Küçük sırt çantama kıyafetlerimi yerleştirmem fazla zamanımı almadı bir tayt ve atlet yeterliydi salon için. Dansa kendimi bildim bileli meraklıydım beni rahatlatan nadir şeylerden biridir. Dans pistinde bütün acılarımı, hüzünlerimi, üzüntülerimi tek tek gömerim , her figürüm benim nefesimdir . Ben dans ederek nefes alabilen biriyim belkide .
Ayşeme çıktığımı haber verip sırt çantamı elime aldım, oldum olası sevmem asansörleri belirli bir korkum yoktur ama yürümek varken 1 metrelik hava almayan bir kutuya girmeyi sevmem.Dairemizin 4 . katta olmasıda beni zorlamıyor nasıl olsa.Evimiz 2+1 küçük ama biz iki kız için oldukça büyüktür. Bu evi üniversiteye başladığımız zaman tutmuştuk, Ayşem konservatuar güzel sanatlar resim bölümünü bense özel bir dans okulunda dans ve müzik eğitimi almaya başlamıştım. İkimiz de burslu olarak okuduk,ek iş yaparak yaşamımızı sürdürmeye çalıştık. Tek desteğimiz Rasim babamızdı hem maddi hem manevi, yetimhanede bize tutabildiği kadar tutmuş yaşımız dolmasına rağmen bizi kovmamış tam tersi bu kaldığımız evi bulmuş tyakın arkadaşı Hasan amcanın yanında da bize iş bulmuştu .
Ben hep derim Rasim babam olmasa yolumu izimi bulamam diye.Yetimhane müdürümüzden çok olmayan evlatlarıydık biz onun hiçbirimizi ezmez, öksüzlüğümüzü yüzümüze vurmazdı. Vicdanı kendinden büyük bir çınardı gölgesine biz yuvasız kuşları toplardı. Yaşı ilerlese de bırakmadı mesleğini, eviydi yetimhanemiz başka birine teslim edip evlatlarımı bırakamam der hala .
Üniversite maceramız biz iki kız için yeteri kadar yoğun ve eğlenceliydi, gündüzleri derse, ders çıkışı Rasim babamızın bize bulduğu ek işe koştururduk. Cafe tarzı yoğun müşterisi olan bir yerdi çalıştığımız yer.Ayşemle garsonluk yapar haftanın 3 geceside şarkı söylerdim. Hoş garsonluğu bıraksam da Hasan amcamı kırıpta sahneden inemedim.Hasan Amcam bizim patronumuz Rasim babamında yakın arkadaşıdır. Sağolsun bize çok sahip çıkıp kol kanat germişliği var. Ama gel gelelim dediğim dedik çaldığım düdüktür .Şu an yönetimi oğlu Kılıç'a bıraksa da beni sahnede görmediği akşam mutlaka arayıp azarı basar. Sahne dediysem okuldan arkadaşım Barış ve benden ibaret. Barış en yakın arkadaşarımızdan aslında tek arkadaşımız da diyebiliriz bizim fazla arkadaşımız olmadı hiçbir zaman. Neden diye sormayın nedeni ben bile bilmem...
Barış gitarını çalar bende ona eşlik ederim saatlerce, name name dökerim içimi şarkılara, kimi zaman ağlar kimi zaman neşeli gülücükler dökerim beni dinleyenlere. Bayada dinleyici biriktirdim bu 3 senede. Bir şekilde dökmeli insan içini, ben kelimelerle anlatamadım kendimi en azından kendi cümlelerimle.
Ruhum hangi duyguya bürünürse o gün onu dinlerken bulurum kendimi sahnede.
Susmak delirmekle, kendini yitirmekle eş değerdir.Yarına sakladığın her üzüntün acın sonun olur farketmeden zehirler seni.
Ağrıyan yanını susturmamayı en iyi ögreneceğin yerdir yalnızlığın yeri geldiğin de söküp atacağın kadar da değersizdir ...
Bunları öğrenmek kolay olmadı tabi, birebir yaşayacaksın ki pişecek olgunlaşacaksın. Şefkatine sığınacağın mis kokulu annen, güveneceğin sırtını dayayacağın bi çınar baban yoksa bir sıfır yenik başlarsın hayata şüphesiz ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşındayım( YUVASIZ KUŞ/UM) KİTAP OLDU
RomanceSus Ne olur inandırma Aşkına Senden sonra gidecek yer bulamam, yurdu yuvası olmayan bir kuşum Mavilerini küçüçük ellerimle taşıyamam orada kendime yer bulamam.. EYLÜL Yapma Arkana bakmadan gitme Gör sensiz fırtınalarımı sen dindirirsin a...