Alo 155: Aşık oldum!

Doğduğu güne lanet edecek.

Bölüm şarkısı: Disciple-Things left unsaid

*Selin

"Rahatla, en fazla kınama cezası alır, ikinci sınıfı okuldan atmazlar. " Aslıya aldırış etmedim. Koğuşun içinde bir ileri bir geri dönüp duruyordum.

"Ay yeter Selin, başım döndü tatlım ya." Ada'da haykırınca durdum ve ranzanın altındaki yatağıma oturdum. Benim yüzünden ceza alacaktı. Tekil kişi kullandığımı farkedince iç çektim.

Hem Kaan hemde Bulut ceza alacaktı ama umrumda olan buluttu. Hiçbir sebep olmadan kolumu sıkan kaana çok kızgındım ve yaptığının nedenini açıklayana kadar ona sinirim geçmeyecekti.

"O şerefsizi eşek sudan gelene kadar döveceğim. " Benden daha kızgın biride vardı tabi. Gözlerimi devirdim ve Aslının elini sıktım. "Sakin ol artık." Kaana zaten gıcıktı şimdi daha kötü olmuştu. Ona bahçede olanları bir yığın kaş göz işareti yaptığım halde anlatan nazlıya ters ters baktım. Benim suçum yok dercesine ellerini kaldırdı. Öğle tatilinde koguşta Aslı, Nazlı ben ve ada oturuyorduk. Ben tam bir belaydım, Bulut sırf ben nöbeti terkettim diye mekik cezası yemişti ve şimdi yine benim yüzümden yeni bir ceza alacaktı.

"Selin geliyorlar. " Müdürün odası bizim koğuşun bulunduğu koridordaydı. Nazlının sesini duyunca hızla ranzadan kalktım ve kapının önünde durdum. Kaan Buluta ters ters baktıktan sonra ters yöne gitti. Önümden geçen Bulut'un önünü kestim. "Biraz konuşabilir miyiz.?" Kollarını göğsünde birleştirdi. Üzerinde hala siyah tişörtü ve eşofmanı vardı ve koyu renk teniyle harika görünüyordu. Dikkatimi yüzüne odaklanmak için kullandım. "Ne için? " dedi düz bir ifadeyle. "Şey, dün benim yüzümden mekik cezası almişsın."

Gözlerini devirdi. "Daha öncede almıştım sorun değil spor yapmış oldum. " ellerimi birleştirip parmaklarımla oynayıp yere baktım. "Bugün de mani olmasaydın Kaan- " ismini duyduğu anda gözlerine o karanlık bakış gelmişti. "Bir daha yanına yaklaşamayacak." Ürkmüştüm. "Evet ama ben- " sözümü kesti. "Önemli değil tamam mı?"

Gülümsedi.Sonunda gülümsediğini görebilmek de bişeydi. "Tamam. " Başını öne eğdi boyu 1 85 civarı benim ise 1 70 olduğundan yuzlerimiz ancak bu şekilde eşit hizaya gelmişti. Onu görünce bende gülümsedim. Elindeki eşofman üstünü omzuna atıp koridorun sonuna doğru yürümeye başladı. Arkasından bakmakla yetindim.

"İki günde onu ele mi geçirdin vay be masum kızın altından ne çıktı. " Arkamı dönmemle Maya'yı karşımda buldum. "Ne saçmalıyorsun sen? " birkaç adım attı ve karşımda durdu. "Onu sana kaptıracağımı sanmadın herhalde. " Harika ,bir bu eksikti.Ona aldırmayıp koguşun kapısına doğru yürüdüm. Ama önümü kesti. 1 63 boyuyla komik bir görüntuydu. Kolunun üzerine elimi koydum. "Çekil maya." Sinirime hakim olmama sırası buluttan sonra bendeydi sanırım. "Öyle bir düşüncem yok şirin kız. " Derin bir nefes aldığım sırada kapıda aslı belirdi. Ortalık karışacaktı.

"Noluyor Selin bu amaçsız ne diyor? " Maya ona dönüp ölümcül bakışlar attı. "Önemli bişey değil sadece konuştuk. " Maya kahkaha attı. "Selinin iki günde nasıl bir ikinci sınıfı avcunun içine aldığını konuşuyorduk. İkiniz birlikte mi bu işi yapiyorsunuz. "

Herşey bir anda oldu. Aslı Maya'nin elini önümden çekip arkasında diğer koluyla birleştirdi. Onu içeri soktu. "Selin kapıyı kapat. " ne yapacağımı bilemez halde duruyordum hemen gidip kapıyı kapattım.

"Şimdi fahişe, arkadaşların olmadan ne kadar güçlüsün? "Aslı mayanın kulağına fısıldıyordu. Tanrım, bu kız gerçekten tehlikeliydi.

Elleri arkadan bağlı olan maya bişey diyemedi sadece hepimize kızgın bakışlar fırlattı. İntikam alacağı belliydi. Ada ve Nazlı ranzadan şoka girmiş bir halde aslıyı izliyordu. Tabi bende öyle. "Bir daha selin başta olmak üzere arkadaşlarımdan birine bir yanlışını görürsem çirkinleşmek durumunda kalırım ve emin ol bu hiç hoşuna gitmez. " Ellerini bırakınca Maya yıldırım hızıyla koğuştan çıktı. Ada ağzını birkaç kere açıp kapadı ama en son konuşabildi. "Sen nasıl biseysin ya." Aslı güldü ve yanına gidip ranzaya oturdu. "Arkadaslarıma yanlış yapanı tahtalı köye gönderebilecek kapasitede biriyim. " Nazlıda gidip yanlarına oturdu. Sanırım aslıdan bir sır vermesini falan bekliyordu. Yani bu dövüş yeteneğini nerden öğrendiğine dair. "Aslı harikasın ya kesinlikle polis olmalisın. " adanın bu yorumu karşısında aslı sadece tebessümle yetindi. Bişeyler düşünür gibi bir hali vardı. Sonra güldü ve kollarını açtı.