-2-

2.1K 208 469
                                    

"Niall! Üçüncü soru ne?" diyerek biraz öne eğildim. Bay Fluegel telefonuyla ilgileniyor, bize bakmıyordu.

"D şıkkı."

"Peki ya, on beş?"

"A."

"Kimden buldun?"

"Kendim yaptım, dostum."

"Silgiyi ver, aptal herif!"

Bir Fizik dersinden daha kalmamaya çalışarak kalıyorduk. Tabii Zayn ve Louis hariç, çünkü onlar her zaman çalışırdı ve bize de çalıştırırlardı. Ama Niall ve ben Fizik'in f'sinden anlamadığımız için yine ve yine yapamıyorduk.

Önünde oturan Zayn'den almıştır diye soru sormuştum ama Niall'ın ipiyle kuyuya inilmeyeceğini bir kez daha görmüş oldum.

Bay Fluegel kağıtları toplarken huysuzca ben de uzattım ve anında sınıftan çıktım. Bahçeye çıkarak her zaman oturduğumuz çardakta bizimkileri beklerken benim ardımdan Niall da geldi.

"Yine fena dibe vurduk."

"Annem notlarımı öğrendiğinde oyun konsolumu yakacak." dediğimde gülmeye başladık. Sinirlerimiz epeyi bozulduğundan ufak gülüşlerimiz bir süre sonra kahkahalara döndü. O sırada yanımıza gelen muhtemelen ilk sınıf olan kızları sonradan fark etmiştim.

"Merhaba." dedi kumral ve diğerine göre daha cılız olan kız.

"Merhaba?" diyerek kaşlarımı çattığımda esmer olan söze girdi. "Bizim bir arkadaşımız var ve senenin başından beri senden hoşlanıyor. Ona bir şans verebilir misin?"

O sırada Zayn ve Louis yanımıza geldi ve olayı çözmek istercesine kuşkuyla kızları süzdüler. Ve Niall duruma ayağını soktu.

"Elbette, çok ister! Arkadaşınızın adı neydi?"

Ona ne sikim yapıyorsun başlıklı bakışlarımdan atarken beni zerre sallamadan kızlarla konuşmaya devam etti.

"Ivy. Üçümüz aynı sınıftayız. İşte şurada karşıdaki bankta oturan siyah saçlı ve kırmızı kazaklı kız."

Hepimiz oraya doğru baktığımızda kız utanarak heyecanla buraya diktiği bakışlarını kaçırdı ve yerinde huzursuzca kıpırdandı.

"Bakın, üzgünüm ama-"

"Cuma günü okul çıkışı Neighbour Cafe uygun mu? Harry seve seve gelecektir." diyerek dirseği ile böbreğimi taciz eden sarışına ihanete uğramışlığın çaresizliği ile baktım. Kızlar yanımızdan hızla ayrıldığında avuçlarımı yüzüme yasladım.

"Niall, seni geberteceğim."

Hızla Louis'nin arkasına geçerken sinir kat sayım daha da artıyordu. "Kötü mü yaptım? Yıllardır sapsın, dostum! Birileriyle konuşman lazım."

"Evet haklısın, hiç tanımadığım ve hoşlanmadığım biriyle!"

Tam uzanıp onu oradan çıkaracaktım ki, Louis ellerini göğsüme yaslayarak beni durdurdu. Kalbimin hızlanmaması, hızlanırsa da onun fark etmemesi için dua ettim.

"Ne oldu az önce?" diye sorduktan sonra ellerini indirdi ve önünde kenetledi. Onda nadir görebileceğiniz bir ciddiyet vardı sesinde. Zayn kolunu Louis'nin omzuna atarak aynı soruyu sordu.

"Ben de anlamadım. İki tane kız geldi ve bir arkadaşlarının senenin başından beri benden hoşlandığını, ona bir şans verip veremeyeceğimi sordular. Ben de tam kibar bir dille reddetmek üzereydim ki, Niall çenesini açtı ve bir daha kapatmadı. Şu an hiç istemediğim ve tanımadığım biriyle randevum var, hani bana alkış?"

Every You Every Me || Larry five-shotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin