14.

9.1K 702 203
                                    

Taehyung ile lavabodan dışarıya çıktık. Ağlamam dinmiş, geriye sadece iç çekişlerim kalmıştı. Elimden tutup okulun bahçesine ilerlediğinde bakışlarımı yandan profiline çıkardım. "nereye?" dediğimde hiç yüzüme bakmadan konuştu.
"senin mutlu olacağın yere gidiyoruz."

Arabasının önüne geldiğimizde kapıyı açıp bindim. Kendisi de şoför koltuğuna bindi ve arabayı çalıştırdıktan sonra ilerlemeye başladık.

"okuldan kaçtığımız için ceza alacağız, biliyorsun değil mi?" Omuz silkti. "önemli değil."

Tek umudum kaçtığımız haberinin anneme gitmemesiydi. Zaten son zamanlar bana güven sıkıntısı yaşadığını hissettiriyordu, bu da üstüne tuz biber olacaktı.

Uzun bir yolculuk sonrası durduk. Lunaparka gelmiştik. Tek kaşımı kaldırarak Taehyung'a döndüm.
"nereden biliyorsun?" dediğimde arabayı durdurup bana döndü.

"neyi biliyorum?"

"üzgün olduğumda lunaparkın bana iyi geldiğini."

"ha," dedi ve bana yaklaşıp burnuma dokundu. "kuşlar söyledi."

Her üzgün olduğum zamanlar lunaparka gider, hiçbir oyuna binmesem bile oturup izlerdim. Babam beni asla buraya getirmemişti, bu yüzden hep buraya gelir küçük çocukların yüzündeki gülümsemenin ışıltısıyla avunurdum. Asla kıskanç bir kız olmadım, asla buradaki çocuklar gibi anne ve babamla gelmek, onlar gibi olmak istemedim.

Aptalca sırıtmaya başlamıştım. Bu çocuğun dokunuşları sonrası vücudumda ismini veremediğim hareketlenmeler başlıyordu. Ama az kalmıştı, çözecektim bu işi. Hem de bugün.

İçine ilerlediğimizde kalabalık olmadığını gördüm. Tek tük insanlar vardı. Çoğunluğunu da okuldan kaçan sevgililer oluşturuyordu.

Roller coaster'in önünde durduğunda gözlerimi sonuna kadar açtım. "ben bu büyük devasa şeye hiç binmedim, bak ismini de bilmiyorum." dediğimde korkmuş halime güldü. "merak etme ben yanındayım,lütfen. Hem ilkin olmak istiyorum." deyip yavru köpek bakışı attığında ben de onun haline güldüm ve burnuna dokundum. "tamam ama elimi bırakmak yok."

Başını olumlu anlamda salladı. Boş Roller coaster önümüzde durduğunda, en arka kusmına doğru ilerledik. O sağa ben ise sola bindik. Ayaklarım benden habersiz titrerken konuştum. "acaba binmese miydim? Bu ürkütücü şey rayından çıkacakmış gibi hissediyorum." Kahkahayı patlattı. Omzuna vurdum. "ne? Komik mi?"

"merak etme, hiçbir şey olmayacak." deyip elimi eli arasına hapsetti. Aramızdaki çekimin beni hafif de olsa rahatlatacağını hiç tahmin etmezdim.

Nihayet ilerlemeye koyulduğunda Taehyung'un elini sıkıca kavradım. Az önce ağlayan ben, şimdi ise heyecan ve stresten gebermek üzereydim.

En tepeye ulaştığında gözlerimi kapattım ve aşağıya inmesini bekledim. O kadar hızlı ilerliyor ve değişik manevralar yapıyordu ki her an kusacakmışım gibi hissediyordum ama eğleniyordum da.

Durduğunda, emniyet kemerlerimiz açıldı. Taehyung kalkacakken onu durdurdum ve ben bu sefer yanağına öpücük kondurup kaçmaya başladım. Yanaklarım kızarmıştı.

Aşağıya indikten kısa bir süre sonra Taehyung da indi ve karşımda dikildi. Gözleri parlıyordu.

Artık bir şeyden emindim.

"bunları neden yapıyorsun?" Tam konuşmak için ağzını açmıştı ki onu susturdum.

"beni kendine aşık etmek için yapıyorsan, bunu başardın.

hadi bakiyiim
finale de az kaldı yaw :'(
yeni bölüm için +30 oy

scrap of paper ⚘ kim taehyung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin