Amerikada İlk Gün

34 1 0
                                    

İngilitere'den Amerika'ya uzun bir uçuş sonrası konmuştuk karaya. Annem (Lora) ve babam (Michael) ile Amerika'ya gelmiştik. Açıkçası New York'a 11 yaşında gitmiştim ama şu an 15 yaşındayım. Zaman çok çabuk geçiyor. Annem için onun "küçük prensesiyim" amacım sadece Eagle Middle-Highschool'da gördüğüm yakışıklıyla tanışmak olup, en sonunda kazanmaktı ve kazandım. 4 yaşına kadar İngiltere'de yaşamışım. Annemler ben 5 yaşındayken ayrılmışlar. Babam İspanya'ya annem ise Portekiz'e gitmiş. Ben babamla 6 yaşına kadar kalmışım. En son ağlayarak, bağırarak, çığlık atıp isyân ettiğimde barışmışlar. Açıkçası avukat olma yeteneklerim var ama kimse anlamıyor. Hahaaha! Ve aradan 9 yıl geçti ve ben.. 15 yaşında bir ergenim. Evet, sıradan olan ama şükür ki; sivilcelerim çok fazla yok.

Okulun ilk günüydü. Larissa diye bir kız bana "Merhaba! Yenisin galiba.. Sivilceli? Ama o kadar yok! Şanslısın. Bazıları senin gibi olmak istiyor. Sana bir tane krem vereceğim ve bunu yüzüne sür. 1 hafta olmaz, etkisini alıp bana teşekkür edeceksin!" dedi. Yüzüme biraz olsa sürdüm. Sadece bir sivilceme sürdüm. Tamam.. Sadece 5 tanesine.. Cidden! Bilmiyorum, nasıl güvenilir bir kız ama sivilcedeki kızarıklıklar şimdiden azaldı. Amerika? Bana hazırmısın?!

Canım sıkıldı okulun kantinine gidip, bir dondurma aldım. İyi bari, kilom yaşıma göre iyi! Yanima Cara diye bir kız gelip, "O dondurmayı yemeği düşünüyormusun?" dedi bende normal olarak "Evet.. Ama niye böyle birşey sordun ki?" dedim meğersem, dondurmanın tarihi geçmiş. CİN GİBİ KIZ HAAA. "Sağ ol." dedim ve tualete gidip saçımı ve sivilcelerime baktım. Yemin edebilirm ki, Larissa'yı sevmeye başladım. En başta dediği cümleler, kelimeler üzmüştü beni, ama cidden krem işe yaradı. Öğle yemeği ise, mehhh.. Ne biliyim öyle tavuk olur mu? Tavukta sos yok sos!! Yani ne kadar açgözlü olsamda 55 kiloyum. İyi bari, yemeğimi yiyim.

Kian (Hoşlandığı çocuk)'ı bir türlü göremedim. Offf abi çok yakışıklı! *-* Çocuğu bayağı bir araştırdımda, araştırdım. Artık içim dışım bana "KIAN KIAN KIAN" diyor. Kian; Basketbol takımı yöneticisi, 17 yaşında, saf kızlardan hoşlanıyor ve en önemlisi iç görünüşe bakıyormuş. Tabii öğrendiklerim bu kadar az değil! Hani şey olur ya; Böyle aşık olursun, sonra onun yaptığı spora bakarsın. En sonunda basketçi olup, sevgili olursunuz ya, heh! Ben basketçi olmak istiyorum!!

İki gün sonra, basketbol seçimleri olacakmış! Vuhuuu! Bir problem var.. Katılan tek kız benim?! En başta okulu tanımadığım için yanıma Larissa geldi. Aman şöyle, aman böyle. Çok bilmiş ama yinede iyi biri.. denilebilir. Okulu bana gezdirdi bir güzel. Okula "iğrenç" kelimesini söy-leye-mez-sin-iz! "High School Musical"dan güzel. Hahahaha! Ciddiyim. OHA OHA OHA. KIAAAAAN!! Daşşş. Ajshhejj. Konuşamıyorum. Jsjsjs. Larissa bana bakıp, "Bethany? İyi misin? BETH?" "Efendiiiim?" sesim sanki mıyışmış gibi çıkmıştı. "Ne oldu?" "Hiiç." "Öyle olsun. Haha." "Şey Larissa.. Benim eve gitmem gerekiyor." dedim ve koşturdum. Öyle bir teneffüs var ki; eve gidip, geliyorum.

Evdeyim! Sapık gibi, Kian'ın Twitter'ına bakıyorum. Hani o kadar herşeyim dağınık ki, aşık bile olsam sapık oluyorum. Vineları.. AHH! JSHSJSJ! Konuşamıyorum! "Sanki bir sokak kızıyım." Okula göndüğümde Kian göz kırptı ve.. OHA OHA! Larissa yanıma gelip, "Eee, naber?" dedi bende "İ-i-iyyii hatta hani öyle böyle değil. Çok iyiyim." dedim. Larissa yanıma gelip, "Yeterince güzel bir kızsın. Tumblr'in olmalı bence." demişti. Galiba tipim fena değil diye düşünürken.. KIAAAAN! Akjssjajsj. Konuşamıyordum! Kian gelip "Merhaba! Adın ne? Ben Kian." Ben çöş falan olmuştum yanee. (:D) "Ben Bethany.. Arkadaşlarım Beth der." "Tanıştığıma sevindim. Okulu hiç gezdin mi?" Bende yalan atmayı sevmem ama.. "Yoo, gezmedim." "Tamam yarın ben seni gezdiririm." Bu söz.. Aşık olma sebebim! Yardımsever seksii. ^-^

Dersler bitti, eve dönme vakti. Ne kadar gıcık hocalar var ya. Matematik hocası gelmiş; "Kian! Uyumaya vakit yok! Ders, ders, ders!" kadın gitti Kian'a ekstra ödev verdi! Pislih. (:D) Babam koşturarak kapıyı açtı ve.. "İYİ Kİ DOĞDUN BİR TANEM! AŞKIM, SEVGİLİM!" evde balonlar, şaraplar, yemekler, binlerce hediyeler... "Baba? Bugün doğum günüm değil." "Hahahha! Bethany. Annen gedi sanmıştım. Annen gelecek.. dimi?" "Tabii ki baba. Arayayım mı?" "Olur" Annemi aradığımda titrek bir ses "Tat-lım!" "Anne? Sesin niye ürpek?" "Kızım, ben bugün gelemeyeceğim galiba. Uçağı kaçırmışım. Burası buz gibi. *brrrr*" "Ama anne! Babam senin içi..-" "Biliyorum, babana söyle; Onu çook seviyorum! Ben iyiyim uçağı kaçırmışım sadece. Geleceğim yarın sabah. Eee, yanımda para olsaydı!" Telefonu hemen "Bay bay anneciğim." dediğim an kapayıp, babama söyledim. Benim annemin açıkçası nerede olduğunu bile bilmiyordum. Babama sordum "Aa! Bende bilmiyorum!!" diye bağırdı. Annemi aradı ve "LORA NEREDESIN? BANA GÜZELCE SÖYLERMISIN AŞKIM?" dedi ve 'Ding Dongg!' kapı çaldı. Kapıyı açtım ve annem! Babamı ilk defa ağladığını görüyorum. Meğersem bunlar, annemin doğum gününde evlenmişler. Annemde babama hediye almaya gitmiş. Ne kadar kurnazlar!

Sabah oldu ve ben; "KAPA ÇENENİ ALARM"

Has llegado al final de las partes publicadas.

⏰ Última actualización: Oct 06, 2014 ⏰

¡Añade esta historia a tu biblioteca para recibir notificaciones sobre nuevas partes!

Sokak Kızı Diyebilirsiniz.Donde viven las historias. Descúbrelo ahora