3.kişi ağzından
Aybüke'nin yere yığılan bedenini kucakladığı gibi Gizem'in çevirdiği taksiye binen Burak hâlâ olayın yarattığı şokla duygusuzca boş bakışlarla oturuyordu. Ne tepki vereceğini kestiremeyen Burak bakışlarını kucağında yatan Aybüke'ye çevirdi.
Aybüke'nin makyajsız olmasına rağmen pürüzsüz yüzünü incelerken,ona makyaj yapıyor diye 'boya küpü' diye hitap edişi geldi aklına. Her haliyle güzel oluşu cezbetmişti Burak'ı. Bakışlarını Aybüke'den ayırıp camdan dışarıyı izlemeye başladı.
Taksi hastanenin önüne gelip durunca ücreti ödeyip inen ve sağ arka kapıyı açan Gizem ile Aybüke'yi sarsmadan kucaklayan Burak araçtan indiler. Hızlı adımlarla kucağında ki baygın Aybüke ile ilerleyen Burak,Aybüke'yi görevlilerin getirdiği sedyeye yatırdıktan sonra ilerleyen görevlilerle birlikte yürümeye başladı.
Müşahede odasına alınan Aybüke'nin ardından koridorda Gizem ve Burak ikilisi kalmıştı. Gizem oda kapısının yanındaki sandalyeye otururken Burak sandalye yerine hemen kenarına çöktü ve sırtını duvara yasladı.
Yavaş yavaş her şeyi idrak eden Burak'ın yanağından aşağı süzülen yaşları fark eden Gizem oturduğu yerden kalkıp eliyle Burak'ı teselli etmek adına sırtını sıvazladı. Hissettiği el ile yaşlı bakışlarını Gizem'e çeviren Burak titreyen sesiyle "B-bunun sorumlusu da benim, onu kendi ellerimde öldürüyorum resmen" deyip başını Gizem'in omzuna gömüp hastane koridorunda yankılanan hıçkırıklarıyla ağladı sadece.
Aradan geçen yaklaşık yirmi dakikanın ardından odanın kapısının açılmasıyla Burak hızlıca ayağa kalktı. Doktor küçük bir gülümsemeyle Aybüke'nin ayıldığını, bünyesi zayıf düştüğü için bayıldığını belirtip yanlarından uzaklaştı.
Doktorun gidişinden sonra Burak odaya girdi. İçeri adım attığı gibi Aybüke ile bakışları birleşti. Burak'ı görünce gözleri dolan Aybüke bakışlarını Burak'ın bakışlarından ayırıp oturuşunu dikleştirdi. Bakışlarını Aybüke'den çeken Burak usulca Aybüke'nin yatağının yanında ki koltuğa ilerledi. Yüzünde buruk bir tebessümle oturdu ve bakışlarını yine Aybüke ile buluşturdu.
Aybüke,Burak'ın yanına gelmesiyle o da buruk bir tebessümle karşılık verirken günlerce içinde tuttuklarını dışarı atma isteğiyle dudaklarını araladı. Diline gelen kelimelerle gözleri dolup yanağından bir damla yaş akınca bakışlarını Burak'tan çekip karşı duvara çevirdi.
"N-neden nefret ettin benden?" Aybüke çatallaşan sesini duyunca yüzünü buruşturdu ve boğazını temizleyip tekrar etti sorusunu. Gözlerinden akın etmek için Burak'ın tek bir kelimesini bekleyen yaşlarla yüzünü Burak'a çevirdi.
Mahcupca bakışlarını yere eğen Burak ile Aybüke'nin dolan gözlerinden birkaç damla daha akın etti.
"Ben cidden nefret edilecek kadar kötü biri miyim,Burak? Beni sevemez misin hiç? Nefret etmektense ufacık bir sevgi bile mi besleyemezsin? O kadar mı kötüyüm?"
Artık akmaması için çabaladığı yaşları serbest bırakmıştı Aybüke. Bakışlarını yerden kaldıran Burak bir şeyler demek için dudaklarını araladı,kapadı. Bir şey diyecek gibi oldukça sustu. Aybüke'nin, Burak'ın suskunluğuyla şiddetlenen gözyaşları Burak'ın içini yakarken Aybüke gözyaşları ardından konuşmaya başladı.
"Beni sevmeyebilirsin,benim tavırlarımı beğenmeyebilirsin ama bana bu ağır yükü vermemeliydin Burak. Benim sevgimi hiçe saymamal-" Aybüke cümlesini tamamlayamadan dudaklarında hissettiği baskıyla diline gelen tüm kelimeleri yuttu.
İdrak etmekte hâlâ zorlanıyordu ama şu an sevdiği adamla öpüştüğünün de farkındaydı.
___
Amanınn aha şurada düşüp bayılcam, hiçbir şey yazamıyorum lan deli oldum.Normalde bu hafta içinde çoktan bitmiş olacak demiştim ama aklımdakileri bir türlü yazıya dökemiyprum"(
Umarım bölümü beğenmişsinizdir <3
Sizi seviyorum")
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Narsist •texting ✓
Short Story[tamamlandı] burakertan: kendini beğenmiş, narsistin tekisin Aybüke! Başlangıç:260119 Bitiş:090619 ©2019,Sheila sevimlimaynak **eleştirilere açığım ama 14 yaşında ki bir ergenin text hikayeleri olduğunu bilerek okuyun lütfen, aldıkları etkileşimden...