0.2

14 2 0
                                    

LALA

Motordan inip mekana girdim. Yüksek sesli müzik ve terle karışmış alkol kokusuna burun kıvırarak bar kısmına oturdum. ''Jagerbomb alabilir miyim?'' diyerek gözlerimle bu geceki hedefimizdeki adamı aramaya başladım. Mekan sahibi olmak yetmemiş kadın pazarlama işinde de hatırı sayılır pisliklerden biri olmuştu.

Adamı aramaya devam ederken yeni kan kokusu almış vampir gibi o beni bulmuştu. Yanıma oturup ''Yeni görüyorum seni, ilk defa gelmiş olmalısın.'' deyince gülümsedim.

''Evet, ilk kez geldim. Aslında arkadaşımla gelecektim ama işi çıkınca tek gelmek zorunda kaldım.'' Yalan değildi söylediğim. Soojin yeni muhteşem sevgilisiyle sinemaya gitmeyi kadın pazarlayan birini soymaya tercih etmişti.

''İşi çıkması bir yandan iyi olmuş, tüm gece size eşlik etmekten şeref duyarım.'' diyerek pis pis sırıttı. Gülümseyerek kafamı salladım.

''Jager'inizi içmeyecek misiniz? Enerjiyle karışmadan içseniz sizin için daha iyi olur.'' deyip gülümsediğinde sahte bir şaşkınlıkla ''Alkollerle aranız iyi sanırım, bunu bildiğinize göre.'' dedim

''Ah, mekanın sahibi olduğumu söylemeyi unutmuşum.''

Ah, mekanın sahibinin kirli parasını çalmaya geldiğimi söylemeyi unutmuşum.

Gözlerimi büyüterek ''Sanırım mekanın sahibinin gece boyunca bana dikkat etmesi gerek, alkole dayanıklı bir insan değilimdir.'' dediğimde gülüşü büyümüş ''Büyük bir zevkle.'' demişti.

İçeceğimi hızlıca içip kafamı arkaya doğru eğdim ''Öksürüğe iyi geliyor diye bu içkiyi aldım.'' deyip adama döndüm ''Umarım doğru biliyorumdur, yoksa bu tada boşuna katlanmış olurum.'' dedim ve gülümsedim.

''İçerisindeki baharatlar gerçekten de iyi geliyor.'' Barmene dönüp eliyle bir tane daha isteyerek ''Bu da benden olsun, böyle güzel bir kadının hasta olması beni bir miktar üzer.'' dedi.

Yeni gelen içkiyle beraber sarhoş taklidi yapmaya başlamayı aklıma kazıyarak ''Çok teşekkür ederim, çok naziksiniz.'' dedim.

Gerçekten çok nazik. Sarhoş olduktan sonra odasına giden yolu iple çektiğine eminim.

''Ah, ne demek. Bu geceki en önemli işim sizsiniz.''

***

Sarhoş taklidim işe yaramış, odaya giden yolu ezberimde tutmaya çalışıyordum. Adam odanın kapısını açarken kafamı duvara yaslayıp ''Gerçekten buraya gelirken bu kadar eğleneceğimi düşünmemiştim, oysa ki sevgilisinden yeni ayrılmış olmanın verdiği yetkiye dayanarak tüm gece ağlama planı kurmuştum.'' diyerek dudaklarımı büzdüm. Kapı açıldığında içeri girmiş, kendi odası olduğundan emin olmaya çalışıyordum. ''Kapı niye kilitliydi ki?'' diyerek adama baktım. Aklıma yeni gelmiş gibi büyük bir kahkaha atarak ''Bu geceyi mekanın sahibiyle geçireceğimi unutmuşum.'' dedim. Adam da gülünce onun odası olduğuna emin oldum. Tüm gece boşu boşuna uğraşmamıştım.

''Ben duşa gireceğim, sen de benimle gelmek ister misin?'' diyerek yarım ağız güldü. Kafamı iki yana sallayıp kendimi yatağa attım.

''Hayır, burda bekleyip kendimi size hazırlamayı planlıyorum.''

Hayır, burda kalıp kirli paralarının bulunduğu kasanı patlatmayı planlıyorum.

Tüm gece yaptığı gibi gülümseyip vücudumu süzdü.

''Çok bekletmeyeceğime emin olabilirsin.''

Sen çıkına kadar paranla beraber kaçacağıma emin olabilirsin.

Gülümseyerek ''Beklerken etrafı karıştırma iznim var mı?'' diye sorup kafamı sağa yatırdım. ''Bir saattir yanında olmasam ve fiziğini görmüyor olsam masum olduğuna inanacaktım.'' diyerek kahkaha attı. Parmağıyla köşede duran komodini işaret ederek ''Oraya dokunmadığın sürece her yere bakabilirsin güzelim.'' diyerek banyoya yöneldi.Gerçekten kötü adamların neden bu denli salak olduğunu anlayamıyorum. Ne yani paranı orada mı tutuyorsun aptal herif?

Neyse diyerek komodine yöneldim. Küçük çantamın içine teptiğim poşeti çıkartarak paraları içine attım. Bu insanlar gerçekten de salaklardı. En azından şifresi 0000 olan bir kasaya koysaydın parayı.

Çantamdan kalemimi çıkartarak küçük bir kağıda kendimi belli edecek olan notu yazdım.

'Paranızı daha iyi saklamalısınız mekan sahibi bey -LALA'

***

Soojin hanımın yerine kamera kayıtlarını silmeye ve mekandan çıkışımı kolaylaştırmak için kameraların görüntüyü kaydetmesini durdurmaya gittiğimde az kalsın yakalanacakken yoldan geçen biri önümde eğilerek ''Soojin tarafından ekilmiş olan sizi kurtarmak en büyük ilgim olmaya başladı.'' diyen Taeyong'un dudağına öpücük bırakıp arka taraftaki adamlar koşmaya başlayınca ''Beyaz atlı prens olamayacak kadar kötüsünüz beyefendi.'' diyerek kamera odasına girdim.

İçerdeki adamın yüzündeki gülümsemeye bakınca beni yakalayıp patronundan övgü alacağını düşündüğü için onun adına üzülmüştüm. Yüzüne geçirdiğim yumrukla yalpalasa da gülümseyerek bana bakıyordu. Karnıma yediğim tekmeyle adamı küçümsediğim için kendime küfür ettim. Kalkmama izin vermeden bacağıma tekme attığı için kapıya doğru düşüyordum ki yüce Taeyong bey gelip beni tuttu. ''Beklemiyorsun ki insanı illa tek başıma hallederim ben.'' deyip adamla ilgilenmeye başladı.

Kameraları hallederken çenesini omzuma koyarak ''Atım siyah olsa da olur.'' dedi. İç çekerek işime devam ettim. Aklına yeni gelmiş gibi ''O herifi öldürmem gereken bir durum yaşandı mı?'' diye sordu.

''Ölmediyse yaşanmamıştır.''

Yüzünün yarısına kadar çektiği maskesine rağmen gülümsediğine emindim. ''Hadi.'' diyerek ayağa kalktım. Kapıdan çıkacakken beni durdurup kendisine çevirdi. Pembe peruğun altından firar eden siyah saçımı düzelttikten sonra kapıdan çıktı. Arkasından gülümseyerek devam ettim.

O adamı gördüğüm zaman Taeyong'u kendime çekip sarılarak saklandım. ''Sarılmayı çok istiyorsun biliyorum ama evde mi sarılsak acaba.'' deyinca kafamı sağa çevirip gittiğinden emin olduğumda ayrılıp ''Motorla mı geldin?'' diye sordum. Kafasını sallayınca mekanın arka tarafına ilerledim. ''Ön tarafa park ettim.'' dedi.

''Ön taraftan çıkıp işimizi uzatmak mı istiyorsun?''

Motorun arkasına paraları koyup kaskın birini taktım. Önünü açtıktan sonra ''Mekanın önünde iner kendi motorunla gelirsin.'' dedim.

Taeyong'un yakalanıp yakalanmadığına kastan bakıyordum. Sürmeye başladığında her zamanki yarışımız başlamıştı.

𝓞𝓵𝓭-𝓽𝓲𝓶𝓮 𝓣𝓪𝓵𝓮𝓼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin