kayıp

40 1 2
                                    

Arasın ağzından

Yanıma korumak için aldığım bu kız şimdi benim yüzümden ağlıyordu. Nedensiz bir şekilde onun ağlamasına katlanamıyordum hâlâ sinirliydim ama onu yanımda tutmak istiyorsam fazla üstüne gitmemeliydim en azından şimdilik. Teselli etmek için kafamı ona çevirdiğimde göz yaşlarının içinde uyuya kaldığını gördüm. Ses çıkartmayarak arabayı sürmeye devam ettim kısa bir süre sonra eve gelmiştik. Defneyi kucağıma alıp eve doğru ilerledim tek elimle kapıyı açıp eve girdim merdivenler çıkıp kendi odama girdim onu kendi yatağıma yatırıp üstünü örtüp odadan çıktım. Hızlı adımlarla merdivenlerden inip mutfağa ilerledim biramı alıp odaya geçtim ve koltuğa oturdum.

Şimdi ne yapacaktım bu küçük ve masum kızı mutlu edebilicekmiydim yoksa daha mı çok üzecektim ? Zarar gelmesini engeleyebilicek miydim ? Benimle yaşamayı kabul edecekmiydi ? Gerçekleri öğrendiğin de benden ne kadar nefret edecekti ? Ne kadar orda öylece oturdum bilmiyorum ama biram bitmişti uykumda yavaş yavaş gelmeye başlıyordu koltuğa uzanıp her ne kadar zor olsada gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

Defnenin ağzından

Sabah uyandığımda tanımadığım bir yatakta ve harika bir kokuyla uyandım. En son Arasın arabasındaydım muhtemelen onun evindeydim bu aşina olduğum kokuda onun kokusuydu. Sebepsizce mutlu olmuştum ama bu mutluluğun dün geceyi hatırlamamla soldu. Yataktan kalktım odayı biraz karıştırmaktan zarar gelmezdi bi kaç çekmece karıştırdım ama pek bişey yoktu çalışma masasının üstünde bir not vardı sanırım Aras bana yazmıştı

Okul kıyafetlerin dolapta. Okul çıkışı seni alıcam.

Saate baktım okul saati çoktan geçmişti zaten gitmek istemiyordum tüm bu olanları Asyaya anlatmam lazımdı telefonumu elime alıp onu aradım

Çalıyor...

-Alo

-nerdesin sen okulada gelmedin

-uyuya kalmışım sende okulu kır buluşalım

-tamam 2 saate anca çıkarım yalnız, nerde buluşucaz ?

-ben seni ararım tekrar o zaman söylerim

-tamam görüşürüz

Telefonu kapatıp kendimi tekrar attım yarım saat uyumaktan zarar gelmezdi her ne kadar uyumak istesemde uyuyamadım en sonunda pes edip yataktan kalktım Arasın dolabını açıp kıyafetlere baktım sadece okul kıyafetlerim vardı ve ben onları giyemezdim bana baya uzun olabilicek bir tişört aldım ve üstüme geçirdim tahmin ettiğim gibi elbiseden bi farkı yoktu okul eteğimin altına giydiğim diz kapaklarımın üstüne kadar olan siyah çoraplarımı giydim hoş olmuştu ama hava biraz soğuktu o yüzden üstüme siyah bir kot ceket geçirdim şimdi olmuştu saate baktığımda 17.00 geliyordu ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Arasın evi orman gibi bir yerdeydi yalnız yaşamayı seviyordu sanırım. Ormanın sessizliği ve huzur verici etkisine dayanamayıp ormandan gitmeye karar verdim ve ormana daldım

Arasın ağzından

saat artık 20:00 a geliyordu ama defne hala ortalıkta yoktu. Okula gitmemişti asya'ya sormak için okulda asya'yı aradım ama oda yoktu birlikte olabilirler diye düşündüm asya'yı aradım ama oda bugün buluşucaklarını ama defnenin gelmediğini söyledi. bütün alışveriş merkezlerine ,barlara ,cafelere baktırdım ama yok işte yok kim bilir yine ne haltlar karıştırıyordu eve dönmeye karar verdim belki gelmiştir. arabaya doğru ilerlerken şansımı bir kez daha deneyip aradım.

çalıyordu!! birilerinin açmasını bekledim ama kimse açmadı telefonu kapatıp melihi aradım

-alo

-efendim kardeşim

-defnenin telefon sinyalini takip et çabuk ol!

-tamam abi

- adresi mesaj at diyip kapattım.

hızla eve doğru sürmeye devam bakalım bücür kızımız başına ne belalar açmış. Telefonuma gelen mesajla telefonu elime aldım, adresi görmemle donup kalmıştım bu benim aklıma nasıl gelmemişti hızımı daha da arttırarak eve sürdüm 5 dakika içinde evdeyim arabayı park edip ormana daldım.

-Defnee ! defnee !! boğazım yırtılırcasına bağırıyordum ama hiçbir ses yoktu elime telefonu aldım ve defneyi tekrar aradım telefonun sesi yakınlardan geliyordu. Sesi takip etmeye başladım telefon ışığını yere tuttum ve gördüğüm kan damlalarıyla şoka uğradım koşar adımlarla ilerledim bir şeye takılmamla durdum ayaklarımın dibindeki cansız bedene baktım bi kaç saniyeliğine öylece kalsamda hemen kucaklayıp ormanın çıkışına doğru ilerlemeye başladım mırıldandığını duydum

-aras

-burdayım güzelim güvendesin.

Sonra cevap veremedi zaten ormandan çıkıp eve ilerledim kapıyı açıp eve girdim merdivenlerden çıkıp odama götürdüm ve yatagıma yatırdım kesilen yerlerine baktım çoğunluk bacaklarındaydı ve fazlasıyla üşümüştü gidip ilk yardım çantasını aldım ve kesiklere pansuman yapmaya başladım ilacı sürdüğümde bi kaç kere inlemişti acaba çokmu canını yakıyordum olabildiğince yavaş olmaya özen göstererek işimi halletim yorganı üstüne örtüp yanı başımda ki tekli koltuğa oturup onu izlemeye devam ettim. Hayatımda gördüğüm en masum kızdı etrafında olan onca pis olaya rağmen masum kalmayı başarmıştı bende elimden geldiğince masumluğunu korumaya çalışacaktım. Onu yanıma masumluğunu bozmak için almamıştım geçmişte babamın yaptığı hataları düzeltmek için almıştım. Ve onu bırakmaya niyetim yoktu o artık benimdi ve öyle kalacaktı ne ara koltukta uyuya kaldım bilmiyorum ama defnenin çığlıyla uyandım koltuktan kalkıp koşarak yanına gittim bana sıkıca sarılarak ağlamaya başladı

-kabustu bak burdasın, yanımdasın.

Biraz rahatlamış olacak ki kollarını biraz gevşetti benden ayrılıp yüzüme bakmaya başladı

-neden ormandaydın Defne?

-şimdi uyusam yarın anlatsam?

Onu yormak istemiyordum zaten bu aralar hayatının yeterince yorucu olduğu günleri yaşıyordu başımla onu onayladım ve bende yorganı kaldırıp içine girdim gözlerini şaşkınlıkla açıp bana baktı ve

-napıyosun? dedi

-uyuyorum dedim bende rahat bir tavırla

-burda uyuyamazsın

-sadece sus ve uyu defne rahat bi uyku çekmek istiyorum dedim ve onu belinden cekip kendime yapıştırdım ve huzurlu bir uykuya gözlerimi kapattım.

BENİ SEVME !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin