Şarap şişesinin son yudumlarındayken etrafımızda olan katliamdan haberimiz olmadan gülüşüp birbirimizle vedalaştığımız bu gece hayallerin sonu oldu . Ayaklarım ve ellerim kanla kaplamış bir biçimde sokakta ruhumun son damlalarını hissetmekte yardım dilemekten güçsüz kalan bedenimi zorlayıp adım atmaya çalışmaktan başka bir şey yapamıyordum. Ölüme yaklaşıyordum her adımda kalbimin parçalanmasına izin verip kendimi gökyüzüne uçup bulutların arasında kaybolması dilemekten alıkoyamıyordum. Ağlayıp küçük bir çocuk gibi oyuncağım için gözyaşı dökmek istiyorum ama içimdeki şeytan hapishanesinden çıkmak için yardım istiyor, dayanamıyorum ,dayanıyorum olduğum yere çöküyorum ayışığıyla dans ediyorum. Çünkü gözlerimde şeytan var ve altından yapılmış bir bedene sahibim parıldamak müthiş hissettiriyor . Dünyanın yok oluşunu izlemek böyle bir hismiş her yer patlıyor küçük parçalara ayrılıyor , aynı kalplerimiz gibi meleklerin ateşiyle yanıyor. Bense ailemle yollarımı ayırmış şarap şişesinden kalanları bitiriyorum. Bence hayat bir oyun ama benim artık oynamaya gücüm yok. Olduğum yerden kalkıp son kez alevlerin arasında kalan Burford'a bakıyorum ve arkamı çocukluğuma dönüp gidiyorum. Yerde olan bıçağa elimi uzatıp onu alıyorum, başımı kuzeye Alfriston'a yani ayaklarımı intikam için gitmek istediği yere ruhumu burada bırakıp koşmaya başlamam kasabanın ardından gelen çığlıklar sebep oluyor, ağaçların arasından geçerken yardım bağırışlarını, ayaklarımın altında ezilen dallar , baykuşların sesleri yoluma umursamadan devam etmenin sinyallerini veriyordu .
Meleknaz Emiroğlu

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP RUHLAR
FantasySaklıydı tüm dünya saklıydı... Karanlık gökyüzü umutlarımız gibi yok olmaya mahkumdu ...