Berkay'ın aşağı geldiğini duydum.
+Hadi götür beni.
-Tamam takip et.
Bir süre yürüdükten sonra geldik.Kafe doluydu bu yüzden kuytu köşede gözlerden ırak bir yere oturduktan sonra birer kahve istedik.
-Ee Berkay nasılsın?
+İyiyim işte ne olsun.
-Sen neden beni ani bir kararla bu kafeye çağırdın?
+Sözüm meclisten dışarı, daha yeni ayrıldığını öğrendim.
Berkay bunu nerden biliyordu!?
-Nerden duydun bunu?
+Taylan varya senin eski sevgilin.
-Ee?
+O b...
Berkay'ın üzerine kahve dökülmüştü.
-Berkay iyi misin? Bi şey oldu mu?
+Yok yok iyiyim ama biraz yanıyo.
-Üff bu leke de çıkmaz ki.
+Peki ne yapıcaz?
-Üstünü çıkar.
+Ne?
-Üstünü çıkar yanacaksın yaz gününde.
+O da doğru.
Berkay üstünü çıkarır çıkarmaz kitlendim.O kaslı vucüdu beni aldı götürdü.Ne yapacağımı bilemedim.
+Elif!
-A, pardon dalmışım.
+Çabuk eve gidelim.
Kalktık ve eve gittik.Tam evin kapısını açtım ki Berkay dedi ki:
+Anahtarım evde kalmış Elif ya..
-Buyur gel.
Bir Türk olarak misafirperverliğimi koruyordum canım hemen çıldırmayın.
+Bunu makinene atıyorum, dedi elindeki kirli gömleyi göstererek.
-Tabi.
Salona geçtim ve oturdum.Berkay geldi ve dedi ki:
+Giyecek bir şeyler var mı?
-Var, dur getireyim.
+Dolabımı açtım ve erkeklerin giyebileceği tek şeyimin pijamalarım olduğunu fark ettim.Mecburen ona pijamalarımı verdim.Hastanenin yapımında müdür konumundaki Zülal Hanım'ın gözünden:
Off bize neden hiç tatil yok ya.Müdür olunca koştur koştur tüm hafta.Ay eve de geldim sayılır.Aboov bizim Elif değil mi o?Yanında da pijamayla ünlü cerrah Berkay!
Devam Edecek...