İz'in Karşılaşması.

272 27 6
                                    

*multide ki little Eylem.*

-

Yalnız kalmak.

Çoğu insanın isteği bir şeydir,ama insanlar bunu isterken asıl yalnızlığı bilmiyor.İnsan gerçekten yalnız kalınca yalnız olur.Ben küçüklüğümden beri yalnızım.Marsilya'da ki 3 katlı tripleksimizin en üst katında çatı katına açılan büyük odamın içinde tektim.Daha çok küçükken en çok ihtiyaç duyduğum eğlence aracı oyuncakken,benim odam da sadece yatağım ve köşede duran büyük piyanom onunda yanında kanlı pointlerim* vardı.

Kendi özgür irademle hiç bir şeyi seçemedim,çünkü babam tarafından o hak verilmedi.

Ama şimdi..

Tekerlekli sandalyemin,otomatik kolunu parmağımla öne ittirerek ilerlemesini sağladım.3 yıldır bu hayata mahkûmdum.Tekerlekli sandalyeyle yaşamaya.18.yaş günümde mekan çıkışı yaşadığım bir olay yüzünden bu hale gelmiştim.3 yıldır bacaklarımı hissedemiyordum,kullanamıyordum.

Babam,hayatımın en büyük noktasında yer alıyordu.Sanki benim hayatım değil de babamın hayatıydı.İstediği gibi yön verebiliyordu.Bu yaşıma kadar hiç bir şey istediğim gibi olmamıştı.

Bu andan önce.

Şimdi ise,en çok bulunmak istediğim yerdeyim...Annemin doğduğu yerde.

Karabayır'da.

İnsanların acı dolu bakışlarını hissettiğimde  başımı dikleştirdim.

Ben güçsüz bir kadın değildim.Bunca acıya rağmen hâlâ başı dik bir şekilde gezen güçlü bir kadındım.

Kitapçının önüne geldiğimde otomatik kapı tarafından algılanamamıştım.Sinirden sertçe oflayınca dolan gözlerimi saklamaya çalıştım.
İnsanlar acımakta haklı.Daha otomatik kapı tarafından algılanamıyorum.Kollarımı yukarı  kaldırıp açılmasını sağladım.Siyah sensörden kırmızı ışık çıkınca,gözümden akan yaşı sildim.

Tekerlekli sandalyemi ileriye doğru hareket ettirdikten sonra raflara doğru gittim.

Aradığım kitabı elime not etmiştim.

Honore De Balzac "Vadideki Zambak"

Gözlerim kitabı ararken,gördüğüm şeyle küfrettim.

Kitap tekerlekli sandalyeye mahkum bir kızın yetişebileceği seviyede değildi.Zor olsada kitaba yetişmeye çalıştım,ama sadece çalışmıştım.Sanki sudan çıkarılmış balık gibi tepinmeye devam ettim.Arkadan sert bir öksürük sesi duyunca utançla yüzüm kızardı.

Saçma çabamı görmemiş olsun,lütfen..Lütfen..

"Yardım edeyim isterseniz hanımefendi?" Daha cevabımı vermeden elini rafa atıp kitabı indirdi ve kucağıma koydu.

Kitaba baktım,sonra da karşımda duran 2 çift kahverengi gözlere...Yüzü sürekli tıraş olmaktan tahriş olmuş bir adam duruyordu karşımda.Sertçe kitabı yere atıp sesimi yükselttim;

"Pardon beyefendi ama ben sizden yardım istediğimi hatırlamıyorum?"

Şımartılmış 5 yaşında ki bir çocukmuş gibi güldü.Yanaklarında ki derin çukurlar belli olmuştu;

"Yardım istemediniz ama ihtiyacınız var gibi duruyordu..."

Sinirden gözlerim doldu.Hâlâ atlatamamıştım kazayı,bacaklarımı kullanamayışımı,kazadan sonra ilk kez ayağa kaktığımda yere düşüşümü  unutamamıştım.

İZ/EyFetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin