4 Vampir Okulu

183 24 2
                                    

Herkes sanki en güzel şeyi içiyormuş gibi kan içiyordu. Tabii bende öyle. Eskiden olsa bu görüntüyü görünce midem bulandırdı. Herkes torbalarındaki kanı bitirince Bay David'e veda edip çıktık. Aida hemen koluma yapıştı.

"O kanı nasıl içtim hala aklım almıyor!"
Ona bakıp onaylar  şekilde başımı salladım. Kapıdan çıktığımızda büyük, siyah bir araba bizi karşıladı. Arka taraf 4 kişilik olduğu için hepimiz oraya doluştuk. Yapılı, mavi gözlü vampir ise arabayı sürmeye başladı. Sırasıyka Simon, Aida, ben ve Alex oturuyorduk. Alex'e çok yakındım,aman tanrım çok yakışıklı!

Ondan zor da olsa gözlerimi çekip pencereye odaklandım. Ondan hoşlandığımı anlamasını istemiyordum. Yolun kenarına bakarken ilk defa siyah papatyalar gördüm. Çok güzeller... Ormanın içine girmiştik. Yaklaşık 14 dakika sonra büyük bir araziye geldik. Arabadan indiğimizde herkes gözlerini büyük ve siyah yapıya dikti. Üzerinde Altın vampir okulu yazıyordu. Kapıdan içeriye girdiğimizde bakışlar bize döndü, çoğunlukla da bana.

"hey bu o kız"
"Amma güzelmiş"
"gözlerine bak!"
"of çocuk çok yakışıklı"
"yeşil gözlü kız da fena değilmiş"
"uzun saçlı kızları severim"

Gibi şeyler demeye başladılar, kısık sesle konuşuyor olsalar da onları duyuyordum, vampir olduğum için herhalde. Okulun kapısından girdiğimizde upuzun boylu ve yapılı bir adam bizi karşıladı, galiba müdürdü.

"Merhabalar, okulumuza hoşgeldiniz. Ben okul müdürü John Wilson, beni takip edin" dedi ve yürümeye başladı. Biz de arkasından. Üzerinde müdür yazan odaya girdiğimizde bay John büyük masasına oturdu ve karşısındaki koltukları işaret etti. Biz de oraya geçip oturduk.
"şimdi bir hizmetli gelip sizi sınıfınıza götürecek, o sınıfta sadece siz olacaksınız"

Simon  atladı
"Neden sadece biz?"
"Çünkü sizin de bildiğiniz gibi 4 grubun başı olacaksınız, bu yüzden daha farklı şeyler öğreneceksiniz. Siz özelsiniz" son söylediğiyle bana baktı. Hadi ama yine mi şu muhabbet! Dediği gibi odaya biri girdi ve bizi sınıfa götürdü. Sınıf gerçekten tam benim tarzımdı. Siyah 2 sıra vardı ve öğretmenler masası kırmızıydı, niye herşey siyah kırmızı ki? Aida ile bir sıraya geçip oturduk. Sırada 2 defter, 2 kalem ve 2 silgi vardı. Gözlerimi devirdim. İlk derse biri girmeyince aramızda konuşmaya başladık.

"çok heyecanlıyım, güçlerimi kullanmak için sabırsızlanıyorum" dedi Aida. O an güçler aklıma takıldı, benim güçlerim nasıl olacaktı. Tam bunları düşünürken aklıma gelen şey ile gözlerimi büyüttüm Simon su elementine sahipti ama sorun o değildi. David'in dediğine göre su elemente sahip olanlar düşünceleri okuyabiliyor ve ben onun yanında Akex'i düşünmüştüm! Ondan hoşlandığımı Alex'e söylemiş miydi? Kafamı Simon'a çevirdiğimde bana bakıyordu, sonra kafasını olumsuz anlamda salladı, bende ona içten bir gülümseme gönderdim, beni duymuştu. Derin bir oh çektim. Aida'ya dönüp ona da anlattım olanları, beni duyunca yanakları kızarmaya başladı.
"olamaz! Bende Simon'dan hoşlanmıştım ve içimden yakışıklı çocuk demiştim, ah Kate ne yapıcam ben?"

Gülmemi bastırdım ve ona baktım
"tamam, o zaman içinden aslında ondan hoşlanmıyorum falan de" dedim. Yavaşça kafasını salladı ve gözlerini kapattı. Bende çaktırmadan Simon'a bakıyordum. Alex ile konuşurken bir anda durdu ve Aida'ya baktı. Sinirlenmiş görünüyordu. Aida gözlerini açtığında ona sordum
"Ne düşündün,Simon sana baktı, sinirlenmiş duruyordu."

Sinsice gülümsedi ve konuşmaya başladı.
"Tam bir aptalım, koridorda ki çocuk varken neden Simon'a yakışıklı dedim tipim bile değildi, diye düşündüm" dedi kıkırdayarak. Ona hayretle baktıktan sonra bende gülmeye başladım. O an Alex ile göz göze geldik, bana bakıyordu. Hemen gözlerimi kaçırdım. Zil çaldığında tam kalkacaktık ki Alex ve Simon yanımıza geldiler
"bizim yanımızda geziceksiniz" anlamayan gözlerle Alex'e baktım.
"Neden?"
"Size zarar verip sataşabilirler, bu yüzden bizim yanımızdan ayrılmayacaksınız, hem David'de öyle dedi"gözlerimi devirirken Simon konuştu.
"Hem yakışıklı bulduğunuz çocukların size zarar vermesini istemeyiz değil mi?! " dedi Aida' ya bakıp. Ben ise gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
Birlikte dışarıya çıktığımızda bakışlar bize döndü. Bazıları kıskançlıkla bazıları ise hayranlıkla bakıyordu. Kantine gitmeye karar verip adımlarımızı oraya yönelttik. Derken bir çocuk bana yaklaştı  Siyah saçlı ve kırmızı gözlüydü. 
"Merhaba, tanışabilirmiyiz güzel gözlü kız" dedi elini uzatıp.  Elini sıkacakken Alex kolumdan tuttu ve çocuğa sert bir bakış atıp konuştu.
"onun senle tanışmak istediğini sanmıyorum" şaşkınca Alex'e baktım. Çocuk önce bana sonra Alex'e baktı.
"Sanane bundan" dedi Alex'e yaklaşıp. Alex'de ona yaklaşmıştı ama onu kolundan tutup uzaklaştırdım. Çocuğa döndüm
"Belli sonra tanışırız" dedim. Çocuk sırıtırken  Alex bana sert sert bakıyordu. Aida ve Simon un yanına gittik ve ben hemen Aida'nın koluna girdim. Bana hadi yine iyisin bakışı atıyordu. Utanarak kafamı öne eğdim. Kalbim hızlı hızlı atıyordu. Alex bunu neden yapmıştı ki?

Alex'in ağzından
Kate o gün bana gülümsediğinden beri ona karşı değişik hissediyordum, bu belki hoşlantıydı ama olmamalıydı. ki bu normaldi çünkü Kate gerçekten çok güzel bir kızdı. Ama yinede ona çok yaklaşamazdım. Çünkü ona çok kötü birşey yapmıştım, onun kaçırılıp buraya gelmesinin nedeni bendim. Vampirler gelip beni kaçıracakları sırada kız kardeşimi de kaçırıyorlardı. O sırada oradan Kate geçti ve onlara kız kardeşim ölümcül hasta onu kaçırmak yerine şu kızı kaçırın, o daha sağlıklı, daha iyi bir vampir olur. , demiştim.

Kardeşimi bırakıp o kızın peşine düşmüşlerdi.Ama kardeşim için bunu yapmalıyım. Kate 'e karşı vicdan azabı çekiyordum.  Vampir olduktan sonra daha da güzelleşmiş ve bu beni fazla etkilemişti. Az önce yaptıklarımla da ona umut vermiştim, neden yaptım hiçbir fikrim yok, şimdi önümde kafasını eğmiş bir şekilde yürüyordu. Evet, kesinlikle ona umut vermiştim. Kendime sövdüm. Ben kötü biriydim beni sevemezdi, vampir olmam bunu değiştirmezdi. En yakın zamanda kendimi ondan soğutucaktım. Böyle olması en iyisiydi.

Kate'nin ağzından
Kantine gidip bir masaya oturduk. Alex ile Simon da bize kan almaya gittiler. Evet, kantinde torba torba kan satıyorlar. Başka ne satsınlar ki? Geldiklerinde torbaları alıp içmeye başladık.

Birkaç saat sonra

Okul bitmişti ve bütün dersler boş geçmişti. Neden okula gelmiştik ki? Müdüre gidip bunu dediğimizde bizden özür dileyip daha öğretmenleri ayarlayamadığını yarın derslerin olacağını söyledi. Okul kapısında yine o sabahki araba vardı, başka da araba yoktu. Öğrenciler yürüyerek gidiyorlardı araba yolunun hemen yanındada yürümek için otlarla kaplı kestirme bir yol vardı ve herkez oradan gidiyordu.

arabaya  sanki uzay aracıymış gibi bakıyorlar. Hemen arabaya doluştuk ve saraya benzer yapıya vardık. Odamıza Aida ile girip erkekleri dışarıda bıraktık, hemen üstümüzü giyinip ve onları içeri aldık. Birsürü oda vardı ama biz dördümüz kalıyorduk. Çok saçma! Üstüme kolsuz siyah tişörtle kısa bir şort giydim. Aida mutfağa giderken ona aç olmadığımı söyledim ve dışarıya çıktım. Dünkü yere gidiyordum, belki yine tekboynuzlu at görürdüm. Gerçekten büyüleyici yaratıklardı. Daha neler vardır o ormanda diye düşünüp titredim. Umarım kötü birşey yoktur! O kayaya gidip oturdum. Birkaç dakika gölü izledim sonra biri yanıma oturdu. Kafamı çevirip baktığımda onun Alex olduğunu görmemle kalbim hızlandı.
"Senden birşey isteyebilir iyim?"
Merakla ona bakıp başımı salladım
"bana okuldaki güzel kızları ayarlasana" birkaç dakika ne dediğini anlamayıp yüzüne öylece baktım, sonra kaşlarımı çattım.
"Sen ne diyorsun, beni ne sanıyorsun ha!" bağırmamla sırıttı
"vampir olmadan önce okuldaki bütün kızlarla yatmıştım, vampir olduktan sonrada okulun çapkını olarak bilinmeyi isterim doğrusu.Hem senin arkadaşım olduğunu düşünüyordum" dedi sırıtmaya devam ederek. Sinirden gözüm seyiriyordu ve dişlerimin daha da sivrildiğini hissettim. Hışımla ayağa kalktım ve ona tiksinmiş gibi bakıp konuştum
"Hah, çok komiksin" dedim ve ağlamamak için kendimi sıkarken arkamı dönüp koşmaya başladım.

Alex'in ağzından
"... senin arkadaşım olduğunu sanıyordum"
rol yaparken çok zorlanıyordum, ona bunları söylemek istemezdim. Dediklerim doğru değildi, tabiki bütün kızlarla yatmamıştım tamam belki çoğunluğuyla. En son dediğimle dişleri sivrildi ve gözleri altın sarısına döndü. Şaşırdım, tanrım çok seksi olmuştu! Bana bağırıp ormana koşmaya başladı. İstediğimi almıştım işte ama mutlu değildim...

FARKLI VAMPİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin