send my love

0.2

lisa işten erken çıkmasına rağmen jennie'ye bugün geç kalacağını söyleyen bir mesaj attı.

arabasını evine dönen kavşak yerine sola yönlendirip derin bir nefes aldı. hissettiği haz, suçluluk duygusundan büyüktü.

boş yola göz gezdirip gaza biraz daha bastı. açıkça belliydi ki lisa sevgilisine kavuşmak için bekleyemiyordu.

tek katlı müstakil evin bahçesine tek seferde park etti. dikiz aynasından yüzünü kontrol etti ve aşağı indi.

lisa, jennie'yleyken yüzünü veya kıyafetlerini kontrol etme ihtiyacı duymazdı. çünkü nişanlısının onu her haliyle seveceğini ve kabulleneceğini biliyordu. ama chaeyoung henüz yeniydi ve lisa farkında olmasa bile, kendini chaeyoung'a beğendirmeye çalışıyordu.

tam kapıyı çalacaktı ki telefonu titremişti.

balım: yine mi?
acele et,
en sevdiğin iç çamaşırlarımı giydim (;

lisa normalde hormonlarını harekete getirecek bu mesajı görünce takmadan telefonunu cebine koydu ve kapıyı çaldı.

chaeyoung kısa sürede kapıyı açtı ve lisa'yı görünce gülümsedi.

"hoşgeldin sevgilim." lisa içeri girip chaeyoung'a ufak bir öpücük bıraktı. "seni özledim."

chaeyoung kıkırdadı. "daha dün görüştük."

lisa, chaeyoung'ı yatak odasına doğru ittirirken mırıldandı. "bu bir engel mi?"
~

lisa normal iş çıkışından 2 saat geç olarak evine vardı. jennie'ye söyleyecek hiçbir bahanesi yoktu.

utançla kapıyı çaldı ve açılmasını bekledi. beklediğinin aksine, jennie onu güler yüzle karşıladı. "hoşgeldin sevgilim."

lisa yaşadığı dejavuyu göz ardı ederek içeri girdi. arkasından kapıyı kapatıp jennie'nin belini kavradı ve boynunu öptü. "hoşbuldum ve çok açım."

jennie gülümsedi ve lisa'nın elini tutup masaya doğru çekti. "otur hadi, balık yaptım."

lisa kaşlarını kaldırarak gülümsedi ve masaya oturdu. bir süre yedikten sonra aklına gelen şeyle duraksadı. "tanrım, en son kahvaltı yedim."

jennie'nin kaşları çatıldı. "bir yemek için geç kaldığını düşünmüştüm."

lisa içeceğini sertçe yuttu. "görüşme vardı ama ofisteydi, kimse bir şey yiyip içmedi."

bu sırada lisa geldiğinden beri fark etmediği bir şey fark etti. jennie'nin pembe sabahlığı.

hafifçe aralanmıştı ve jennie'nin siyah sütyeninden taşan göğüsleri açıkça belli oluyordu.

jennie, lisa'nın nereye baktığını görünce güldü ve gerinerek üstünün biraz daha açılmasını sağladı.

"tanrım, inanılmaz seksi görünüyorsun ama o kadar yorgunum ki." doğruydu. chaeyoung'u altına almak onu gerçekten yormuştu.

"sorun değil, ben üstte olurum." jennie oturduğu yerden kalktı ve lisa'nın kucağına yerleşti. lisa ise çoktan vücudunda ısırık veya öpücük izi kalmamış olması için dua ediyordu.