Bölüm 11

73 9 26
                                    

*************

Bahar'dan

Yaptığımız tüm saçma sapan şeylerden ve tepinmelerden sonra hepimiz yorulmuştuk. 

Bulut Tuana'ya, Doruk yaren'e barış da bana yatağını vermişti. Tuana bulut daha yeni hastaneden çıktı diye iki saat dır dır edince bulut "kafam kaldırmıyor sus" diyerek tuana'yı kucağına almış ve odasına götürmüştü. Hala hatırladıkça gülüyorum. 

Yatakta yan döndüm. Yastığın kokusunu içime kadar çektim. Lan harika kokuyor! Bahar kendine gel gözünü seveyim. Çek şu Burnunu yastıktan lan! 

Kafamı hemen kaldırıp doğruldum. Hazır kalkmışken Mutfağa gidip su içmeye karar verdim. Aşağı inip mutfağa girdim ve bardak aldım. Suyumu içtikten sonda mutfaktan çıktım, ve boş gözlerle karanlığa bakmaya başladım. 

Sanki karanlığın içindeki bir şeyler hareket ediyor gibi gelmişti. Uzun süre baktığımdandı sanırım. Yine de tırsmıştım. Karaltı büyümeye başlayınca gözlerimi kırpıştırıp Görüntüyü seçmeye çalıştım. 

Yutkundum, kalbim çok hızlı atıyordu ve tabiri caizse her an altıma sıçabilirdim korkudan. Karaltıya yaklaşmaya başladım, Karaltı daha da büyüyordu sanki. Çok fazla korkmuştum ve vaz geçip geriye dönmüştüm. 

Tam merdivene ilk adımımı Attığımda, bir el ağzımı kavramıştı. Çırpınmaya başladım. Sesim çıkmasın diye burnumu da kapatmıştı. Elleri sıkıp, vurmaya başladım. Ben çok fazla çırpınınca elini burnumdan çekti.

 Burnumla alabildiğine nefes aldım. Elini sıktım tekrar, ağzımdan çekmesi için. Ağzımdan eli çektim, ve arkama döndüm. Oracığa sıçıyordum....

"E-emre..?"

"Söyle."

"N-ne işin var burda?"

"Bakıyorum da Bahar, benden sonra hemen bulmuşsun birilerini. Sahi bulduğun piçin benden haberi var mı? Yoktur tabii...ona ne yalanı söyledin bahar, bir desene? "

"Ben yalan söylemedim. Artık geçmişimi yüzüme vurup kaçmayı kes."

Dedim dişlerimi sıkarak

"Hah....Eminim dememişsindir. Hakikaten hangisiydi? Kahverengi saçlı olan mı? Siyah saçlı olan mı? Yoksa sarışın olan mı?"

"Sana ne?!"

Diye hafifçe inledim.

"Bana ne mi?"

Dedi ve boğazıma yapıştı.

Kollarını tutup Ellerini yakamdan çekmeye çalıştım. Nefessiz kaldığım için kesik kesik sesler çıkartıyordum. Daha fazla sıkmayıp Elini bıraktı. Kollarını duvarın iki yanına koydu, Ve nefesini yüzüme üflemeye başladı.

"Kimse benden daha yakın olamaz sana bu şekilde.."

Kalp atışlarım korkudan her saniye daha da hızlı atıyordu. Gözlerimi kapattım, daha da yaklaştı.

"Kimse nefesini yüzüne üfleyemez bahar, benden başka..."

"O z-zaman neden b-bıraktın beni?"

Güç bela tüm merakımı soruya dökmüştüm.

"Canım öyle istedi. Ve nedeni seni ilgilendirmez."

"O zaman benim kiminle yakınlaştığım da seni ilgilendirmez."

Dedim soğuk kanlılıkla, ve omuzlarından tutup ittirdim.

Omuzlarındaki ellerimi kavradı ve beni tekrar kendine çekti. Elini bir kaç seniyelik arkasına attı. Korkuyla ne yapacağını beklemeye başladım. Ne sesimi çıkartabiliyor, ne de kıpırdayabiliyordum. Arkasından bir bez çıkardı. İlk önce anlamayarak, korku dolu gözlerle baktım. Sonradan Farketmiştim. Ama Çok geçti...

Artık oy sınırı koymamaya karar verdim. Tabii ki oylarınız Ve tek bir yorumunuz bile beni acayip derecede mutlu ediyor. Ama Ben istediğim, keyif aldığım için bu kitabı yazıyorum. 

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

En sevdiğiniz kısım? 

Diğer bölümde inşallah hayırlısıyla görüşmek dileğiyle...🌷🌷🌷

Seviliyorsunuz...❣ 

'417 Kelime'

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 15, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SereyânHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin