Düzen Kurmak!

149 14 17
                                    

Test meselesine pek odaklanmadım ama yakın zamanda babamdan ceza yiyebilirim, bu yüzden bir kaç gün bölüm gelmeyebilir. Bu benim de canımı sıkıyor çünkü yeni bölüm yazmak eğlenceli. Hem bu arada aklıma yazacak bir şeyler gelir umarım, çünkü hikayeye başlarken ki ilhamım giderek yok oluyor. Size hala bir isim bulamadım. Bir fikri olan varsa söylesin lütfen. Sizi seviyorum. İyi okumalar.

Hatırlatma:

Düzen meselesini sonra da konuşabilirdik.

'Dionisa.' Biri adımı seslendiğinde sızlanmakla yetindim. Boğuk ve kalın çıkan ses yeni uyanmış Niall'dan başkasına ait olamazdı zaten. 'Dionisa, eğer beni bırakmazsan seni üzerimden spatulayla kazımak zorunda kalacağım.' Gözlerimi açtığımda Niall'ın mavileri çok yakınımdaydı. Geri çekildim ve yatakta doğruldum. Gözlerimi ovuşturup Niall'a baktım. 'Ne oldu Niall?' 'Tüm gece bana bir midye gibi yapıştın.' dedi. 'Özür dilerim, korku filmi yüzünden uyuyamadım.' dediğimde kaşlarını kaldırdı. 'Bence hiç öyle değildi. Oldukça huzurlu görünüyordun.' dedi. İşte açığını yakaladım Horan! Kaşlarımı kaldırarak sordum 'Tüm gece beni mi izledin Niall?' Suratı kıpkırmızı olurken ağzını açtı ama bir şey söyleyemeden kapattı. Gülerek ona sarıldım. 'Sorun değil Niall.' dediğimde gerilen kasları gevşedi. Aklıma gelen şeyle geri çekildim. 'Niall, konuşmamız gerek.' dedim. Kaşlarını çattı. 'Ne hakkında?' diye sordu. 'Bunu kahvaltı ederken konuşabiliriz.' dedim ve yüzümü yıkamaya gittim. Odama baktığımda Niall yatakta oturuyordu. 'Ben aşağıdayım Niall.' Ben aşağı inerken Niall'da peşimden geldi. İki sandviç hazırladım ve masaya koydum. Niall oturduğunda bende karşısına oturdum. 'Niall, biliyorsun yaklaşık iki haftadır aynı evde kalıyoruz.' dediğimde başını salladı. 'Sen gelmeden önce belli bir düzenim vardı. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri diyalize gidip geri kalan günlerde kafede çalışıyordum. Bazen kitap almak ya da biraz gezmek için dışarı çıkardım. Ama sen geldiğinde beri hayatım nasıl denir...birazcık altüst oldu. Bundan şikayetçi değilim, çünkü hayatım sıkıcılığını yitirdi. Ama şimdi kafeyi aksatıyorum ve diyalize gitmeyi de unutmaktan korkuyorum. Sanırım hayatımızı biraz düzene sokmalıyız.' dedim ve tepkisini görmek için Niall'a baktım. 'Sorun değil.' dedi. İç çektiğimde bana baktı. 'Seni kırmaktan korkuyordum.' diye açıkladığımda gülümsedi. 'Hayır kırılmadım. Gerçekten düzenini bozmak istemem. Hem biraz disiplin benim içinde iyi olur.' dedi. 'Teşekkür ederim Niall.' dedim ve önümdeki sandviçi yemeye başladım. Ben yarısına gelene kadar Niall bitirmişti. Bende bitirdiğimde ona baktım. 'Çok hızlı yiyorsun.' dediğimde kahkaha attı. 'Ne diyebilirim ki? Yemek yemeyi seviyorum.' 'Bugün kafeye gideceğim.' dedim ve devam ettim. 'Akşam için bir planın var mı?' Gülerek 'Bu bir çıkma teklifi mi Bayan Feliz?' diye sorduğunda utançla başımı eğdim. 'Şaka yapıyordum.' dedi ve devam etti. 'Akşam için bir planım yok.' Başımı kaldırıp ona baktım. 'Sinemaya gidebiliriz diyecektim.' dedim ama sesim kısık çıkmıştı. Niall gözlerini kocaman açtı. 'Benden utanıyor musun?' diye sorduğunda başımı salladım. 'Hey! Benden utanmana gerek yok.' dediğinde güldüm. 'Sinemaya gittikten sonra da bir şeyler yeriz.' dedi. 'Ama korku filmine gitmek yok.' dedim. 'Tamam, korku filmine gitmeyeceğiz.' dedi ve güldü. Ayağa kalktım ve tabaklarımızı tezgaha bıraktım. Yukarı çıkarken Niall'da benimle geliyordu. Odama çıktığımızda ona döndüm. 'Benimle kafeye gelmek ister misin?' diye sordum. 'Evet.'  Bir süre durakladı ve bana baktı. 'O çocuk yine gelmez değil mi?' diye sorduğunda 'Bilmiyorum.' diye cevapladım. Niall'ın gerildiğini görünce devam ettim. 'Gelse bile umurumda değil Niall.' Cümlemi bitirdiğimde Niall yanıma gelip bana sarıldı. Geri çekildiğinde ona gülümsedim. 'Ben üstümü değiştireceğim. Geldiğimde sana krem süreceğim.' dediğimde yüzünü buruşturdu. O, kremin soğuk olduğuyla ilgili sızlanırken dolaptan giyeceklerimi alıp misafir odasına gittim. Üstümü değiştirip odama gittiğimde Niall yatakta uzanıyordu. Masamdan kremi aldım ve yanına gittim. Kremi sürerken 'Niall, iki gündür boxerla geziyorsun. Üşüteceksin.' dedim. 'Ama canım yanıyor.' dediğinde yanağını öptüm. 'Seni İrlanda Biblosu!' dediğimde kıkırdadı. 'Ama bu haksızlık. Ben sana lakap takmadım.' dedi. Düşünüyormuş gibi yaptım. 'Bence bunu kremi sürdükten sonra konuşabiliriz.' dedim. Gülümsedi ve başını salladı. Kremi sürmeyi bitirdiğimde kapağını kapatıp masaya bıraktım. Elimi yıkamaya gittim ve döndüğümde Niall yatakta doğrulmuştu. 'Dionisa, bugün duş alabilir miyim?' 'İstersen bugün ben kafedeyken duş alabilirsin.' dedim. Başını salladı. 'O zaman geldiğimde seni hazır görmek istiyorum Niall.' dedim ve sırt çantamı takıp aşağı indim. Kapıdan çıktığımda güneş gözümü kamaştırdı. 

DialysisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin