19.

8K 650 149
                                    

Sabah, güneş ışınlarının göz kapaklarımı kaşımasıyla uyandım. Gözlerim duvardaki saatte takılı kaldı.

Saat on birdi! Uyuya kalmıştım! Okula geç kalmıştım!

Üstümdeki örtüyü bir hamlede fırlattım, lavaboya kolup işlerimi hallettim ve üstümü giyinmeye başladım. İşim bittiğindeyse telefonumu elime aldım. Taehyung'tan beş tane, annemden iki tane cevapsız arama vardı. Lanet telefonum sessizde olduğu için ne aramaları duymuş, ne de alarma uyanabilmiştim.

"anne!" diyerek aşağıya indiğimde, masanın hazırlanmış olduğunu gördüm. Üstündeki kağıt gözüme iliştiğinde elime aldım ve okumaya başladım.

"günaydın meleğim, üzgünüm bugün çok erkenden çıkmam gerekti seni uyandıramadım bu yüzden. Masa hazır, ben yokum diye yememezlik yapma sakın, yoksa o güzel popon terliklerimin tadına bakar. ;)
Seni seviyorum güzel kızım, iyi dersler <3"

İstem dışı dudaklarım gülümsemek için gerildiğinde, notu buzdolabına astım ve annemin hazırladığı kahvaltılıkları yemeye koyuldum. Zaten ilk iki derse geç kalmıştım, üçüncüsüne de geç kalmamak adına hızlı hızlı yeyip çantamı omzuma taktım ve evden çıktım.

On beş dakika sonra okuldaydım. Bahçeye adımımı attığım anda, kenarda toplaşmış olan ve çığlık atan kalabalık dikkatimi çekti ve oraya doğru ilerledim. İnsanları yararak ortaya doğru ilerlediğimde Jungkook'la Taehyung'un kavga ettiklerini gördüm. Yüzleri kan içindeydi, aman tanrım!

"Taehyung!" diye bağırıp çantamı yere atıp aralarına ilerledim.  Taehyung, Jungkook'a yumruk attığında Jungkook geriye sendeledi.

"tanrı aşkına, Taehyung ne yapıyorsun?!" deyip kolundan tutup oradan uzaklaştırdım. Biraz uzaklaştığımızda durdum.

"aptal mısın?" dediğimde hiçbir tepki vermedi. Elinden tutup revire götürdüm.

İçeriye girdiğimizde yatağa oturttum ve "hemşire!" diye bağırmaya başladım. Deli gibi etrafta dönüp dolaşırken kolumdan tuttu ve durmamı sağladı.

"biraz sakin olur musun, nahee?" dediğinde kaşlarımı çattım.

"bu halinle nasıl sakin olabilirim, tanrı aşkına? Şu haline bak. Yüzün gözün kan içinde!"

"sinirliyken sexy olduğunu söylemiştim." dediğinde omzuna yumruk vurdum. "ne diyorsun sen be! Ben senin şu yaralarınla bir ilgileneyim de sexyliği göstereceğim!"

Hemşire gelmediğinde dayanamayarak ilk yardım çantasını aldım ve Taehyung'un karşısına dikilip gerekli malzemeleri içinden çıkardım. Ben burada sinirden delirirken, o ise benim yaptıklarımı sakinlikle izliyordu.

"sadece birkaç ders geç kaldım," deyip gazlı bezi kaşına bastırdığımda acıyla inledi.

"şu olanlara bak. Rahat dur, oh olsun! Kim dedi sana yumruk yumruğa dövüşün diye!" dediğimde gülmeye başladı.

"ne var, neye gülüyorsun?"

"bana seni kötülemeye başladı. Gözümün kör olduğunu söyledi." dediğinde kaşlarımı çatıp ellerimi belimin iki kenarına koydum.

"bu komik mi?" dediğimde "SEVDİĞİM KIZI BANA kötülüyor, elbette bu komik. Ayrıca sinir bozucu. Ah, yavaş bastırsana! Canımı yakıyorsun!"

"Özür dilerim," dedim ve bezi çöp kutusuna attım.
"ne olursa olsun, Taehyung, kavga etmemeliydin. O senin en yakın arkadaşın. Benim önceden onu sevdiğimi öğrenmiş, kendince seni korumaya çalışıyordu." dediğimde hahladı.

"ne yani, izin verseydim de konuşmaya devam mı etseydi it oğlu it? Evet, en yakın arkadaşımdı, artık değil. Ayrıca sikimde değil öğrenip öğrenmemesi bilip bilmeden bir yargıya varmasaydı."

Gözüm kanı kurumuş olan patlamış dudağına kaydığında istemsizce yutkundum. Küçük öpücük konduracağım anda, eli ensemi yakaladı ve dudaklarımızı birbirine mühürledi. Sakince öperken, yanaklarımın kızarmasını umursamayarak karşılık verdim.

Tanrım, sanırım kanatlandım ve şuan uçuyorum!

Nefessiz kaldığımızda geri çekildik ve alnını alnıma yasladı. Nefes seslerimizi birbirine karışırken konuştum.

"acıyor mu?"

"artık değil..."

aman tanrım didim! neler oluyor böyle xnmxnx
bölüm nasıldı kuzucuklarım? yorum atarsanız sevinirim
bir sonraki bölüm final;(
final için 40 oy lütfen

scrap of paper ⚘ kim taehyung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin