VERA

-17-

Dudaklarda dolgu var diyen harbi kördür:d

Eliyle kravatını düzeltirken Dağhan'ın uzattığı menüye şöyle bir bakındı.

"Irmağın yemekleri varken burada ne işimiz var?"

Şikayet edercesine konuştuğunda Dağhan gülerek "Özgür Bey'i dışarda karşılamamızı isteyen sendin dostum." demişti.

"Adamda bir gelemedi!"

Bulundukları lüks restoranda iki adam neredeyse yarım saattir boş boş oturup, gelecek olan misafiri bekliyorlardı.

"Şu adam mı?" Dağhanın dediğiyle gözü kapıya kaydığında başını sallayarak ayağa kalktı.
"Sonunda."

Garsonun yönlendirmesiyle kendilerine doğru gelen adamı dikkatle incelemeye başladı.

Üzerine giydiği siyah takım elbisesi onu rahatsız ediyormuş gibi eli gömleğinin yakasındaydı. Normal boyutta olan sarı saçlarının rastgele düzeltilmiş gibi dağınık olmasıyla burun kıvırdı.

Özen göstermeden mi gelmişti bu herif?

Bok atmaya yer aradığı adam masalarının önüne geldiğinde beklemeden elini uzatıp "Özgür bey, hoşgeldiniz." dedi.

Adamın yüzündeki sabit ifade yerini korurken "hoşbulduk Barın bey" demesiyle eliyle masayı gösterdi.

Adam Dağhan'la da tokalaşıp masaya oturduğunda "yolculuk nasıldı?" diye öylesine sordu.

"Güzeldi."

Kısa cevabıyla kaşları havalanırken başını sallayıp sessiz kaldı.

"Cv'nizde İzmirli olduğunuz yazıyor. Türkiye'ye  sürekli gelgitler yapmışsınızdır zaten."

Dağhan konu açmak için öne atıldığında adam ona dönerek başını salladı. "Evet Dağhan bey. Ailem İzmir'de yaşıyor. Boşluk bulduğum sıra, Türkiye'yi ziyaret etmeye çalıştım."

"Ne güzel. İngiltere'deki şirketinizden bahsetmek ister misiniz?"

Barın ellerini masada birleştirip iki adamın muhabbetini dinlerken araya girmemeye özen gösteriyordu.

Vera'nın dostum dediği adam gayet düzgün duruyordu.

İlk izlenim olarak kötü bir şey sezmediği için halinden memnun bir şekilde adamın eski çalıştığı yerden bahsetmesini dinledi.

Dakikalar sonra garson gelmiş ve onlardan istediği siparişlerini almışken Barın arkasına yaslanarak Özgür'e baktı ve en son Dağhan'la konuştuğu konu üzerinden bir kaç söz etti.

"Şirketimizin yazılım departmanı oldukça güçlü Özgür bey. Anlaşabilirsek sizde göreceksiniz zaten."

Özgür olağan bir şeymiş gibi başını sallayıp "evet biliyorum." dediğinde kaşları havalandı.

"Aidan sayesinde biraz araştırma fırsatım oldu."

Adamın dediğiyle "Aidan?" diye sorduğunda Özgür hafif gülümsemişti.

"Sevgilinizin diğer adı Barın bey."

Barın'ın kaşları çatılırken bozulduğunu belli etmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Dakika bir, gol bir. Bu neydi böyle?

Dağhan şaşkınca "sen Verayla tanışıyor musun?" diye sorduğunda genç adam beklemeden "Bilmiyor muydunuz?" demişti.

Dağhan, başını sağa sola sallarken Barın'a baktı ve onun rahat olduğunu görünce omuz silkip "ben bilmiyordum." dedi.