Defol. Bu hastaneden, bu şehirden, bu ülkeden defol git.

17.1K 78 6
                                    

Arkadaşlar Eylül karakterinin kim olduğuna karar verdim. Eylül karakterini Barbara Palvin canlandırıcak. Barbara heralde barbara manken olan :D

Sevmek. Sevmek o kadar farklı birşey ki. Öyle herkes gibi değil daha farklı sevmek. Daha çok sevmek. Bu senin için ölürüm herşeyim sensin diyenler hep yalandır. Ama ben gerçekten sevdiğim için ölümüde göze aldım herşeyimi feda da ettim. Kardeş bildiklerimden uzak durdum, aileme karşı çıktım, uyuşturucuya başladım, ben onun için herşeyimi feda ettim bunun içinde kızlığımda dahil.

Merti öyle çok seviyordum ki anlatamam. O da beni seviyordu. Ahahah hadi canım kimi kandıyorum ben tabi ki sevmiyordu. Seviyormuş gibi davranıyordu. 2 sene önceydi yani üniversiteye yeni başlamıştım. Kendi üniversitem olduğu için birincilikle girmiştim. Evet kendi üniversitemdi. Babam bu üniversiteyi ben doğduğumda yaptırmış. Ben 18 yaşıma gelince bu üniversiteyi benim üzerime yaptı. Yani "Özel Eylül Üniversitesi" ben Eylül Alsancak'ın üniversitesiydi.

Tüm her yerde birinciler kıskanılır yada elde edilmek istenir. Herkes okulun benim olduğunu ve birincilikle torpilsiz girdiğimi bildiği için tüm kızlar arkadaş olmak istedi tüm erkeklerse sevgilim bir kişi dışında. O kişi Mertti. Haliyle böyle olunca bende Merti kafaya taktım ve yakın arkadaşından yardım istedim. Yani Kaandan. Kaan ortak arkadaşımızdı bu yüzden kolay olmuştu Mertin beni farketmesi.

Mertle kısa zamanda sevgili olmuştuk. O kadar romantikti ki hergün farklı bi süpriz yapardı. Hiç bi kötülüğü olmamıştı bana melek gibiydi. Bi gün babamla öyle çok tartıştık ki sinirimden bara gittim tüm gece içtim. Barda Mertin arkadaşları beni görünce Merti aramışlar. Mert geldi aldı beni eve gittik. O gece sarhoş halimle Mertle birlikte olmak istedim ama o istemedi. Bu halimden yararlanmak istemediğini ayık halimle istersem böyle birşey yapabileceğini söyledi.

O kadar çok güvenmiştim ki ona artık kendimi teslim edebilirdim. Bigün Merti eve çağırdım. Güzel yemekler yaptım sofrayı hazırladım. Sexi bi elbise giydim. Mert gelmişti. Yemeğimizi yedik. Sonra seçtiğim erotik filmi izliyorduk. Filmde sevişme sahnesini açık açık gösteriyordu. Tamda sırası dedim ve Mertin kucağına oturup dudaklarına yapıştım. Fazla uzun sürmeden karşılık vermişti. Neredeyse 5 dakika öpüştükten sonra beni kucağına alıp yukarıya odama çıkardı. Beni hızla soydu bende onu soymaya başladım. Azmış gibiydi ve erkekliği dimdik duruyordu ben ne yapacağımı bilemeden beni yatağa yatırdı ve biranda içime girdi. Öyle çok canım acımıştı ki. Canımı ilk yakışıydı. Nerden bilirdim ki devamının geleceğini. Altımda hissettiğim sıcaklıkla kızlığımın gittiğini anlamıştım. Pişman değildim ama değişik bi durumdu bu.

Aradan 3 ay geçmişti. Mert bana eskisi gibi iyi davranmıyordu ve romantik değildi. Tam bi odun gibi davranıyordu. Bende eskisi gibi hissetmiyordum farklıydı. Sanki eski temiz Eylül yoktu. Kirlenmiştim. Beyazın siyaha bulanıp kirlendiği gibi bende Merte bulanıp kirlenmiştim. Hergün kusuyordum. Anlam çıkaramamıştım. Son günlerde de kilo almaya başlamıştım. Adette olmuyordum. Doktora gittim rahatsızlığımı anlattım. Kist olabilir bi ultrasonla bakalım ona göre teşhis koyalım dedi.

"Tebrik ederim Eylül hanım 3 aylık hamilesiniz. Ve bebeğimizden bir süpriz daha cinsiyetini gösteriyor. Aa bi oğlunuz olucak."

"Teşekkürler doktor hanım." dedim ve odadan çıktım.

Sevdiğim adamdan hamileydim bu o kadar güzel bi duyguydu ki. Hemen Merti aradım ve sahildeki kafeye gelmesini söyledim. Kafeye gittiğimde kimse yoktu bomboştu. Bu daha iyi dedim ve bi masaya oturdum. Mert geldi soğuktu yine. Ayrılmamıştık ama dışardan gören sevgili değil düşman olduğumuzu sanardı. Umursamadım ve çaylarımızı yudumlarken mutluluğumu paylaşmak istedim.

"Sevgilim sana çok güzel bi haberim var."

"Benimde seninle konuşmam gereken bi konu var."

"Oğlumuz olucak." dememle Mertin ağzındaki çayı püskürtüp öksürmeye başlaması bir oldu.

"Ne-ne oğlu be sen ne diyosun saçmalama."

"Evet aşkım oğlumuz olucak. Bugün doktora gittim 3 aylıkmış."

"Kimden peydahladıysan ona söyle benden değil o çocuk. Hadi eyvallah." dedi ve masadan kalktı. Canımı yine yakmıştı.

"Oğlumun yüzünü dahi göremiceksin doğurucam bu çocuğu ve senin yaptığın şerefsizliklerin hepsini anlatıcam. Oğlum senden nefret edicek." dedim arkasından sessizce. Kalktım karşı yola geçerken bi korna sesi duydum ardından fren sesi gerisi karanlık.

Uyandığımda hastanedeydim. Garip hissediyordum. Bianda kaza aklıma geldi. Hemen karnıma dokundum. Eskisi gibi değildi sanki bomboştu. Bebeğim yoktu. Bebeğim diye bağırmaya başladığımda odaya hemşireler girdi ve sakinleştirici yaptı. Hemşireler odadan çıkınca içeri Mert girdi. Sakindim bişey yapamıyordum. İçimden ona bağırıp çağırmak onu öldürmek geliyordu.

"Eylül özür dilerim ben... Ben sana inanmadım. Oğlumuz benim yüzümden....."

"O senin oğlun değil."

"Nasıl ya."

"Kafede sen onları diyene kadar senin oğlundu ama söylediğin laflardan sonra o sadece benim oğlum olmuştu ki oğlumu elimden aldın."

"Ben özür dilerim Eylül."

"Defol. Bu hastaneden, bu şehirden, hatta bu ülkeden defol git."

Ben bunlari söyledikten sonra Mert dediğim gibi ülkeyi terketmişti. Ve 2 senedir yurtdışındaydı. Bense bu yaşadıklarımdan sonra artık eski Eylül olmamıştım. Tam anlamıyla sürtüğün teki olmuştum.

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin