PATLAMA

91 21 5
                                    

Aslında benim hikayem bir su damlasıyla başladı. Evet evet bir su damlası. Gelin size şöyle anlatayım..
Benim adım Kelvin, deniz kıyısında sessiz sakin bir yerde hatta kimsenin olmadığı bir yer desek daha doğru olur, bir labaratuvarım var ve ben burda çok çılgın bir deney yapmaya çalışıyorum. Deneyimin adı ölü insanları yeniden canlandırmak. Ne kadar ileri gittin diye sorarsanız henüz bir asama katedemedim. Son üç senedir birçok çalışma yaptım ama hiç biri ise yaramadı. En son denemem de sadece bir su damlası aktı ve labaratuvarım patladı.
Gözümü açtığımda patlamadan dolayı denize uçmuşum ve suyun altındaydım. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Boynumda bir acı olduğunu farketmem iki dakikamı aldı yavaş yavaş kendime geliyordum. Acı gittikçe şiddetleniyordu. Elimi boynuma götürdüm ve kocaman bir kesik olduğunu hissettim. Korktum, ve hala suyun içinde olduğumu ve nefes alabildiğimi farkettim, panikledim yukarıya doğru kulaç atmaya başladım. Nihayet suyun üstüne çıkmıştım ve daha çok korkmaya başladım. Ne oluyordu bana? Öldüm mü yoksa? Ama boynumdaki acı hissettiğime göre ölmedim. Elimi tekrar boynuma götürdüm ve kocaman bir kesik vardı ve kan yoktu. Patlamanın etkisiyle hayal gördüğümü ve suyun altında nefes almam imkansız diye düşündüm ve nefesimi tuttum tekrar soktum kafamı suya. Gözlerimi kapattım, bir nefes çektim ve nefes aldım. Panikle çıkardım kafamı, hayal değildi, hayal değilse neydi? Hızla kıyıya doğru yüzmeye başladım.
Kıyıya vardığımda labaratuvarım yerlebir olmuştu. Bir taşın üzerine oturdum, yerlebir olmuş labaratuvarıma bakıyordum bir yandan da olanları düşünüyordum. Şimdi ne olacaktı.? Yeniden bir labaratuvar nasıl inşa edeceğim? Bana ne oldu? En önemlisi de annemi babamı nasıl geri getireceğim? Kendime verdiğim sözü tutamadım. Annemi babamı üç yıl önce trafik kazasında kaybettim. Üç yıldır uğraşıyorum ve bütün emeklerim boşa gitti..
Ne kadar süre geçti bilmiyorum. Sinirlendim, denize doğru koştum ve avazım çıktığı kadar Nedeeeen? diye bağırdım. Bütün sinirimi atmış gibi hissettim. Biraz rahatladım gibi. Yavaş yavaş suya girdim, yüzmeye başladım. Derine, en derine yüzdüm, sonu yoktu. Ne kadar çok  derine indikçe o kadar çok etkileyici şeyler görüyordum. Bitkiler, balıklar , batmış gemiler, hazineler..
Daha önce hiç görmediğim şeffaf balık, gökkuşağı ahtopot, muazzam güzellikte bitkiler gerçekten çok büyüleyiciydi. Kolumdaki saate baktım. Üç saat geçmiş, yukarıya doğru yüzmeye başladım. Ne kadar çok derine gitmişim, çıktığımda nefes nefese kaldım. Kıyıya doğru baktım, herşey karıncadan daha  küçük görünüyordu. Dinlene dinlene kıyıya yüzüyordum bir yandan da keşke bi botum olsaydı diye kendime söyleniyordum..
Sonunda kıyıya çıkmayı başardım. Biraz yattım, çok yorulmuştum. Saat çok geç olmuştu artık eve gitmeliydim. Yerimden yavaşça kalktım ve yürümeye başladım. Hiç halim yoktu. Ne yürümeye nede başka birşey düşünmeye. Biraz yürüdükten sonra gözlerim kararmaya başladı ve midem bulandı. Adım atmakta zorlanıyordum. Yere düştüm kafamı yere çarptım ve gözlerim yavaşça kapandı..

Bir Su DamlasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin