𝐖𝐚𝐭𝐭𝐲 𝐎̈𝐝𝐮̈𝐥𝐥𝐞𝐫𝐢 𝟐𝟎𝟐𝟎 𝐇𝐚𝐲𝐫𝐚𝐧 𝐊𝐮𝐫𝐠𝐮 𝐊𝐚𝐳𝐚𝐧𝐚𝐧𝐢👑✨
"Siz sadece..." Bellatrix işaret parmağını Tony'in göğsüne bastırdı. "... kalbi taşa dönmüş bir adamsınız. O taşları birinin kırması gerekiyor. Ama bunun için kimseye...
Kitabın gelecekte olacakları hakkında tahminlerde bulunmanız aşırı güzel ama maalesef o yorumları ss alıp siliyorum😂
🥊
Hissizleşmenin nasıl bir şey olduğunu bilmezdi Bellatrix. Ama artık duyguları uyuşuyordu. Ruh hastalığı gibi bir şeydi bu. Öldürmüyor, süründürüyordu. İçi darmadağın bir haldeydi. Hiçbir şey anlatmak, düşünmek istemiyordu. Tam olarak ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Kafası çok karışıktı.
Tony'nin yatağında yatıyor ve yorganının altından çıkmıyordu. Sabah kahvaltı etmemişti. Tony onun ayağına kadar getirmesine rağmen istememişti. Canı hiçbir şey yapmak istemiyordu. Hava artık kararmış, bütün gün yataktan çıkmamıştı.
Odanın kapısı açıldığında hızlıca gözlerini kapattı. Konuşmaktan kaçıyordu.
Tony yatağa yaklaştı ve oturdu. Bellatrix'in kafasına kadar çektiği yorganın ucundan tutarak açtı.
"Uyumadığını biliyorum."
Bella hiçbir tepki vermedi.
"Pekala. Bizde böyle dururuz o zaman." dedi Tony ve yatak başlığına sırtını yasladı. Bellatrix gözlerini açtı ama ona doğru dönmedi.
Tony neler olduğuna dair hiçbir şey sormamıştı. Onun anlatmasını bekliyor, zorlamak istemiyordu. Ama sonsuza kadar bu durumda da kalamazlardı.
"Hava çok güzel. Akşam yürüyüşü yapmak ister misin?" diye sordu Tony. Bella hafifçe kafasını sağa sola salladı. En azından bir tepki vermişti.
"Bir yerin ağrıyor mu? İlaç getirebilirim." dedi Tony ve onun koluna dokundu.
Bellatrix onun ani dokunuşuyla canı acıdı ve kendini geri çekti. Kolunda bir morluk vardı ve oraya biri dokunduğunda acıyordu.
"Özür dilerim. Ben.. unutmuştum." dedi Tony ve elini hemen geri çekti. Bella kafasını yastıktan kaldırdı ve onun gibi sırtını yaslayarak oturmaya başladı.
"Önemli değil." dedi kısık bir sesle. Bellatrix döneli iki gün olmuştu ve Tony onunla konuştuğu için mutluydu.
"İstediğin bir şey var mı?" diye sordu Stark. Bella ona doğru uzandı ve kafasını göğsüne yasladı. Tony ilk başta şaşırsa bile dikkatlice kollarını ona doladı. Kadının vücudunda ki yanıklar ve morarmaların acıttığını biliyordu.
"İstediğim bir şey var. O da yanımda zaten." dedi Bellatrix.
Konuşmadan, düşünmeden tek yapmak istediği şey Tony'e sarılmaktı. Onu fiziksel ve ruhsal olarak düzeltebilecek tek şey zamanın geri alınması falandı. O da imkansızdı zaten.
"Bellatrix... kendini hazır hissettiğinde... anlatabilirsin. Her şeyi." dedi Tony.
Bella hiçbir şey söylemeden sessiz kaldı ve gözlerini kapattı. Bunu yapamazdı. Henüz hazır değildi. Tony'nin gözlerinin içine baka baka canının nasıl yandığını anlatamazdı. Acısına ortak olmasını istemiyordu. O yeterince şey yaşamıştı.
Bir süre sonra Bellatrix, Tony'nin göğsünde uyuya kaldı. Günlerdir gözüne uyku girmeyen Tony'de bunu fırsat bilerek biraz uyuyabileceğini düşündü.
Gece yarısı, Bellatrix kendi kendine uyandığında, başının Tony'nin göğsüne yaslı olmadığını fark etti. Yastıkta da değildi. Sert bir zeminde yatıyordu. Etrafını çevreleyen kalın ipleri gördüğünde hızlıca kalktı. Kalbi korkudan çok hızlı atmaya başlamıştı.
"Bellatrix Jones. Gerçekten kurtulabileceğini mi düşündün?" diye sordu William Gloria.
"En büyük kabusun artık bu." dedi, Clarissa Gloria.
İki kardeş, ring iplerinin ardından ona şeytani bir şekilde gülümseyerek bakıyordu. Bellatrix iplere yaklaştı ama elektrik saçtıklarını görünce geri çekildi. Kalın ipler üstüne üstüne gelmeye başlamıştı.
"Lütfen. Lütfen bunu yapmayın." diye yalvardı Bellatrix.
"Nazik davranmak için biraz geç kaldın." dedi Clarissa ve kahkaha attı.
Onun gülüşü etrafta yankılanırken Bella elleriyle kulaklarını kapattı. Ring ipleri hala ona doğru gelmeye devam ediyordu. Yere çöktü ve gözlerini sımsıkı kapattı.
"Bellatrix! Uyan! Bella!"
Bellatrix hızlıca gözlerini açıp korkuyla etrafına bakındı. Tony'i yanında gördüğünde elini kalbinin üstüne koydu ve sakinleşmeye çalıştı.
"Sadece kabustu. Güvendesin." dedi Tony ve elini onun sırtına koydu. Bellatrix, sırtındaki yanıkların acımasıyla dişlerini sıktı. Ama belli etmemeye çalıştı.
Eliyle gözlerini ovuşturdu ve bir süre kendine gelmeyi bekledi. Gördüğü rüyanın etkisinin biraz geçtiğini hissettiğinde bakışlarını Tony'e çevirdi.
"Onlar.. nerede?" diye sordu.
"Kimler?"
"Clarissa ve... William." dedi titrek bir sesle Bellatrix.
"Birileri tarafından teslim edildi. Seni oradan kurtaranlar tarafından. Ama kim olduklarını bilmiyoruz." dedi Tony.
Bella gözlerini ondan kaçırdı. Steve Rogers'a verdiği sözü tutmaya devam mı etmeliydi? Herkesin iyiliği ve güvenliği için demişti. Tony'e bunu söylerse nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordu.
Onu kurtardıkları için sevinir miydi, yoksa onlar kurtardığı için sinirlenir miydi?
Steve Rogers'a bir süre daha güvenmek istiyordu. Hem Natasha Romanoff bir daha ki karşılaşmalarının güzel olmasını umut ettiğini söylemişti.
Bir şekilde geri mi döneceklerdi? Ama nasıl?
"Seni kim kurtardı Bellatrix?" diye sordu Tony. Bella bakışlarını tekrar ona çevirdi.
Arkadaşların.
"Bilmiyorum. Ben.. baygındım. Hiçbir şey hatırlamıyorum." diyebildi. Şimdilik bu sırrı saklamayı kabullenmişti.
