14 🖤🥊

5.9K 575 289
                                    

Bugünün 2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bugünün 2. Bölümü. Bir öncekini okumadıysanız lütfen geri dönün❤️
🥊

Bellatrix eldivenlerini çıkartıp, yerdeki çantasını aldı. Yaşlı L'nin spor salonuna bir süredir gelememişti ve bugün, sonunda buradaydı. Siyah eldivenlerini çantasına koyup omzuna attı ve salondan çıktı. Lobiye adım attığında, Yaşlı L'nin masasında olmadığını gördü.

Daha önceden buraya gelip satın almak isteyen kadın masanın önünde duruyordu. Elindeki telefonunda bir şeylerle uğraşıyordu ve iki tane adamı kapının önünde dikiliyordu.

Bellatrix tek elini hırkasının cebine koyup yavaş adımlarla masaya doğru yürüdü. Onu fark eden genç kadın, telefonunu kilitledi.

"L'nin nerede olduğunu biliyor musunuz?" diye sordu kadın.

"Hayır. Peki bu sizi neden ilgilendiriyor?" dedi Bellatrix. Kadın kırmızı rujlu dudaklarıyla gülümsedi.

"Ben Clarissa Gloria." dedi ve elini uzattı. Bella bir onun suratına, bir de eline doğru baktı. Ama ona karşılık vermedi.

"Siz de Bellatrix Jones olmalısınız." dedi, elini geri indirirken.

Bella'nın kaşları havaya doğru kalktı.

"Ve siz de bunu biliyorsunuz."

"Buraya girip çıkan herkesi biliyorum." dedi Clarissa. "İşimi düzgün yapmayı severim."

"Ama L burayı size vermeyecek." dedi Bellatrix.

"Çok kesin konuşuyorsunuz Bayan Jones. Tuttuğumu koparan biriyimdir." dedi Clarissa.

"Tuttuğunuzun sadece elinizde boş bir şekilde kalacağına eminim." dedi Bellatrix keskin bir sesle ve ona doğru adım attı.

Kapının önünde ki adamlar ellerini hızlıca silahlarına doğru attığında Clarissa onları bakışlarıyla durdurdu.

"Her şey bittikten sonra, boş kalan tek şeyin burası olduğundan emin olacağım. Sizinle tanışmak güzeldi Bayan Jones. Yarın L'yi görmeye tekrar gelirim. Umarım tekrar karşılaşmayız." dedi Clarissa ve arkasını dönüp kapıya doğru yürüdü.

Adamlarıyla birlikte dışarı çıktığında Bella gözlerini devirdi. Etrafa bakınıp Yaşlı L'yi görmeyi umdu ama yoktu. Onunla daha sonra konuşabileceğini düşünüp oradan çıktı.

Motoruyla üsse geldiğinde hızlıca park etti ve Clarissa Gloria'ya olan sinirinin biraz dindiğini hissetti. Buradaki çoğu insanı artık tanıdığı için birkaç kişiye selam verdi ve spor salonuna indi.

Tony Stark'ın her zamanki gibi içeride olduğunu gördü.

"Merhaba."

"Merhaba Bellatrix." adamın yorgun sesi kulaklarına dolduğunda gülümsemesi soldu.

"Bugün pek iyi görünmüyorsunuz. İsterseniz erteleyebiliriz." dedi Bellatrix.

"Hayır, hayır. İyiyim ben. Az önce bir kahve içtim ve kendime geliyorum." dedi Tony.

"Çok fazla kafein kullanıyorsunuz. Bu iyi bir şey değil." dedi Bellatrix çantasını bırakırken.

"Bana bir şey olmaz. Merak etme." dedi Tony, ringe doğru yürürken.

Bellatrix'de onu peşinden takip etti ve iplerin arasından ringe adım attı.

"Size yumruk atacağım ve kendinizi korumanızı istiyorum. Ne kadar hızlı hareket edeceğinize bakacağız." dedi Bellatrix.

Tony kafasını sallayarak onu onayladı ve derin bir nefes almaya çalıştı. Göğsünde hafif bir ağrı hissediyordu ve nedensizce nefes almakta zorlanıyordu. Ellerini yumruk yapıp yüzüne doğru kaldırdı. Bella ona doğru hafif yumruklar atmaya başladığında kendini korudu.

Bir süre sonra başının döndüğünü hissederek ringin iplerine yaslandı. Bellatrix ondaki sorunu fark ettiğinde durdu. Tony, vücudunun titrediğini hissederken kendini yere bıraktı.

"Bay Stark?!" Bella endişeyle yere çömelip onu tuttu. "İyi misiniz?"

Tony elini kalbinin üstüne koydu. O kadar çok hızlı atıyordu ki dışardan bakıldığında gözükebileceğini düşünmüştü. Büyük bir endişe duygusu tüm bedenini sarmıştı.

"Ben.. galiba panik atak geçiriyorum.."

"Ne? Bu.. hep oluyor mu?" diye sordu Bella.

"Pek değil.." Tony, alnından akan terleri hissediyordu. "..lütfen uzaklaş Bellatrix." bir şekilde ona zarar vereceğinden korkuyordu.

"Hayır. Sizi böyle bırakamam." dedi Bella ve onun kollarından tutup kendisine bakmasını sağladı. "Gözlerime bakın Bay Stark. Her şey yolunda. Geçecek. Sakin olmaya çalışın."

Ancak bunun tam tersi olarak Tony kendini daha kötü hissetmeye başlamıştı. İçinde anlamsız bir korku ve endişe duygusu büyüyordu. Giderek nefes alması zorlaşıyor, titriyor ve çarpıntısının arttığını hissediyordu.

Bellatrix onun daha da kötüleştiğini görünce ne yapması gerektiğini düşündü.

"Güvendesiniz Bay Stark. Ben buradayım." dedi ve kollarından daha sıkı tuttu. Onun için şu an çok korkuyordu. Tony'nin bakışları yere doğru bakarken sürekli kendisine bakmasını söylüyordu. Stark, tişörtünün kalbine denk gelen kısmını sıkıca tuttu.

"Bana bakın!" Bella onun kollarından sarstı ama Tony ona bakmadı bile. "Bay Stark! Lütfen! Bana bakın!"

Bellatrix, onun dikkatinin dağılması gerektiğini düşündü. Ama ona bakmıyordu bile. Aniden aklına gelen şeyle, elini Tony'nin ensesine koydu ve hiç düşünmeden onu öptü. Dudakları, adamın dudaklarının üstündeyken artık titremediğini hissetti. Bella, gözlerini kapatmış bir şekilde hareket dahi etmiyordu. Onun dikkatini ancak bu şekilde dağıtabileceğini düşünmüştü. Ve işe yaramıştı.

Tony, tişörtünü sıkan elini gevşetti. Kalp atışının artık yavaşladığını hissediyordu. Bellatrix'in dudaklarını bu şekilde tadacağını hiç düşünmemişti.

Bella, yavaşça geri çekilirken göz kapaklarını araladı. Tony ile göz göze geldiklerinde yutkundu.

"Ben... şey.. siz... iyi misiniz?" diye fısıldadı. İkisinin de nefesleri birbirinin yüzüne çarpıyordu.

"Evet, iyiyim." dedi Tony.

Bellatrix kendine gelerek hızlıca ayağa kalktı.

"Ben.. özür dilerim. Siz daha kötü olunca ne yapmam gerektiğini bilemedim."

"Önemli değil, Jones. Seni anlıyorum." Tony, kalın iplerden destek alarak ayağa kalktı. "Gidip... biraz dinleneceğim." dedi ve ringden inerek, oradan çıktı.

Bellatrix, o spor salonundan çıkana kadar yerinden bile kımıldayamamıştı. Tek başına kaldığında, dışarıya titrek bir nefes verdi. Elini dudaklarına doğru götürdü.

Sanki hala Tony'nin dudaklarını hissediyor gibiydi.

🥊

Ring 🥊 Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin