Gözüme hücüm eden güneş ışığı ile birlikte uyandım. Bu hayatım boyunca en rahat ve güvende hissettiğim uykuydu. Evdekilerin uyandığını belli eden bir gürültü. Belli ki kadın hizmetlilerden birine çıkışıyordu. Zorla da olsa yataktan çıkıp perdeleri açtım. Pencerenin kapalı olmasına rağmen dışarıdan kuşların cıvıltıları duyuluyordu. Bu gerçekten insana bir huzur veriyor. Pencereleri açıp havayı içime çektikten sonra pijamalarımı çıkarıp dolaptan bulduğum bir taytı ve beyaz salaş bir t-shirti üzerime geçirdim. Mavi saçlarımı da topuz yaptıktan ve hazır olduğumdan emin olduktan sonra odadan dışarı çıktım. Merdivenlere doğru ilerlerken Derin'in dün girdiğim -kiler- odadan çıktığını gördüm. Eski eşyalarla dolu, bakımmsız bir odada ne yapıyor olabilir ki. Evet biliyorum biraz fazla meraklıyım ama ne yapayım, bu benim doğamda var. Derin'e 'Günaydın' dediysem de beni hiç takmadan merdivenlerden aşağı indi. Peşnden bende indim.
"O odada ne yapıyordun? Yani ben dün yanlışlıkla girdim odaya ama tozlun eşyalardan başka hiç bir şey yoktu. Yni istemiyorsan cevap vermek zorunda değilsin tabi ama-"
Birden gözlerini fal taşı gibi açarak bana döndü "Ne? Ne dedin sen? O odaya mı girdin?"
"Evet ama-"
"Peki odayı karıştırdın mı!"
"Yo! Hayır."
Merakım giderek artıyordu
"Niye ki? Yani ne var o odada?"
"Seni ilgilendirmez!"
"Kızmana gerek yok! Merak etmiştim sadece."
"Her şeyi merak etme! Başına kötü şeyler gelebilir!" dedi koltuğun birine uzanırken.
"Ne gibi şeyler? Ne kadar kötü?"
"Aklının alamayacağı kadar kötü!"
"Ya öf! Sen böyle konuştukça ben daha çok merak ediyorum ama!"
Cevap vermedi.
"Kay o zaman!"
"Ne?" oldukça şaşırmış gibiydi.
"Kay! Ben de oturacağım!"
"Ya git krşıya otur!"
"Ben buraya oturmak istiyorum. Hem ordan televizyonu göremem!" gıcıklık değil mi, inat ettim bi kere.
"E iyi de televizyon açık değil ki!"
Televizyonu açtım
"Artık açık! Kay!"
"Ohooo! Senden çekeceğimiz var!"
Derin'in yanına oturup televizyon izlemeye başladım. Allah'dan sevdiğim bişey vardı da boş boş televizyona bakmak zorunda kalmadım. Beş dakika olmadan Derin kumandayı aldı ve kanalı değiştirip maç özeti açtı. Ona ölümcül bir bakış atıp kumandayı çekiştirmeye başladım. Hayvan öyle sıkı tutmuştu ki kumandayı alamıyordum. Kumandanın olduğu elini kanepeden geriye uzattı. Alacağım o kumandayı.
"Ver şu kumandayı ya! Sabah sabah maç mı izlenirmiş!"
Olumsuz anlamda başını salladı. Yüzünde gıcık bi gülümseme vardı. Eline uzandım.
"Ver şunu bana!"
"Bunu benden alamazsın mavi saçlı kız!"
"Sen öyle san gizemli çocuk!"
Tam kumandayı alacakken beni belimden tutup kendine çekti. Fazla yakındık. Olmaması gerektiği kadar fazla. Ve kalbim yerinden çıkmak istercesine hızlı atıyordu.
"Iyi denemeydi." dedi sırıtarak ve mutfağa gitti. Bense hala aynı şekilde duruyor ve onun bir hareketiyle bu hale geldiğim için kendime küfrediyordum. Kadın namı diğer cici anne mutfaktan çıkıp yanıma oturdu. Yine gülümsüyordu. Alnıma bir öpücük kondurduktan sonra 'Günaydın' dedi. Bu kadını sevmeye başladım. Elimi tutup beni mutfağa sürükledi. Ve Derin'in yanını işaret ederek
"Senin yerin orası canım." dedi.
Derin'in yanına yerleştim.
"Ces uyanmadı mı hala? O neden yok? "
Uzun bir sessizliğin ardından kadın cevapladı sorumu
"O bizimle yemez! "
Derin kadına sınırlı bir şekilde baktı ve gözlerini ondan ayırmadan
"Ve tahmin et neden? " diyerek sofradan kalkıp gitti.
"Ben çok özür dilerim. Yani-"
"Bu senin suçun değil kızım."
Kızım mı? Bu kadını gerçekten sevmeye başladım.
QQQQQQQQQQQQQ
Derin bir nefes alıp Derin'in odasına girdim (yazar burda sapıtır).
Ona hiç bakmadan konuşmaya başladım
"Bak Derin kahvaltıdan önce olanlar tamamen- Derin sen ne yapıyorsun?"
Derin beni hiç tınlamadan bir çantanın içine kıyafet doldurmaya devam etti.
"Derin ne yapıyorsun? Cevap versene! "
Beni iterek kapıyı açtı. Kolundan çektim ve bana dönmesini sağladım.
"Gidiyoruz! " dedi.
"Nereye? Ve kiminle? Derin sen sapıttın mı? "
"Ces'le birlikte gidiyorum! " dedi sessizce.
"Nereye!"
"Bilmiyorum. Gideceğiz bir yerlere işte. Ben bulurum bir yer."
"Sen delisin. Cesin burada bir ailesi var. Onu hiçbir yere götüremezsin. Onun sana değil bu kadın ve adana ihtiyacı var! "
"Bana ihtiyacı yok öylemi! Peki! " dedi ve Cesin odasına girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ SİYAH-ÇOBAN YILDIZI
De Todo...O Siyahtı. Ben Mavi. Onun Siyahında Boğuluyordum. ..