Penelope sabah kalkar kalkmaz lavaboya koşup dişlerini fırçaladı. Saatin 08.48 olduğunu, geç kaldığını farketti. Hemen dolabından turkuaz renkli üniformasıni çıkarıp giydi.Neyse ki akşamdan çantasını hazırlamıştı. Aklında hâlâ dün olan olay vardı. Sanki kendi isteğiyle elektrik kesikken geri getirdi. Makyaj masasına oturdu, öncelikle saç fırçasını alıp saçını taramaya başladı. Daha sonra yüzüne ten renginden biraz koyu pudrayı sürdü. Dudak nemlendiricisini de sürdükten sonra kalkıp aşağıya indi."Günaydın! " dedi annesi Mary." Anne ben geç kaldım kahvaltı yapmayacağım. " " Peki tatlım. Nasıl istersen. "
Penelope evden çıktıktan sonra hemen durağa koştu. Lisa'yı otobüse binerken gördü. "BEKLEYINNN!!"desi bağırarak. Koştu ve son anda yetişti. Lisa'nın yanına cam kenarına oturdu. Okula gidene kadar uyudu. Vardıklarında Lisa onu uyandırdı. Bahçeden geçerek sınıfa çıktılar. Yolda Mr Thomson ile karşılaştılar."Penelope okulumuzu beğenebildin mi? Bob Evans gibi bir önemli velinin kolejimizden memnun olması bizim için çok önemlidir. " Penelope durdu,"Evet efendim." Penelope babasının mesleğini abartmalarini sevmiyordu pek. Evet, babası ünlü bir yazardı ama önemli olan kişilikti ona göre. Yürüyen merdivene bindiklerinde"Pen babana neden bu kadar önem veriyorlar?" "Lisa babam bir yazar.'Geleceğin Çocukları' kitabının yazarı. " "O kitabı bir çok kez duymuştum. Peki bana daha önce neden bahsetmedin?" "Önemli değil diye-bir dakika Kate'in yanındaki Mark mı yoksa? " Sınıfın önünde Kate ve Mark sariliyorlardi. "Pislik, yavşak!"dedi Lisa.Kime dediğini Penelope anlayamamisti. Hızlıca sınıfa girdiler. Girerken Lisa Kate'e bakarak dilini salladı. Arka sıralardan birine oturdular. Yanlarına gözlüklü elinde kitabıyla bir kız geldi. Sevimli görünüyordu. "Selam!"dedi o kız. Lisa ve Pen birlikta "Merhaba! " dediler. "Ben Kitty."dedi Penelope'ye el uzatarak. Penelope elini kavrayarak "Ben de Penelope bana kısaca Pen diyebilirsin. " "Nice to meet you Pen."
Aslında içinden 'ah ne güzel ingilizce konuşuyorsun. Bakingamdan mi geldin yoksa Kerizabeth?!'demek geliyordu ama..
Öğle yemeği için kafeteryaya indiler . Penelope bugün daha çok kişiyle tanışmıştı; şu Bakingamlı Kitty, evet maalesef bugün Evy ile ilk kavgasını etmişti,malum Taylor ile tanışmıştı, Jack ve Mark'ın sınıflarını da öğrendi; 10-B
Hamburger ve yanında Coca Cola aldılar. Yanlarına bir çocuk geldi. Lisa'yı selamladı. Penelope'ye ise "M-m-errrhaba"dedi. Pen cevap vermedi. Bir süre sonra masadan kalktı. "Lisa Mark hakkında artık ne düşünüyorsun? " "Kereste odunun teki!"dedi ve güldü. Pen de güldü.
Yemekten sonra sınıfa çıktılar. Penelope koridordaki dolabından kimya dersi kitabını alacaktı. "Lisa sen git ben gelirim" Lisa onayladı. Penelope kırmızı okul dolabından ders kitabını aldıktan sonra koridorda sınıfa doğru yürüyordu. Tam sınıfa gelmişti biri ona çarptı bütün eşyaları yere düştü. Çok sinirliydi." Sen hiç önüne bakmaz mısın?! Düz yolda bile yuruyemeyen
insan mı olur apta-" kafasını kaldirinca laflarini geri almak istesede alamadı. Ona çarpan çocuk Jack'ti."Ben-" "Üzgünüm" dedi Jack. Sesi biraz kalindi. "Ama yani sen de geldin üstüme çıktın yani"dedi Penelope."Sende abarttin ama" dedi Jack söylenerek."Off tamam be ! Bir daha dikkat et de başkasından azar işitme hele benden başkasından. " son kelimeleri sessiz söyledi ama Jackin duyup duymadığından emin değildi. "Efendim?" Dedi Jack."Yok birşey! " diyip sınıfa gitti. Jack onla konuşurken siritiyor gibiydi.
Sınıfa girince Kate "Ooo bizimki gelmiş hosgelmis."dedi ve herkes güldü. "Seni görünce insan pek hoş bulamıyor ama"dedi Pen. Herkes Kate e laf sokuldugunu görünce"OOO"demeye başladı hele sınıfın mizahsizi Peter. Kate "Seni-" derin ve sinirli bir şekilde nefes aldı"bitiririm. Hem annen sana toplum ahlakını ogretmedi mi?" "Ailem hakkında doğru konuş!!"dedi ve bir anda lamba yanıp patladı. Herkes şaşkınlıkla birşeyler demeye başladı. "Sen bir canavarsin nasil patlattin o lambayi yoksa uzaylı mısın? " dedi Kate biraz korkarak.
Penelope de korkmustu.Hemen Lisa'nin yanına oturdu. Neyseki daha fazla dalga gecilmeden öğretmen geldi.Ders fizikti.
Kısa boylu olan " Öğretmenim bilin bakalım sınıfa ilk zarar veren kim oldu? " " Kim olabilir , sen veya yanındaki." Bazıları güldü bazıları tedirgindi."Bu sefer onlar değil sinifimizin prensesi Penelope. "dedi Evy gülerek. "Mrs Evans? " "Üzgünüm Fizikci nasıl olduğunu bilmiyorum ben sadece-" "Yeter eğer bir daha böyle birşey olursa Mr Thomson'ı görmek zorunda kalırsınız" O gün Penelope için kötü geçti. Herkes onla 'Elektrikci Prenses' diye dalga geciyordu. Diğer sınıflardan bazı öğrenciler "Bugün yine hangi lambayi kiracaksin?" Bir an önce bu sözlerden uzaklaşıp eve gitmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elektronların Kontrolcüsü
FantasyPenalope , lise çağında içine kapanık dalga geçilen bir kızdır. Kendisini sıradan biri gibi zannetsede onun bambaşka güçleri hayatını değiştirecektir..