Anasını Sattığımın Dünyası

kırılan oyuncaklarımı da unuttum, çocukluğumu da.

Iggy Azalea - Fancy

2014 - Ağustos - Eylül - Ekim - Kasım - Aralık - Ocak

Annemler geleli bir hafta olmuştu. Bu bir hafta sadece odama kapanıp dizi izledim ve obez olma yolunda emin adımlarla ilerledim. Özgürlüğe taptığımı bilmezdim o zamanlar. Yalnız olup istediğimi yapabileceğim düşüncesi beni delirtmezdi yaşadığım son bir aydan önce.

Velhasıl seviyormuşum özgür olmayı. Bunu anlamış oldum.

Tercih haftası da hafiften başlamıştı. Ailem tercihi yapacaktı ben de gidecektim. İlk iki sıraya en iyi liseleri yazdık, sonra da evin dibindeki 450 puanlık anadolu lisesini. 

İyi liseler tabii ki gelmedi. Bende de sike sürülecek akıl yok annemleri dinliyorum ağzım açık. Evin dibindeki okula postaladılar beni. Şikayetçi değildim ama puanım boşa gitmişti. Yazın geri kalanı evde dizi izleyerek, çocukluk arkadaşlarım edi ve büdüyle zaman geçirerek geçmişti. Ekstra bir şey olmuyodu ve ben yine sıkılmaya başlıyodum hafiften. 

Her gün atraksiyon olmazsa olmazımdı.

Okul açılmadan bir-iki gün önce edi mesaj attı. Edi en yakın erkek arkadaşımdı. Zaten üç dört erkek arkadaşım vardı. 

''kanka aşağı gel büdüye de söyledim bir şey anlatıcam size.''

Edi ilk eşcinsel arkadaşımdı galiba. İstanbul'a taşınmadan önce buradaki eve her yaz gelirdik. 2008 Yazında tanışmıştık. Tanıştığımız ilk gün 'ben erkeklerden de hoşlanıyorum galiba' dediğini hatırlıyorum. 9 Yaşındaydım ama bu duyduğum şey çok normal gelmişti. 

'peki' dedim sonra da kaldığımız oyuna devam ettik. O günü düşününce anlarım. İnsana nefret sonradan bahşedilirmiş. Farklılığa nefretle yaklaşmanın cehaletten başka bir şey olmadığını da o gün anladım belki. Sonradan cinsel kimliği toparlandı ve bisexual olduğunu fark etti. 'Arkadaşlığınızı etkilemiyor mu?' tarzı komik sorular duyuyoduk. Erkekle kız arkadaş olabiliyorsa, neden heteroyla bisexual biri arkadaş olamasın diye cevap verirdik. 

Bir de büdü var. Onunla da 2011 yazında bizim siteye taşınmalarıyla tanışmıştık. Ellano'dan sonra en yakın kız arkadaşım da büdüydü. Hala da öyledir. 

''tamamdır iniyorum 10 dakikaya. kapalı çardak?''

''tamamdır.''

Sitenin bize verdiği en büyük nimetti kapalı çardak. Yaz kış oturuyoduk orda. Dili olsa da konuşsa o çardak. En büyük sırdaşımızdır. Umarım iyidir. 

Neyse indim. Ediyle büdü çoktan inmişti. Çektim bi sandalye. Bunlar bön bön suratıma bakıyo. 

''noldu lan mevzu mu var mal gibi bakıyosunuz.''

büdü birden çığırdı.

''bu salak edi ot çekiyomuş.''

Aslında bunu duymayı hep bekliyodum. Edi genel olarak severdi illegal işleri. Ama bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim. Daha 16-17 yaşındaydı ve erkenden geberip gidecekti.

''Olum mal mısın lan daha bismillah n'oluyoruz.'' dedim ediye bakarak.

''ya ne biliyim amk başladım işte.''

biraz ediye kızdık, bağırdık derken konu değişti. İnsan her şeye alışabilir elbet ama bizdeki bu hız fazlaydı. 

Okul başlayana kadar günlerimiz böyle geldi geçti derken lisenin ilk günü geldi çattı. Heyecan dorukta tabii.