6.

11.7K 805 161
                                    

Bana bağıran anneme "efendim anne!" diye karşılık verdikten sonra ellerime su doldurup yüzüme çarptım.

"telefonun çalıyor, bilinmeyen numara!" dediğinde havluyla yüzümü sildim ve banyodan çıkıp kapıda bekleyen annemin elinden telefonu aldım.

Aramayı yanıtlayıp kulağıma götürdüm ve "alo?" dedim.
Tanıdık kalın kes "günaydın sevgilim." dediğinde göz devirdim.
Taehyung'tu.

"ne var?" dediğimde "iyiyim, teşekkür ederim." dedi. Beni sinir etmek için yapıyordu. Annem yanı başımdaydı ve kaşları çatık bir şekilde bizi dinliyordu. Duyabildiğinden emin değildim, kulağını telefona yaklaştırdıktan bir süre sonra geri çekildi ve "kimmiş?" diye fısıldadı. Ben de karşılık olarak "arkadaşım." dedim ve odama doğru yol aldım. Daha fazla duymamalıydı, bu olaydan bahsetmemiştim çünkü. Daha kendi kafamdaki soru işaretlerini gidermeden nasıl bahsedebilirdim ki!

"kısa kes, Taehyung. Neden aradığını söylemeyeceksen kapatıyorum?" dediğimde, birkaç saniye bekledi ve derin iç çekişini duydum.

"çok kabasın Na Hee." dedi.

Haklıydı, ona karşı hem kaba davranıyordum hem de sert. Beni açıkça tehdit etmişti! Bunu kendisi istemişti bir de laf yapıyordu.

"ee?" dedim ve sırt çantamı sırtıma takıp aynadan kendime baktım.

"camdan bakarsan görürsün." dediğinde hiç vakit kaybetmeden cama doğru ilerledim.

Tanrım, Kim Taehyung, sırtını arabasına yaslamış bir vaziyette karşıda bekliyordu! Beni görünce el salladı. Anında arkamı döndüm ve perdeyi kapattım.

"tanrı aşkına Taehyung orada ne işin var!" dediğimde sıkıntılı bir nefes verdi.

"sevgilimi almaya geldim, ne oldu ki?" dediğinde odamdan çıktım ve ayakkabılarımı gitmeye başladım.

"hemen uzaklaş oradan!" dedikten sonra anneme "ben gidiyorum anne!" diye bağırdım ve cevap vermesini beklemeden hem kapıyı hem de telefonu kapattım binadan çıkmadan önce.

Çıktığımdaysa, Taehyung telefonunu cebine koydu ve ben gelince duruşunu düzeltti.

"senin burada ne işin var tanrı aşkına annem görec-" sözümü kesen şeyse bir çift kolun belime dolanmasıydı. İçine derin bir nefes çekti ve saçımı öpüp geri çekildi.

Koluna yumruk vurdum. bilerek yapıyorsun!" dedikten sonda sinirli bir şekilde arabasına bindim. Aynadan kendisine bakmaya başladım, omuz silktikten sonra sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı ve okula doğru hareketlendik.
Mesafe çok kısaydı aslında, neden arabasıyla geldiğini anlayamamıştım.

"iki sokak ötede indir lütfen, kimsenin bizi böyle görmesini istemiyorum." dediğimde yandan bana baktı ve dişlerini sıktı.

Gerçekten kimsenin bizi aynı arabadan indiğini görmesini istemiyordum, hele de Jungkook'un. Bir sürü gözlere maruz kalacaktım ve göz odağı olmak en nefret ettiğim şeydi.

Ama Taehyung, inadına okulun önünde durdu ve inip elimi tuttu, bu da yetmezmiş gibi sınıfa, ne kadar kurtarmak için uğraşıp becerememiş olduğum birbirine kenetli ellerimizle sınıfa girdi.

Bir sürü gözler hem elimizde hem de bizdeyken, içlerinden en acı olanı da Jungkook'un bizi böyle görmesiydi.

selam bebekler!
bir önceki bölüme az oy gelmiş beni üzdğnğz canlarım :'(

scrap of paper ⚘ kim taehyung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin