Ağzından çıkan "SENİ" kelimesiyle büyük bir çapta şok geçirmeme neden olmuştu. Ne demek "Seni". Ben hiç kimseye birşey yapmadım. Kendi halimde sesiz sakin bir insanım. Kavga olsa neyse dicem ama SAVAŞ'dan bahsediyoruz. Ben o kadar önemli birimiyim. Yoo,okulda oyun oynarken arkadaşlarım beni aralarına bile almazdı. Bir kenarda otururdum. Şimdi benim için savaş çıkıyor. Neden bana bilmem gereken herşeyi anlatmıyorlar.
"Seni derken Lexi ? Benden ne istiyorlar? Ben hiç kimseye birşey yapmadım. Artık bu kadar saçmalık yeter. Ben burdan gitmek istiyorum. Kendi hayatıma geri döneceğim. Huzurlu bir hayatım vardı benim. Kendi halimdeydim. Ben gidiyorum benden bukadar. " arkamı döndüğüm an Lexi bana
"Kapıdan çıktığın an ölürsün Kelvin. Bu çocuk oyuncağı değil. Seni buraya getirirken saldırıya uğramışsınız. Seni almak istiyorlar Kelvin. Sen çok özelsin. Sen hepimizden güclüsün. Senin aslında bir yeteneğin yok Kelvin. Sen bütün yeteneklere sahipsin. Seni bu yüzden almak istiyorlar. Seni kendi menfaatleri için kullanacaklar ve inan bana bu hiç iyi olmaz. Herşeyden önce bize güvenmelisin. Yakın bir zamanda gelecekler. Sen çok sıkı çalışacaksın. Bütün güçlerini kullanmayı öğreneceksin. Toplantı bitmiştir."
Bu duyduklarıma inanamıyorum. Ne Demek seni kullanacaklar. Artık sorgulamayı bırakıp dediklerini yapamaya karar verdim. Gelsinler bakalım. Beni almak o kadar kolay mi? Gelsinler onlara gününü gösterim de birdaha boyundan işlere kalkışmasınlar diye düşünürken kendimi yerde buldum. Ayağım halıya takıldı ve yerele bir bütün oldum. Heralde bu evrenin bana "Agır ol bakalım genç fazla havalara girme "deme şekliydi.
Karnım çok acıkmıştı, burda yemek yenmiyor heralde. Mutfağa doğru yol alırken Almira yanıma geldi.
"Hadi Kelvin gidiyoruz ?"
"Nereye gidiyoruz? Benim karnım çok aç. Karnımı doyurmadan bir adım bile atamam ben"
"Iyi hadi gel sana birşeyler hazırlayalım. Sonra da derse gideceğiz. Ilk günden kaytarma. "
Yemek odasına doğru giderken arkamdan birisi çarptı ve yere düştüm. O sırada sarışın mavi gözlü birisi boğazıma yapışmış herşey senin yüzünden diye bağırıyordu. Nefes alamıyordum. Bu çocuk çok güçlüydü. Almira'nın "dur yapma.." sözleri yankılanıyordu kulaklarımda.. Boğazımdaki ellerini gevşetmeye çalışıyordum ama bir türlü beceremiyordum. Sarışın çocuk ağzından salya akıtarak bağırmaya devam ediyordu." Senin o sürtük annen yüzünden benim annem öldü..." beynimden vurulmuş döndüm ellerini daha sıkı tuttum ve bir anda ellerimden mavi ışıklar çıkmaya başladı o anda sarışın çocuk üzerimden fırladı. Yerden kalktığım gibi üstüne atladım. Yumruklamaya başladım. Bir daha şöyle diye bağırıyordum ama sarışın çocuk bayılmıştı. Ben hala vurmaya devam ediyordum, sinirimi hala atamadım üzerimden ben vurdukça ellerim daha çok acıyordu.. Almira yeter artık öldüreceksin onu diye bağırıyordu ama durmuyordum. Tekrar vurmak için yumruğumu kaldırdım ama aşağıya indiremedim kafamı kaldırdım tabiki elimi Eto tutmuş yeter diye bağırdı. Kendimi sarışın çocuğun yanına yere attım. Nefes nefese kaldım. Kalbim yerinden çıkıcak gibi hissediyordum. Bir kaç dakika yerde sakinleşmeye çalıştım. Nefesimi toparladım. Yattığım yerden doğruldum ve oturdum. "Bu adam ne anlatıyor Eto ."
" Kelvin biraz sakinleş öyle konusuruz, elin kötü görünüyor.. "
"Eto bu adam ne diyor hemen burda söylüyorsun, ben sakinim nedemek senin sürtük annen. Benim ölmüş annem hakkında nasıl böyle konuşabilir. Bana artık masal anlatmayı bırakın. " dedim sinirle Eto'ya. Ben kendimi daha önce hiç böyle görmemiştim. Burası benim sinirlerimi iyice bozmaya başladı.
Eto Almira'ya "Alex'i revire götürün ben Kelvinle biraz konuşacağım. Sen merak etme" dedi ve bana döndü. " suratını iyi dağıtmışsın. " dedi.
-" Dalga mı geçiyorsun Eto az bile yaptım. "
-" Tamam tamam bi sakin ol. Gel senin de elini saralım kötü görünüyor bu arada da konuşuruz " dedi elini uzattı.
Tutum elinden ayağa kalktım. " Sizinle tanıdığımdan beri başımdan bela eksik olmuyor, sizinde her gününüz böyle mi ? Yoksa bu sadece bana özel mi? "
Eto hafif tebessüm etti. " ilk zamanlar böyle olur sonra alışıyorsun zaten. Ben sizden biraz daha şanslıyım çünkü burda doğdum sizin gibi sonradan öğrenmedim, her zaman bunların içindeydim. Buraya her gelen adapte olmakta zorlanır. Sen kendini kötü hissetme bu konuda. Alex'e gelince, şimdi anlatacaklarımı sözümü kesmeden dinle. Baban bizimle herzaman burdaydı ve Alex'in annesi ile evliydi. " dediği anda gözlerim kocaman açılmış bir şekilde Eto'ya döndüm "Ne sacmaliyorsun sen " kelimeleri ağzımdan dökülecekken Eto " sus ve dinle " dedi anlatmaya devam etti..
" Evet, baban Alex'in annesiyle evliydi. Odetta Alexse hamileyken baban annenle tanıştı ve aşık oldular birbirlerine. Zaten baban Odetta ile severek evlenmedi. Evlenmek zorunda kaldılar. Onu da Başka zaman anlatırım. Neyse, burdaki herkes karşı çıktı olmaz öyle şey o kadın bizim gibi değil bu bizim kurallara aykırı diye ama baban tüm kuralları çiğnedi. Herkese karşı geldi buradan çıktı. Annenle sakın küçük bir kasabaya yerleşti. Bir sene sonra evlendiler, annen sen doğduktan sonra öğrendi herşeyi. Safkanlar yani şuan senin peşine düşenler, seni duyunca seni öldürmek için gelmişlerdi ileride sorun olur gibi bir sürü bahane uydurdular. Baban ileride bir sorun oluşturmayacağını, genlerini annenden aldığını söyledi ve bunu nasıl oldu bilmiyoruz ama kanıtlamıştı. Eli boş döndüler fakat her zaman seni izliyorlardı. Sonra annen ile baban kaza geçirdi, öldüler biliyorsun. Sende o deney saçmalıklarınla laboratuarını patlattın ve suya düştün. Suda can çekişirken güçlerin ortaya çıktı. Az önce Alexe elektirik verdiğin gibi.. suyun altında nefes almaya basladın. Safkanlar bunu gördüler, safkanların yöneticisi olan Alberto'ya bildirdiler ve oda senin için yakalama emri çıkarttı. Bu haberi duyunca bizde seni alıp buraya getirdik. Odettaya gelince, herzaman baban geri dönecekdiye bekledi, Alex doğduğunda baban geldi Odetta'ya evleneceğini söyledi. Odetta günlüğünde bütün herşeyi yazmış, babana aşık olduğu andan ölümüne kadar. Evet Odetta öldü intihar etti. Alex annene nefret besleyerek büyüdü. Sonra seni öğrendi oda gizli gizli seni izliyordu karmaşık duygular içinde.. Ester söyledi bi yandan kardeşim o benim diye sana sevgi beslerken bir yandan da annemin katilinin çocuğu diye nefret ediyor senden. Bugün Lexi savaş çıkıcak dediğinde yine sevdiklerine zarar gelir diye korktu ve sana saldırdı. Annesi geldi heralde aklına.. ama sen sakın kendini suçlama. Bu savaş herzaman var. Daha da önemlisi babanın bize emanetisin sen. Ben seni her zaman koruyacağıma söz verdim. Şimdi gel elini saralım ve yemek yemeğe gidelim ders saati geliyor. " Eto sözlerini bitiriken hayatımın kocaman bir yalandan ibaret olduğunu hissettim. Içimde kızgınlık, öfke, korku ve birçok duygu vardı ne hissettiğimi bilmiyorum. Sadece oturup ağlamak geliyordu içimden. Beni nasıl bir çıkmaza soktular. Vay be bir kardeşim varmış benim. Acaba o nasıldı.
"Alex'i görmek istiyorum " dedim Eto'ya. Şaşırmıştı.
"Eee hiç birşey söylemicekmisin? Sadece bu mu ? " dedi..
" Söylencek söz mü kaldı Eto. Ne söyleyeyim hayatım yalanmış. Üstelik bir kardeşim varmış ve az önce ben kardeşimin yüzünü dağıttım. Onu görmek istiyorum. O iyi mi merak ediyorum. Benim seninle değil onunla konuşmam gereken şeyler var. Benim annem melek gibi bir kadındı. Tüm anneler melektir ama benim annem dünyanın en iyi kalpli annesiydi. Dünyanın en güzel annesiydi. Ben herzaman anneme şans meleğim derdim. Haberi olsa zaten böyle birşey yapmazdı. Gidip ona bunları anlatacağım. "
Eto lafa atladı " önce kendine gelsin. Daha sonra bunları konuşursunuz. Şuan baygın zaten. Ayıldığında da siniri geçmiş olur. O zaman konuşursunuz. " dedi ve haklıydı..
Elimi sargı bezi sardıktan sorna yemek odasına gittik. Herkes ordaydı ve içeri girer girmez meraklı gözlerle beni izliyorlardı.
" Herkese afiyet olsun.. merak etmeyin herşeyi öğrendim ve iyiyim karnım aç yemek yiyelim artık yoksa açlıktan bayılacağım.. " dedim sandalyeye oturdum. Kimseye bakmadan yemeğimi yemeye başladım. Bir yandan da hayatın ne kadar garip olduğunu düşünüyordum. Acaba daha bilmediğim ne var. Hayat bana nasıl oyun oynuyorsun bilmiyorum ama ben seni yeneceğim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Su Damlası
FantasyMerhaba, Henüz yeniyim bu nedenle hatalarım için şimdiden özür dilerim. Umarım keyifle okursunuz.