DİLHUN

3.Bölüm

Birileri Fadik teyzemlerin kapısına , kapıyı kırarcasına vuruyor ve
"verin kızımızı , Deniz çık kızım dışarı hadi üzme anneni üzme babanı" diye bağırıyorlardı . Bu ses çok tanıdık geliyordu , hatta ben bu sesi tanıyordum . Evet , evet bu ses üvey annemle babamın sesiydi işte ben tam bunları düşünürken Fadik teyzem bana karşı bakarak.
-Bak annen ve baban geldi galiba. Hadi gel kapıyı açalım dedi o an hiç birşey diyemedim sadece sustum . Herzaman olduğu gibi ben gene sustum ve kapıya doğru yürüdük Maviş dedem kapıyı açtığında karşımda üvey annem ve babam vardı beni karşılarında gördüklerine çok mutlu gibilerdi.Hatta üvey annem beni görünce ağlamaya başladı.Okadar şaşkındım ki üvey annemin Fadik teyzeme bağrışları ve Fadik teyzemi aşağılayışı na bile itiraz edemedim taki Üvey annemin bana elini uzatıp
-Denizim korkmana gerek yok alıcaz seni bu insanların elinden gel prensesim gel kollarıma güzel kızım benim dedi.O an okadar çok heyecanlandım ki sanki bir rüyada gibiydim ve nasıl oldu bilmiyorum ama kendimi bir anda üvey annemin kollarında buldum daha sonra Fadik teyzemin biraz kısık birazda ağlamaklı olan sesiyle kendime geldim. Fadik teyzem üvey annem ve babama bakarak
-Bakın hanımefendi ben Denizi dün gece şu illerdeki apartmanın önünde ikibüklüm bir şekilde buldum .Çok üşümüştü ve ayakları da çıplaktı . Bende daha sekiz yaşında bir çocuğun bu saate o şekilde dışarıda bırakamazdım .Denizi aldım eve götürdüm ki zaten Deniz sabaha kadar soluksuz uyudu sanki daha önce hiç sıcak bir battaniyenin altında uyumamış gibi uyudu bende uyandırmaya kıyamadım zaten. Az önce kendisi uyandı daha adımı yeni öğrenmiştik ki siz geldiniz .Yani demem o ki kızınıza hiç bir zarar vermedik . Bakın sizi anlıyorum siz bir anne olarak kızınızı merak ediyordunuz zaten buna kimsenin bir itirazı yok ancak benim de size bir sorum var .Daha yedi sekiz yaşlarında bir kızın gecenin bir vaktinde üstünde incecik kıyafetlerle ve ayakları çıplak bir şekilde dışarıda ne işi var diye bir soru sordu ve üvey annem bana bakarak sen anlatmak istermisin Deniz dedi bu sorunun üzerine ben üvey annemin kucağından kalkmak isteyince sol kolumu sıkıca tutu ve kulağıma eğilerek otur şuraya eve gidince hesaplaşıcaz dedi ve bir anda Fadik teyzeme dönerek
-Öncelikle ben olayların böyle olduğunu bilmiyordum benide anlayın lütfen ben bir anneyim ve kızımı merak edip endişelenmem sizcede çok normal değilmi dedi ve ekledi Dün gece Deniz abisi ile tartıştı ve abisi ona çık git bu evden dedi anlarsınız ya çocuklar işte küçücük şeyleri çok büyük sorunlar haline götürüyorlar. Her neyse daha sonra da Deniz ben gitmem sen git dedi ve abisiyle tartışmaları daha çok uzadı daha sonra Denizi odasına yatmaya götürdüm Üzerini örttüm ve odadan çıktım biz uyudukdan sonra olsa geker Deniz de benden sonra evden çıkmış üstünün ince olması çok normal çünkü Deniz hep kendi ne istiyorsa onu giyer ayaklarının da çıplak olması çok normal çünkü kimse evde ayakkabıyla dolaşmıyor öyle değil mi dedi ve gözlerini Fadik teyzemin üzerine dikerek baktı . Bu cevabın üzerine Fadik teyzem de bana doğru bakarak
-Böyle mi oldu Deniz dedi. Senmi çıktın evden?
Derken babam fadik teyzemin sözünü kesti ve
-Siz bize inanmıyormusunuz Hanımefendi karım herşeyi anlattı işte size . Denizi dün gece misafir etmişsiniz bunun içinde teşekkür ederiz dedi ve beni üvey annemle ikisi ellerimi sıkıca tutup Fadik teyzeme arkalarını dönüp yürümeye başladılar . Tam o sırada geriye doğru döndüm ve babamla üvey annemin elini bırakıp Fadik teyzeme doğru koştum Fadik teyzeme ve Maviş dedeme sarıldım ve Fadik teyzemin kulağına çok kısık bir sesle beni bırakma ne olursun beni bırakma dediğim sırada arkada sanki bir canavar kükrüyormuş gibi bir ses
-Deniz buraya gel çabuk diyordu o anki korkumla koşarak babamın yanına gittim .Tekrardan elimi tutular ve eve doğru yürümeye başladık .Evin kapısına gelene kadar ikiside hiç konuşmadılar elimi de hiç bırakmadılar taki evden içeri girene kadar .Nasıl ki evden içeri girdik babam beni salonun ortasına doğru itti ve simsiyah gözleriyle gözlerimin içine bakarak
-Şimdi ben seni ne yapayım ha ne yapayım diye bağırmaya başladı .O anda anlamıştım gene dövecekti ama bu defa diğerlerinden daha sinirliydi yani daha kötü dövecekti diye aklımdan geçirirken babam bir andan o korkunç gözlerini üzerimden çekti ve bir anda arkasını bana döndü o an çok rahatladım "oh dedim içimden yapmayacak bir şey dövemeyecek bu defa " derken babam tekrardan bana döndü ben pantolonundan çıkardığı iki ucunu bir araya getirdiği kemerini bana göstererek 

-aç elini
Diye bağırmaya başladı . Ben elimi açmayınca
-Ya elini aç yada bu kemeri sırtında bulursun aç şu elini aç
Diye tekrardan bağırdı ve benim ısrarla elimi açmayışıma ve korkudan ağlayışıma daha da çok sinirlendi ve dediğini yaptı beni kollarından tutup sırtıma o kemeri vurdu o kemerden çıkan sesi de o an hissettiğim acıyıda asla tarif edemem daha sonra hırsını alamadı ve benim çığlıklarımı
"Baba bırak ne olursun bırak. Ben sana ne yaptım baba bırak ne olursun " dediğim feryatlarımı duymadı . duyduysa da umursamadı ben bağırdıkça ben isyan ettikçe daha da vurdu hemde hiç durmadan daha sonra üvey annemin
-Tamam tamam yeter bırak öldüreceksin
Demesi üzerine bu defa üvey anneme dönerek
-Senin de istediğin bu değilmi zaten, Ölsün istemiyormusun ha ölsün istemiyormusun
Diye üvey anneme de bağırıp çağırıp dışarı çıktı .Gene her zamanki gibi üvey annem babama kızıp hırsını benden çıkardı . Beni odanın ortasından ağzım burnum kan içinde yere kıvrılmış şekilde gördüğü halde geldi bir iki tokatta o attı ve saçımı eline dolayıp
-Kalk çabuk Kalk ne öyle ağlıyorsun duyanda birşey oldu zannedecek kalk ta şu bulaşıkları yıka kalk zırvalanma artık kalk
diye bağırmaya başladı ve saçımdan tutup televizyonun yanından mutfağa kadar sürükleyip mutfakta saçımı bıraktı yaptıkları yetmezmiş gibi bide bana bakıp kahkaha atarak
-Bak bide bana kötü dersin seni mutfağa kadar hiç yormadan götürdüm artık benim için hiç birşey yapmadı demezsin
diye birşeyler daha saçmalayarak  odasına yatmaya gitti .