. Benim hikayemde böyle işte...
°·°·°·°·°·°·°·°·°
Yeni bölüm de güzel şeyler olacak ;)
