𝓞𝓵𝓭-𝓽𝓲𝓶𝓮 𝓣𝓪𝓵𝓮𝓼

0.1

MINO

Tanıdığım herkesi arkamda bırakarak bu işe gireli çok olmamıştı ama kötü adamların en çok aradığı insanlar arasındaydım. İşimi temiz halleder, arkamda iz bırakmazdım. Bu iş bazen tehlikeli olabiliyor, fazla kez yakalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyordum. Tek çalışmanın en büyük sorunu buydu.

İşini hallettiğim adamaların adını bilmez, aldığım paraya bakardım. Sıradan bir işte çalışsam bir arada göremeyeceğim kadar fazla para biriktirmiştim. Bu paraların bulunduğu evimde tek başıma ramen yemek bazen can sıkıcı olabiliyordu ama yaptığım işin getirisi olarak kimseye güvenmiyordum.

***

Bu seferki iş hepsinden daha fazla tehlikeliydi. İşini halletmemi istekleri adam yer altının en büyüklerinden biri. Herkes saygı duyar, korkardı, iki dakika öncesine kadar. Artık öyle bir insan bizim dünyamızda yaşamıyor.

Bu adamı halletmek diğerlerine kıyasla çok fazla zorladığı için bu işi bana vermişlerdi, ölse de onlara zararı dokunmayacak, parası iyiyse babasını bile harcayacak olan kiralık adam. Hayır kiralık katil değil, kiralık adam. Bu konuda fazlaca hassasım. Kendime katil dedirtmem.

İşimi halledip, paranın devamını almak için buluşacağımız yerde adamı göremediğimde tongaya bastığımı anladım.İş ahlakı olmayan insanlarla çalışmak zorunda kaldığım için söylene söylene işi verenin evine doğru gidip paramı almak için bastım gaza.

***

Uzun süren uğraşların sonunda odaya ulaşabilmiş, adamı hakkettiği 3-5 tekmeden sonra kasasının olabileceği yere çömeldim. Gördüğüm şeyle gülümseyerek adama döndüm. ''Gerçekten hem iş ahlakın yok, hem de kasanı böyle bir yere mi koyuyorsun?'' diyerek kasaya doğru döndüm.

Kasayı açmayı başardıktan sonra ''Almam gereken parayı aldım. Ha, fazlası da beni buraya kadar getirterek başıma açtığın sorunların karşılığı mahiyetinde.'' diyerek evden çıktım.

Arabayı bıraktığım yere doğru giderken yolun yanında dayak yiyen sarışın kadına bakıp gözlerimi kıstım. Bir yerlerden tanıdık geliyordu. ''Ne bakıyorsun, ilerle yolunda.'' diyen adama bakıp tek kaşımı kaldırdım. Başkasının işine karışmama hayret ederek adamın yüzüne yumruğu geçirdim. Geriye doğru savrulan adama dudak büzüp baktım. Soldan taraftan karnıma gelen yumrukla kavgaya devam ettim.

Yerdeki adamlara bakıp iç çektim. Sol omzuma masaj yapıp boynumu kütletirken sarı saçlı kadına doğru döndüm. Tişörtümün yırtılan kısmına bakıyordu. ''Sence de biraz hızlı gitmiyor muyuz?'' diyerek az önce çıkarttığım ceketimi giydim.

''Mino, sen Mino'sun değil mi?''

Yüz ekşitip kafamı salladım. Ne yani sadece dövmeye mi bakıyormuş?

''İstediğin parayı veririm, şimdi gidip yardım etmen gereken biri daha var.'' deyip bana baktı.

Baş ve işaret parmağımı birleştirip tamam anlamında salladım

''Anlaştık.''