Her gün bölüm atmak planlarımda yoktu ama o kadar güzel geri dönüşler alıyorum ki sizden, dayanamıyorum yine atıyorum❤️
🥊
Bellatrix Jones 1 hafta boyunca üsse gitmemişti. Daha doğrusu gidememişti çünkü o solaktı ve sol elini burkmuştu. Bir yandan bu durum işine gelmişti çünkü bir süre Tony Stark'dan uzak kalmak iyiydi. Ne olursa olsun o çapkın bir adamdı. Onu her sözüyle etkileyebiliyordu.
Bellatrix, Yaşlı L'nin spor salonunda günler sonunda sporunu yapabilmişti. Elini çokta zorlamadan yapmıştı ve daha iyi hissediyordu. Bugün, üsse tekrar gidecekti.
Çantasını omzuna atıp oradan çıktığında, lobide Yaşlı L'nin masasının etrafında birkaç adam gördü. Merakla o tarafa yürüdüğünde adamların tiplerine bakarak pek tekin olmadıklarını fark etti. Yaşlı L'nin suratında da pek hoşnutluk gözükmüyordu.
"L, bir sorun mu var?" diye sordu yanlarına vardığında.
İriyarı, cüsseli adamlar Bellatrix'e doğru döndü. En önlerinde bir kadın duruyordu.
"Hayır, her şey yolunda. Bu beyler ve hanımefendi de tam gidiyorlardı." dedi Yaşlı L.
"Dediğimizi iyi düşün L. Zorluk çıkmasını istemeyiz." dedi kadın ve gülümsedi. Ardından hepsi çıkıp gittiler.
"Ne oluyor?" diye sordu Bella.
"Burayı satın almak istiyorlar. Pek tekin değiller. Sakın bulaşayım deme. Bir daha gelmezler zaten." dedi L.
"Emin misin?"
"Evet. Hadi git başımdan artık. Dikkatli sür." dedi L, onu kovarak.
"Pekala. Görüşürüz." dedi Bellatrix ve oradan çıktı. Motoruna ilerlediğinde, karşı caddede az önceki adamları gördü. Camları dahil siyah olan arabalarına binerken, kadın olan dönüp Bella'ya doğru baktı. Birkaç saniye boyunca düz ve tehlikeli bir ifadeyle bakıştılar. Ardından o da arabaya bindi ve uzaklaştılar.
Bellatrix'in içi huzursuzluk kaplarken motoruna bindi ve üsse doğru sürdü. Kendini bildi bileli Yaşlı L'nin spor salonunda çalışır, babası bile ölmeden önce L'yi tanırdı. Oranın başka biri tarafından satın alınması onu çok üzerdi. Ama Yaşlı L buna izin vermezdi.
Büyük garaja park ettikten sonra indi ve spor salonuna doğru gitti. Genelde Tony Stark ondan önce içeride olurdu ama bugün yoktu.
"Friday?"
"Evet, Bayan Jones?"
"Bay Stark nerede?" diye sordu.
"Kendisi ortak salonda. Ancak rahatsız edilmek istemiyor." dedi Friday.
"Ama bugün çalışmamız vardı." dedi Bella ve onun dediğini umursamayarak yukarı çıktı.
İçeriden gelen müzik sesi yaklaştıkça artıyordu. Kapıyı açıp girdi ve Tony'i koltukta otururken gördü. Etrafı içki şişeleriyle kaplıydı ve yüksek sesle müzik dinliyordu. Bunun bir AC/DC şarkısı olduğunu düşünmüştü Bella.
"Bay Stark?!" diye seslendi.
"Ah Bellatrix! Hoşgeldin!"
Bella, onun yanına doğru ilerledi. Saçlarıda aynı içki şişeleri gibi dağılmıştı. Sarhoştu.
"Öğle vaktinde mi içiyorsunuz artık?" diye sordu Bellatrix.
"Evet! Gel ve sen de bana katıl. O geceki gibi güzel konuşmamızı tekrarlayabiliriz!" dedi Tony gülerek.
Bella başını iki yana sallarken elindeki şişeyi aldı.
"Size bir kahve yapacağım. Bu kadar içki yeter!"
"Ne? Hayır!"
"Friday! Müziği kapat!" diye bağırdı Bellatrix.
Müzik sesi aniden kesilirken Bella rahatladı.
"Hayır! Geri aç Friday!"
"Hayır, Bay Stark. Bu kadar yeter." dedi Bella.
Tony, kafasını arkaya yaslarken gözlerini kapattı.
"Müziğe ihtiyacım var Bella. Yüksek sesli müziğe." dedi.
Bellatrix sakinleşerek yavaşça onun yanına oturdu.
"Neden?" diye sordu.
"Çünkü... çok şey düşünüyorum. Kafamda sesler dolaşıp duruyor ve yoruluyorum. Sadece bu müziklerle ve... içkiyle susturabiliyorum her şeyi." dedi ve kafasını kaldırıp gözlerini geri açtı.
İçkiden dolayı kızarmış kahverengi gözlerini, Bellatrix'in mavi gözlerine dikti.
"Sürekli içmek veya son ses müzik dinlemek, sonsuza kadar buna çözüm olmaz." dedi Bellatrix. "Şimdi size bir kahve yapacağım ve düşüncelerimizi durdurmak için başka bir yol deneyeceğiz. Tamam mı?"
Tony kafasını hafifçe sallamakla yetindi.
Bella'da oturduğu yerden geri kalktı ve etraftaki içki şişelerini topladı. Sert bir kahve ile Stark'ın yanına geri döndü ve hepsini bitirene kadar onu zorladı.
"Daha iyi misiniz?" diye sordu Bella.
Tony alnını ovuştururken konuştu;
"Sayılır."
Bellatrix spor salonundan getirdiği matları yere serdi ve Stark'ın birine oturmasını istedi. İkisi karşılıklı oturduklarında bağdaş kurdular.
"Ne o, meditasyon mu yapacağız?" diye sordu Tony.
"Evet, aynen öyle. Dik durun ve başınızın gökyüzüne değdiğini hayal edin." dedi Bellatrix. "Gözlerinizi kapatın Bay Stark."
Tony oflayarak gözlerini kapattı.
"Tüm ciğerleriniz dolana kadar nefes alın. İçinizden 3'e kadar sayın ve aldığınız nefesi, tamamı bitene kadar geri verin. Sadece nefesinize odaklanarak bunu yapmanızı istiyorum." dedi Bella. Ardından o da gözlerini kapattı ve dediklerini kendisi de uygulamaya başladı.
Bir süre sonra gözlerini geri açtı ve Tony'i incelemeye başladı. Karşısındaki adamın kaşları hafif çatıktı. İnsanlar meditasyon yaparken huzurlu ve rahatlamış olurdu. Ama o hiç öyle durmuyordu. Çok fazla huzursuz, ve sanki her an bir şey olacakmışta onu bekliyormuş gibi görünüyordu.
"Beni izlemeye devam mı edeceksin?" diye sordu aniden Tony.
"Ne? Siz.. nasıl.."
"Nefes alışverişlerin değişti. İlk önce bana anlattığın gibi yapıyordun ama şimdi normal nefes alıp veriyorsun." dedi Tony, gözleri hala kapalıyken.
"Ve siz bunu burdan anladınız." dedi Bellatrix şaşkınlıkla.
Tony gözlerini yavaşça açarken gülümsedi.
"Ben bir dahiyim." dedi ve göz kırptıktan sonra tekrar kapattı.
Bellatrix hafifçe gülümsedi.
🥊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ring 🥊 Tony Stark
Fanfiction𝐖𝐚𝐭𝐭𝐲 𝐎̈𝐝𝐮̈𝐥𝐥𝐞𝐫𝐢 𝟐𝟎𝟐𝟎 𝐇𝐚𝐲𝐫𝐚𝐧 𝐊𝐮𝐫𝐠𝐮 𝐊𝐚𝐳𝐚𝐧𝐚𝐧𝐢👑✨ "Siz sadece..." Bellatrix işaret parmağını Tony'in göğsüne bastırdı. "... kalbi taşa dönmüş bir adamsınız. O taşları birinin kırması gerekiyor. Ama bunun için kimseye...